Translation of "çalıştı" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "çalıştı" in a sentence and their japanese translations:

- Ağlamamaya çalıştı.
- O ağlamamaya çalıştı.

彼女は泣かないように努めた。

Tom çalıştı.

- トムは挑戦した。
- トムはやってみた。

- O, kendi kendine çalıştı.
- O, kendisi çalıştı.
- O solo çalıştı.
- O solo olarak çalıştı.
- O tek başına çalıştı.
- O tek çalıştı.
- O tek olarak çalıştı.

彼は独力で勉強した。

Yaralarını temizlemeye çalıştı

傷をできる限り きれいにしても

Ama çok çalıştı.

しかし 懸命に働き

Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.

‎彼女はじっと身を潜める

O çok çalıştı.

一生懸命働いた。

O yüzmeye çalıştı.

彼女は泳いでみようとした。

Servet toplamaya çalıştı.

彼は富を蓄積しようとした。

O zayıflamaya çalıştı.

彼は体重を減らそうと努めた。

Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.

彼は、その手紙に注意を集中しようと努めた。

Sağlığı pahasına çalıştı.

彼女は健康を犠牲にして働いた。

O, çok çalıştı.

- 彼は一生懸命働きました。
- 彼はたいへん一生懸命働きました。

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

彼女は自分の経費を減らそうとしている。

Kendini öldürmeye çalıştı.

彼は自殺しようとした。

Mahkumlar kaçmaya çalıştı.

囚人たちは脱獄を試みた。

Duygularını gizlemeye çalıştı.

彼女は自分の感情を隠そうとした。

Tom kaçmaya çalıştı.

トムは逃げようとしたんだ。

Nancy çok çalıştı.

ナンシーは熱心に勉強した。

Tom esnememeye çalıştı.

トムはあくびをしないようにした。

Tom Boston'da çalıştı.

トムはボストンで働いてたんだ。

Plan iyi çalıştı.

計画はうまくいった。

Sabahleyin İngilizce çalıştı.

彼女は午前中に英語を勉強しました。

Murat'ın süvarileriyle birlikte çalıştı .

てオスマン帝国軍に破滅的な敗北をもたらしました。

Tom bütün gece çalıştı.

トムは一晩中ずっと働いた。

Avrupalılar kabileyi uygarlaştırmaya çalıştı.

ヨーロッパ人たちはその種族を文明化しようと努めた。

Katip hatayı silmeye çalıştı.

タイピストはその誤りを消そうとした。

Çocuk çubuklarla yemeğe çalıştı.

その少年は箸で食べてみた。

Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.

その小さな犬は逃げようとしました。

Onunla arkadaş olmaya çalıştı.

彼女は彼と友達になろうとした。

Erkeklerle yan yana çalıştı.

彼女は男たちに伍して働いた。

O, gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.

彼は涙をこらえようとした。

O ayağa kalkmaya çalıştı.

彼は立とうとしました。

Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.

彼は疲れていたけれども働いた。

Onun dikkatini çekmeye çalıştı.

彼は彼女の気を引こうとした。

Onun ilgisini kazanmaya çalıştı.

彼は彼女の愛情を得ようとした。

O, öfkesini dizginlemeye çalıştı.

彼は怒りを見せまいとした。

Öfkeli adamı yatıştırmaya çalıştı.

彼は怒っている男をなだめようとした。

Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı.

彼は潮の流れに逆らって泳ごうとした。

Sabahtan akşama kadar çalıştı.

彼は朝から夕方まで働いた。

Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.

彼は昼寝をして睡眠不足を補おうとした。

O itiraz etmeye çalıştı.

彼は訴えようとした。

Yeni ayakkabılarını giymeye çalıştı.

彼は新しい靴を履いてみた。

O, kapıyı açmaya çalıştı.

彼は試しにドアを開けた。

Ailesi için çok çalıştı.

彼は家族のために、とても一生懸命働いた。

O, tartışmayı bitirmeye çalıştı.

彼はその議論を終えようとした。

Köylüler bizi dışlamaya çalıştı.

村人たちは我々を仲間に入れまいとした。

Tom, Mary'yi öpmeye çalıştı.

トムはマリーにキスをしようとした。

O dokuzdan beşe çalıştı.

彼は9時から5時まで働きました。

O, pencereyi açmaya çalıştı.

