Translation of "Hassastır" in French

0.004 sec.

Examples of using "Hassastır" in a sentence and their french translations:

O, hassastır.

Il est délicat.

Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.

Son odorat est deux fois plus affûté que celui d'un limier,

İyidir, kibardır, hassastır ve korumacıdır,

Il est aimant, gentil, sensible, encourageant.

Ayako'nun cildi kimyasallara karşı hassastır.

La peau d'Ayako est sensible aux produits chimiques.

Çoğu yazar eleştirilere karşı hassastır.

La plupart des écrivains sont sensibles à la critique.

Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.

Les yeux des dauphins sont très sensibles à la lumière bleue.

Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.

Doté de terminaisons nerveuses et de vaisseaux sanguins, il est extrêmement sensible.

- Bir gülün taçyaprakları çok hassastır.
- Bir gülün taçyaprakları çok narindir.

Les pétales d'une rose sont très délicats.

- İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- İnsan cildi sıcaklık değişimlerine karşı çok hassastır.

La peau humaine est très sensible aux changements de température.