Translation of "Kaldırmaya" in French

Tom kutuyu kaldırmaya çalıştı.

- Tom essaya de lever la boîte.
- Tom a essayé de lever la boîte.

Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.

Ils ont décidé d'abolir l'ancienne restriction.

Tüm şüpheleri ortadan kaldırmaya çalıştım.

J'ai essayé de lever tous les doutes.

Diğer sektörlerdeki emisyonları da kaldırmaya başlarız,

mais cela permettrait d'initier aussi l'élimination de certains autres secteurs,

Irk ayrımını ortadan kaldırmaya yönelik çabalarımıza devam edeceğiz.

Nous poursuivrons nos efforts pour éliminer la discrimination raciale.

Bu sebeple, "asla, imkânsız" sözlerini ortadan kaldırmaya karar verdim.

J’ai donc décidé de ne plus utiliser l'expression : « Je n'y arriverai pas. »

O, kutuyu kaldırmaya çalıştı fakat bunu yapmayı imkansız buldu.

Elle essaya de soulever la caisse mais trouva impossible de le faire.