Translation of "Derece" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Derece" in a sentence and their japanese translations:

Son derece yorgunum.

- くたくたに疲れた。
- へとへとに疲れた。

Son derece memnunduk.

私たちは十分に満足した。

Çevre son derece acımasızdı,

生物を取り巻く環境は 過酷なものでした

Kurallar son derece güçlüdür

ルールは強力です

Yani o derece güvenliymiş.

それほど安全だったのです

Sıcaklık birkaç derece düştü.

気温が数度下がった。

Son derece büyükannesine benzer.

彼女はおばあさんに大変よく似ている。

O son derece güçlüdür.

彼は滅法強いね。

O son derece şaşırmıştı.

彼はすっかりまごついてしまった。

Ben son derece şişmanım.

僕はすごく太ってる。

Oh, son derece üzgünüm.

本当にすみません。

Bu son derece tehlikeli.

もの凄く危険だ。

Gençken son derece fakirdi.

彼は若い頃、ひどい貧乏だった。

Ben son derece mutluyum.

- すごくうれしいです。
- めっちゃ幸せ。

O son derece mutlu.

彼女がめっちゃ嬉しい。

Mary son derece güzel.

メアリーは、すごく美人です。

Tom son derece nazik.

トムは本当に親切ですね。

Ben son derece açım.

- すごく腹がへっている。
- お腹がぺこぺこです。
- ものすごくお腹がすいている。

O, son derece yakışıklıdır.

彼は水も滴るいい男だ。

Bugün son derece soğuk.

- 今日は大変寒い。
- 今日はとても寒いね。
- 今日はむちゃくちゃ寒いよ。
- 今日は超寒い。

Tom son derece telaşlıdır.

トムって究極に細かいよね。

O 180 derece döndü.

彼の態度は180度変わった。

Son derece dikkatli sür.

最大の注意を払って運転しなさい。

Sıfırın altında altı derece.

- 気温はマイナス6度です。
- 気温は氷点下6度です。

Tom son derece utangaç.

トムは人見知りが激しい。

Durum son derece kritik.

事態はきわめて深刻です。

Tom son derece temiz.

トムはとてもきれい好きだ。

Son derece muhteşem bir hayvan.

超カッコいい生物よ インドヒョウ 1位

Bu akşam son derece soğuk.

- 恐ろしく寒いな、今日の夜は。
- 今夜はものすごく寒いよ。

Frank'in patronu son derece paragöz.

フランクのボスはいつもお金にがつがつしているんだ。

Bunu görünce son derece şaşırmıştım.

それを見てびっくり仰天した。

O mağaza son derece pahalı.

あそこの店は異常に高いよ。

102 F derece ateşim var.

102゜Fの熱があります。

Bu şarap son derece lezzetli.

このワインすごく美味しい。

Hava bugün son derece soğuk.

- 今日は大変寒い。
- 恐ろしく今日は寒い。
- 今日は恐ろしく寒い。
- 今日はむちゃくちゃ寒いよ。
- 今日は超寒い。

O konuşmasında son derece kabadır.

彼女は話し振りが極めて凡俗だ。

Tom son derece ağzı sıkıdır.

トムは極度の秘密主義者だ。

Bu sabah son derece sıcaktır.

今朝はひどく暑い。

Benim 38.9 derece ateşim var.

- 38度9分の熱がある。
- 38.9℃の熱があります。

Tehlikeyi açıklamak son derece önemlidir.

危険性を説明することはとても重要だ。

Bu bölge son derece yalıtılmıştır.

この地域はきわめて孤立している。

O film son derece ilginçti.

あの映画は実におもしろかった。

Grant son derece popüler oldu.

グラントはすごくモテモテだった。

Tarafsız bir açıdan son derece yanlış.

悲しいかな 明らかになってしまいました

Bunun son derece ironik olduğunun farkındayım.

かなり皮肉なのは分かっています

MB: Ses aralığı son derece geniş,

(マシュー)ご覧のとおり トムの声域があまりにも広く

Su, 100 santigrat derece sıcaklıkta kaynar.

水は摂氏100℃で沸騰する。

Satranç son derece entelektüel bir oyundur.

チェスはとても知的なゲームです。

O zaman, tren son derece kalabalıktı.

その時、列車はとても混んでいた。

Bu sözler son derece eski kökenli.

その言葉は非常に古い言葉が起源であった。

O pekiyi derece ile mezun oldu.

彼女は優秀な成績で卒業した。

Onun sorusuyla kafam son derece karıştı.

彼の質問にひどく面食らってしまった。

O, son derece nazik bir komşudur.

彼女はとても愛想のよい隣人だ。

Son derece etkileyici bir sesi var.

