Translation of "Hayatımı" in French

0.005 sec.

Examples of using "Hayatımı" in a sentence and their french translations:

Hayatımı mahvettin.

- Tu as ruiné ma vie.
- Vous avez ruiné ma vie.

Hayatımı mahvettiler.

- Ils ont ruiné ma vie.
- Elles ont ruiné ma vie.

Hayatımı kazanmalıyım.

Je dois gagner ma vie.

Hayatımı kurtardı.

Ça m'a sauvé la vie.

Hayatımı kurtardın.

Tu m'as sauvé la vie.

Hayatımı değiştirmek istiyorum.

Je veux changer de vie.

Sana hayatımı borçluyum.

- Je vous dois la vie.
- Je te dois la vie.

O hayatımı mahvetti.

Elle a ruiné ma vie.

Tom hayatımı mahvetti.

Tom a fichu ma vie en l'air.

Ona hayatımı borçluyum.

Je lui dois la vie.

Tom hayatımı kurtardı.

Tom m'a sauvé la vie.

Hayatımı burada harcamazdım.

Je ne voudrais pas passer ma vie ici.

Doktor hayatımı kurtardı.

- Le docteur m'a sauvé la vie.
- Le médecin m'a sauvé la vie.

Gurbetteki hayatımı soracak olursanız

Si vous me posez des questions sur ma vie en tant qu'expatriée,

Hiçbir şey hayatımı değiştirmeyecek.

Rien ne changera mon monde.

Birisi benim hayatımı kurtardı.

Quelqu'un m'a sauvé la vie.

O benim hayatımı kurtardı.

Il m'a sauvé la vie.

Hayatımı eğitime adamak istiyorum.

Je veux consacrer ma vie à l'éducation.

Hayatımı tarih çalışmasına adayacağım.

Je passerai ma vie à étudier l'histoire.

Hayatımı ve paramı sevdim.

J'aimais ma vie et mon argent.

Sen benim hayatımı kurtardın.

Tu m'as sauvé la vie.

Hayatımı kurtardığın için teşekkürler.

Merci de m'avoir sauvé la vie.

Hayatımı korkuyla yaşamak istemiyorum.

Je ne veux pas vivre dans la peur.

Hava yastığı hayatımı kurtardı.

L'airbag m'a sauvé la vie.

Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.

- Je veux passer ma vie avec toi.
- Je veux passer ma vie avec vous.

Hayatımı riske atmak istemem.

Je ne veux pas risquer ma vie.

Şu anda hayatımı seviyorum.

J'aime ma vie, en ce moment.

Sensiz hayatımı hayal edemiyorum.

Je ne peux pas imaginer ma vie sans toi.

O hayatımı perişan etti.

Elle m'a pourri la vie.

Ben hayatımı bahis ediyorum.

Je parierais ma vie là-dessus.

Hayatımı böyle yaşamak istemiyorum.

Je ne veux pas vivre ma vie comme cela.

Elimden geldiğince hayatımı kazanıyorum.

Je gagne ma vie du mieux que je peux.

Ben sana hayatımı verdim.

- Je vous ai donné ma vie.
- Je t'ai donné ma vie.

Ve kendi güzel hayatımı oluşturdum.

et j'ai crée ma propre vie.

Hayatımı buna bağladığım için mutluyum.

Je veux bien parier ma vie dessus.

Ben sadece hayatımı geri istiyorum.

Je veux simplement retrouver le cours de ma vie.

Tüm bunlarla hayatımı zorlaştırmak istemiyorum!

Je ne veux pas me compliquer la vie avec tout ça !

O, hayatımı bir cehennem yapar.

Il fait de ma vie un enfer.

Hayatımı şimdi olduğu gibi seviyorum.

- J'aime ma vie telle qu'elle est à présent.
- J'aime ma vie telle qu'elle est maintenant.

Bir bira için hayatımı feda ederim.

Ma vie pour une bière !

Ama bugün hayatımı zorlaştıran şeylerden konuşmak istemiyorum.

Mais aujourd'hui, je ne veux pas parler de ce qui me rend la vie dure.

Bütün hayatımı başkalarına yardım etmeye çalışarak geçirdim.

J'ai passé toute ma vie à aider les autres.

Neden kralım için hayatımı feda etmem gerekir?

Pourquoi devrais-je sacrifier ma vie pour mon roi ?

O bana suni teneffüs yaptırdı ve hayatımı kurtardı.

Elle m'a fait du bouche à bouche et a sauvé ma vie.

Fakat geri döndüm, hala buradayım ve hayatımı yaşıyorum.

Mais je suis de retour, toujours là, et je vis ma vie.

İşte o anda, hayatımı bir köpek gibi yaşama kararı aldım.

Alors j'ai décidé que j'allais vivre ma vie comme un chien.

Şimdiye kadarki hayatımı derinlemesine düşündükten sonra hedeflerimi değiştirmem gerektiğine karar verdim.

Après avoir réfléchi sur ma vie jusqu'à présent, j'ai décidé que j'avais besoin de changer mes objectifs.

- Hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.
- Hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyorum.
- Hayatımı yaşıyorum.

Je m'amuse comme un fou.

Şimdiye kadar olan hayatımı düşündükten sonra, bakış açımı değiştirmeye ihtiyacım olduğuna karar verdim.

Après avoir réfléchi sur ma vie jusqu'à présent, j'ai décidé que j'avais besoin de changer mes objectifs.