Translation of "Sıkışıp" in French

0.002 sec.

Examples of using "Sıkışıp" in a sentence and their french translations:

Kendi aklımızda sıkışıp kalırız.

Nous enfermer dans notre tête.

Ben Boston'da sıkışıp kaldım.

Je suis coincé à Boston.

İşte bu yüzden sıkışıp kalmışız.

Et c'est pour cela que nous sommes coincés.

Ben Tom'la el sıkışıp ayrıldım.

J'ai serré la main de Tom et je suis parti.

Elinizin bir mengeneye sıkışıp ardından yanması gibi.

C'est comme mettre sa main dans un étau brûlant qui se resserre.

Sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.

Cette année-là, Israël se retire de Gaza.