彼女の歌声はとても表現力豊かだ。

Tasmanya 40 derece güney enlemi üzerindedir.

タスマニアは南緯40度のところにあります。

Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.

今は零下10度だ。

Onun yalan söylediğinden son derece şüphelendim.

- 私は彼は嘘をついているのではないかと強く疑った。
- 私は彼が嘘をついているのではにかと疑った。
- 私は彼が嘘をついているのではないかと強く疑った。

Babam nekahat döneminde son derece yaşlandı.

父は病後、めっきり老け込んでしまった。

Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.

僕は平熱が37度くらいなんだ。

Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.

コンピューターは極めて複雑な仕事をすることが出来る。

Bu son derece önemli bir mesele.

- これは最も重要な問題だ。
- これはこの上なく重要な事柄である。

Bu son derece önemli bir konu.

これはとても重要なポイントです。

O, Fransızcayı son derece iyi bilir.

彼女はフランス語のことなら何から何まで知っている。

Tom ve Mary son derece yakınlar.

トムとメアリーはすごく親しいです。

Fakat hepsi 45 derece hareket yönüne bakıyor.

進行方向に対する顔の向きは 揃って45度なんです

Var oluşlarının ilk zamanlarında son derece entoneydiler.

誕生間もない頃は 惑星たちが見事に協和していました

Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.

中でも ある孤児院は 非常に困窮していました

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

‎海の生き物は神秘的だ

Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.

温度計は零下3度を示している。

Ona son derece korkunç bir şey oldu.

非常に恐ろしいことが彼の身に起こった。

- Ben son derece sakindim.
- Aşırı derecede soğukkanlıydım.

私は落ち着き払っていた。

Onun istediğini söylediği ceket son derece pahalıydı.

彼女が欲しいって言ってたコート、目の玉が飛び出るほど高かったんだ。

- Çorba aşırı sıcak.
- Çorba son derece sıcak.

そのスープはひどく辛い。

Ben orta çağ müziğinden son derece etkilendim.

私はその中世の音楽に深い感銘を受けた。

Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.

昨夜、温度計はマイナス10度を示した。

Bu konu bizim için son derece önemlidir.

この問題は、私たちには非常に重要である。

- Her zamanki gibi, düşünceleri son derece akademik idi.
- Her zaman olduğu gibi düşünceleri son derece akademikti.

いつものごとく、彼の考えはあまりに非現実的だった。

Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte

彼らは 2度未満というシナリオの為に

Böylece, aşırı ısınma tehlikesinin iki derece altında kalabiliriz.

気温上昇を「2度未満」に抑える 目標のために必要なことです

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

しかし「かなりのストレス」 「激しいストレス」

Küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu,

摂氏2度までの抑制を 目指しているというのに

1,5 santigrat derece de en iyi senaryo dedikleri.

摂氏1.5度というのは いわゆる「最良のシナリオ」です

Ben başkanın varlığı ile son derece onur duyuyorum.

社長にご出席いただき光栄に存じます。

İngilizler genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

一般的にイギリス人は飼っているペットを極端にかわいがっている。

"Otuz iki derece Fahrenheit! Yanıyorum!" "Zavallı Bay Snowman."

「0℃! やばい熱ある」「かわいそうな雪だるまさん」

Yeni araban bana gerçekten son derece pahalı görünüyor.

あなたの新車はずいぶん高そうですね。

Su, etraflarını saran soğuk havadan 50 derece daha sıcaktır.

‎お湯の温度は ‎気温より50度も高い

Aralık ayında Bali'de hava son derece sıcak ve nemlidir.

- バリの12月はひどく暑くてむしむしします。
- バリの12月は非常に暑くて湿気が多いんだ。

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

たいていの英国人はペットがとても好きだ。

"Sıfır santigrat derece! Yüksek ateşim var." "Zavallı Bay Snowman."

「0℃! やばい熱ある」「かわいそうな雪だるまさん」

Belki de hayatımda ilk defa yiyecekten bu derece etkilendim.

食べ物でこんな感動したの生まれて初めてかも。

Ben son derece hızlı yürüdüğüm için son treni yakaladım.

私は非常に速く歩いたので最終列車にまにあった。

Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.

‎神経や血管の集まる指先は ‎驚くほど敏感だ

- O, şimdi son derece borçlu.
- Şu an borca batmış durumda.

彼は今借金で首が回らない。

Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.

クリスはその難しい宿題で、素晴らしい成績をもらいました。

Bu el yapımı İtalyan malı titanyum bisiklet son derece hafiftir.

この手作りのイタリア製チタン自転車は、恐ろしく軽い。