Translation of "Hayatımı" in English

0.012 sec.

Examples of using "Hayatımı" in a sentence and their english translations:

- Hayatımı mahvettin.
- Hayatımı mahvettin!

- You ruined my life.
- You ruined my life!

Hayatımı mahvettin.

- You ruined my life.
- You ruined my life!

Hayatımı mahvettiler.

They ruined my life.

Hayatımı kazanmalıyım.

I have to earn a living.

Hayatımı değiştirdin.

You changed my life.

Hayatımı kurtardı.

It saved my life.

Hayatımı kurtardın.

- You saved my life.
- You have saved my life.

- Hayatımı neden mahvediyorsun?
- Neden hayatımı mahvediyorsun?

Why are you ruining my life?

- O hayatımı değiştirdi.
- Bu benim hayatımı değiştirdi.

- It changed my life.
- This has changed my life.

"Hayatımı değiştirmek istiyorum

is "I want to change my life,

Hayatımı değiştirmek istiyorum.

I want to change my life.

Doktor hayatımı kurtardı.

The doctor has saved my life.

Sana hayatımı borçluyum.

I owe you my life.

O hayatımı mahvetti.

- You ruined my life.
- She ruined my life.

Tom hayatımı mahvetti.

Tom ruined my life.

Hayatımı altüst ettin.

You've upset my life.

Hayatımı Tom'a borçluyum.

I owe my life to Tom.

İkiniz hayatımı mahvettiniz.

The two of you have ruined my life.

Ona hayatımı borçluyum.

I owe him my life.

O hayatımı değiştirdi.

It changed my life.

Hayatımı kurtardığını düşünme.

Don't think you saved my life.

Hayatımı Mary'siz düşünemiyorum.

I can't imagine my life without Mary.

Kitabın hayatımı değiştirdi.

Your book has changed my life.

Tom hayatımı kurtardı.

Tom saved my life.

Hayatımı burada harcamazdım.

I wouldn't spend my life here.

Hayatımı ona borçluyum.

I owe my life to her.

Tom hayatımı değiştirdi.

Tom changed my life.

Hayatımı sana borçluyum.

I owe my life to you.

Hayatımı onlara borçluyum.

I owe my life to them.

Hayatımı inanılmaz basitleştirdim.

I simplified my life incredibly.

O, hayatımı mahvetti.

It ruined my life.

O, hayatımı değiştirdi.

He changed my life.

Leyla hayatımı kurtardı.

Layla saved my life.

Bilim hayatımı değiştirdi.

Science has changed my life.

Hayatımı sana adayamam.

I cannot dedicated my life to you.

Benim hayatımı değiştirdin!

You've changed my life!

Gurbetteki hayatımı soracak olursanız

If you ask me about my life as an expatriate,

Hiçbir şey hayatımı değiştirmeyecek.

Nothing's gonna change my world.

Sen benim hayatımı yönetemezsin.

You can't run my life.

Birisi benim hayatımı kurtardı.

Someone saved my life.

O benim hayatımı kurtardı.

He saved my life.

Hayatımı eğitime adamak istiyorum.

I want to devote my life to education.

Hayatımı tarih çalışmasına adayacağım.

I will devote my life to the study of history.

Hayatımı ve paramı sevdim.

I loved my life and my money.

Hayatımı kaybetme tehlikesi içindeydim.

I was in danger of losing my life.

Sen benim hayatımı kurtardın.

- You saved my life.
- You saved my hide.

Hayatımı kurtardığın için teşekkürler.

Thanks for saving my life.

Sensiz hayatımı düşünmeye çalışıyorum.

I've been trying to imagine my life without you.

Hayatımı korkuyla yaşamak istemiyorum.

I don't want to live my life in fear.

Hayatımı mahvetmeye mi çalışıyorsun?

Are you trying to ruin my life?

O gerçekten hayatımı mahvedebilir.

That could literally ruin my life.

Hava yastığı hayatımı kurtardı.

The airbag saved my life.

Hayatımı Tom'a emanet ediyorum.

I trust Tom with my life.

Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.

I want to spend my life with you.

Hayatımı riske atmak istemem.

I don't want to risk my life.

Şu anda hayatımı seviyorum.

I like my life right now.

Sensiz hayatımı hayal edemiyorum.

I can't imagine my life without you.

O hayatımı perişan etti.

She made my life miserable.

Ben hayatımı bahis ediyorum.

I'd bet my life on it.

Hayatımı böyle yaşamak istemiyorum.

I don't want to live my life like this.

Bütün hayatımı burada geçirdim.

I have spent my whole life here.

Tom'la tanışmak hayatımı değiştirdi.

Meeting Tom has changed my life.

Bu benim hayatımı değiştirdi.

This has changed my life.

Tom muhtemelen hayatımı kurtardı.

Tom probably saved my life.

Elimden geldiğince hayatımı kazanıyorum.

I earn my living as best I can.

Sen benim hayatımı mahvediyorsun.

You're ruining my life.

Hayatımı kontrol etmeye çalışmayın.

Don't try to control my life.

Ben sana hayatımı verdim.

I gave you my life.

Hayatımı kaptana güvenmek zorundaydım.

I had to trust the captain with my life.

Bu kitap hayatımı değiştirdi.

This book changed my life.

Normal hayatımı sürdürmek istedim.

I wanted to resume my normal life.

Onun hayatımı değiştireceğine inanıyorum.

I believe it will change my life.

O, hayatımı tamamen değiştirdi.

It completely changed my life.

Hayatımı kurtarmak için çizemem.

- I can't draw to save my life.
- I can't draw at all.

Hayatımı daha kolay yapıyor.

It makes my life easier.

Bu ilaç hayatımı mahvediyor.

This medication is ruining my life.

O gün hayatımı değiştirdi.

That day changed my life.

Hayatımı nasıl yaşayacağıma karışma.

- Don't tell me how to live my life.
- Don't tell me how to live my life!
- Do not tell me how to live my life!