彼は窓を開けようとした。

O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.

彼はありを退治しようと思った。

Alice kilo vermeye çalıştı.

アリスさんはダイエットをしようとした。

O, gerçeği gizlemeye çalıştı.

彼女は事実を隠そうとした。

Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.

彼は様々のグループを統一しようとした。

Başarmak için çok çalıştı.

彼は成功するために一生懸命に働いた。

Akşam yemeğinden sonra çalıştı.

彼は夕食後に授業の勉強をします。

Tom sakin kalmaya çalıştı.

トムは平静を保とうとした。

Tom kapıyı açmaya çalıştı.

トムはドアを開けようとした。

Tom Mary'yi incitmemeye çalıştı.

トムはメアリーを傷つけないようにした。

Tom karıncalardan kurtulmaya çalıştı.

トムはアリを駆除しようとした。

Hile çok güzel çalıştı.

策略は実にうまくいった。

Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.

彼はその川を泳いで渡ろうとした。

Yeni plan iyi çalıştı.

新企画は図にあたった。

Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.

彼女は自分の経費を減らそうとしている。

O intihar etmeye çalıştı.

- 彼女は自殺未遂をした。
- 彼女は自殺を企てた。
- 彼女は自殺をしようとした。
- 彼女は自殺しようとした。

O, erken kalkmaya çalıştı.

彼は早起きしようとした。

Japonya kendini diriltmeye çalıştı.

日本を再現してみた。

- O çalıştı.
- İşe yaradı.

- 動いた!
- うまく行った!

O beni öpmeye çalıştı.

彼が私にキスしようとしたの。

Tom Mary'yi korkutmaya çalıştı.

トムはメアリーを怖がらせようとしたんだ。

Kelly düşünceye kadar çalıştı.

ケリーはぶっ倒れるまで働いた。

O, sorunu çözmeye çalıştı.

彼はその問題を解こうとした。

Baban ne olarak çalıştı?

君のお父さんは何の仕事をしていますか?

O, demiryolunu kavramaya çalıştı.

彼は手すりにつかまろうとした。

Tom buz kırmaya çalıştı.

- トムは場を取り持とうとした。
- トムは場を和ませようとした。

O, öfkesini bastırmaya çalıştı.

彼は怒りを抑えようとした。

- Kuşu yakalamaya çalıştı ama başaramadı.
- Kuşu yakalamaya çalıştı ama yakalayamadı.

彼はその鳥を捕まえようとしたが、出来なかった。

- O piç beni öldürmeye çalıştı.
- O pislik beni öldürmeye çalıştı

あの野郎は俺を殺そうとしたんだ。

- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Zengin bir adam için çalıştı.

彼はある金持ちの家の下働きをしていた。

Hiç durmadan on saat çalıştı.

彼は一気に10時間働いた。

O, barış getirmek için çalıştı.

彼は平和をもたらす努力をした。

Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.

ローマ人は古代ブリトン人の文明化を試みた。

Hayranlar aktörlerin ellerini sıkmaya çalıştı.

ファンがその女優に握手を求めた。

Tom bir deli gibi çalıştı.

トムは気が狂ったように働いた。

Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.

トムはその高い木に登ろうとした。

Birisi köpeğimizin yiyeceğini zehirlemeye çalıştı.

だれかがうちの犬のエサに毒をいれようとした。

Adam kendi antenini kurmaya çalıştı.

その男はアンテナを取り付けようとした。

İnsanlar sokaktaki karları temizlemeye çalıştı.

その人々は通りから雪を取り除こうとした。

Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.

その人は私のえりもとをつかもうとした。

Genç, kuru dalı kesmeye çalıştı.

その少年は枯れた枝をノコギリで切り取ろうとした。

Bilimci doğa yasalarını bulmaya çalıştı.

その科学者は自然の法則を発見しようとした。

Boksör başını aşağıda tutmaya çalıştı.

そのボクサーは体重を抑えておく努力をした。

Zihin varlığını devam ettirmeye çalıştı.

彼女は落ち着きを保とうと努めた。

İstediği her şeyi almaya çalıştı.

彼女は欲しい物は何でも手にいれようとした。

O, görevini yapmak için çalıştı.

彼女は自分の義務を果たそうと努めた。

O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.

彼女は自分の間違いを我々に隠そうとした。