Translation of "Olmayan" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Olmayan" in a sentence and their korean translations:

Bilimle hiçbir alakası olmayan

그리고 그 진짜 이유는 과학과 아무런 상관이 없고,

Hava akımı olmayan tünel mi?

바람이 불지 않는 갱도?

çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.

제 친구들 중 아버지가 없는 친구들이 있었거든요.

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

‎지구에서 가장 인공적인 ‎장소입니다

Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak

정치인들은 더욱 센 목소리로 우려를 억누르려고 하고요.

Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere

우리는 세상이 높이 평가하지 않는 다루기 힘든 감정에

Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.

그리고 저는 진심으로 유색인종들이 이기기를 응원했습니다.

Şu anda geri dönüşü olmayan noktadayız. Kararlıyız!

이제 정말 못 돌아갑니다 내려갈 수밖에요!

Hava akımı olmayan bir madene asla girmeyin!

공기가 안 흐르는 광산에는 절대 들어가지 마세요!

Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba

‎단 두 세대가 지나는 동안

Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.

잔혹할 정도로 무자비한 곳입니다

Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!

바람이 불지 않는 갱도로 가자는 거죠? 좋습니다!

Nahoşun hoş olmayan anlamına gelmesinin bir nedeni var.

"의견 불일치"가 "불쾌함"을 의미하는 것도 이유가 있는 겁니다.

Ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.

건물은 런던의 하늘을 비춥니다. 똑같은 법이 없어요.

Bunu tam belli olmayan genelleyici bir anlamda söylemiyorum.

추상적이고 일반적인 느낌을 의미하는 것이 아닙니다.

Beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.

백인들의 4분의 3정도가 백인이 아닌 친구가 없다고 합니다.

Göbek bağı üzerinde steril olmayan bir klemp var.

더러운 기구가 탯줄을 가로지르고 있습니다.

Geleceği olmayan o alışılmış işlerden uzak bir şekilde,

여러분은 편의의 영역을 벗어나셔야 합니다.

Belki de sahtecilik pek kurbanı olmayan bir suçtur?

모조품 유통이 피해자 없는 범죄이기 때문에?

Ancak bu kadar şanslı olmayan yüz milyonlarca genç var

하지만 그런 행운이 없는 청년들이 수천만 명이나 됩니다.

Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?

여러분만큼 똑똑하지 못한 사람을 싫어하는 것은 어떤가요?

Ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,

어떠한 흠결도 없는 아주 건강한 아이가

Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan

여기서 나폴레옹은 어쨌든 폴로츠크에서 후퇴하는, 본대만큼은 고통을 받진 않은

Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?

바람이 부는 갱도? 바람이 불지 않는 갱도?

Tabii ki de yalnız yaşayıp da yalnız olmayan bir çok insan var.

물론 혼자 살지만, 외롭지 않는 사람들도 많죠.