Translation of "Hayatımı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Hayatımı" in a sentence and their portuguese translations:

Hayatımı mahvettin.

Você arruinou a minha vida.

Hayatımı değiştirdin.

Você mudou minha vida.

Hayatımı kurtardı.

Isso salvou minha vida.

Hayatımı kurtardın.

Você salvou a minha vida.

- O hayatımı değiştirdi.
- Bu benim hayatımı değiştirdi.

- Isso mudou a minha vida.
- Isto mudou a minha vida.

Hayatımı değiştirmek istiyorum.

Eu quero mudar a minha vida.

Sana hayatımı borçluyum.

Eu te devo a minha vida.

Kitabın hayatımı değiştirdi.

O seu livro mudou a minha vida.

Ona hayatımı borçluyum.

Devo-lhe a vida.

O hayatımı değiştirdi.

- Isso mudou a minha vida.
- Isto mudou a minha vida.

Hayatımı Mary'siz düşünemiyorum.

Não consigo imaginar a minha vida sem Mary.

Hayatımı sana borçluyum.

- Eu te devo a minha vida.
- Te devo a minha vida.

Hayatımı inanılmaz basitleştirdim.

Eu simplifiquei a minha vida de uma forma inacreditável.

Benim hayatımı değiştirdin!

Você mudou a minha vida!

Hiçbir şey hayatımı değiştirmeyecek.

Nada vai mudar meu mundo.

Birisi benim hayatımı kurtardı.

- Alguém me salvou a vida.
- Alguém salvou a minha vida.

O benim hayatımı kurtardı.

Ele salvou a minha vida.

Hayatımı eğitime adamak istiyorum.

Eu quero dedicar minha vida à educação.

Hayatımı ve paramı sevdim.

Amava minha vida e meu dinheiro.

Sen benim hayatımı kurtardın.

- Você salvou minha vida.
- Você salvou a minha vida.
- Tu me salvaste a vida.
- Salvaste-me a vida.

Hayatımı kurtardığın için teşekkürler.

- Obrigado por salvar a minha vida.
- Obrigada por salvar a minha vida.

O gerçekten hayatımı mahvedebilir.

- Isso poderia literalmente arruinar minha vida.
- Isso poderia literalmente arruinar a minha vida.

Hava yastığı hayatımı kurtardı.

O airbag salvou a minha vida.

Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.

Quero passar a minha vida com você.

Hayatımı riske atmak istemem.

- Eu não quero arriscar minha vida.
- Eu não quero arriscar a minha vida.
- Não quero arriscar minha vida.
- Não quero arriscar a minha vida.

Sensiz hayatımı hayal edemiyorum.

- Eu não consigo imaginar minha vida sem você.
- Não consigo imaginar minha vida sem vocês.

O hayatımı perişan etti.

Ela deixou minha vida miserável.

Sen benim hayatımı mahvediyorsun.

Você está destruindo a minha vida.

Ben sana hayatımı verdim.

Eu vos dei a minha vida.

Bu ilaç hayatımı mahvediyor.

Este medicamento está a arruinar a minha vida.

Hayatımı buna bağladığım için mutluyum.

Posso confiar a minha vida nisto.

Bütün hayatımı burada geçirmek istemiyorum.

Eu não quero passar minha vida inteira aqui.

O, hayatımı bir cehennem yapar.

Ele faz da minha vida um inferno.

Senin için tüm hayatımı feda ederdim.

Sacrificaria minha vida por você.

Bir bira için hayatımı feda ederim.

Estou morrendo de vontade de uma cerveja!

Hayatımı istediğim şekilde yaşamış olmayı dilerdim.

Desejaria viver minha vida fazendo apenas o que eu quisesse fazer.

Bütün hayatımı başkalarına yardım etmeye çalışarak geçirdim.

Passei toda minha vida tentando ajudar os outros.

Eğer onu kurtarsaydı ona kendi hayatımı verirdim.

Eu daria minha própria vida, se isso salvasse a dela.

İyi bir neden için hayatımı tehlikeye atardım.

Eu arriscaria a vida por uma boa causa.