Translation of "Zamanlarını" in French

0.003 sec.

Examples of using "Zamanlarını" in a sentence and their french translations:

Zamanlarını iskambil oynayarak geçirdiler.

Ils passèrent le temps en jouant aux cartes.

Varış zamanlarını da mükemmelleştirmiş durumdalar.

Et leur arrivée tombe à pic.

CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını ayarlama izni verdin

CA : Vous autorisez vos employés à poser leurs vacances quand ils le veulent...

- Bu onların bir süresini aldı.
- Biraz zamanlarını aldı.

Ça leur a pris un moment.

O kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.

et une intervention divine dans leur vie.

- Hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.
- Hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyorum.
- Hayatımı yaşıyorum.

Je m'amuse comme un fou.

Tom medyanın odağı oldu, gazeteciler zamanlarını Tom'un yaptığı her şeyi ve her hareketi inceleyerek geçiriyorlardı.

Tom était devenu le centre de l’attention des médias, les journalistes passaient leur temps à décortiquer tous ses faits et gestes.