Translation of "çıkarıp" in French

0.007 sec.

Examples of using "çıkarıp" in a sentence and their french translations:

- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.

Tom retira son alliance et la jeta dans l'étang.

Ayakkabımı çıkarıp yatağın altına koydum.

J'ai enlevé mes chaussures et les ai mises sous le lit.

Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım

J'ai retiré mes chaussures d'escalade et commencé la descente,

Babam cüzdanını çıkarıp bana 10 dolar verdi.

Mon père sortit son portefeuille et me donna dix dollars.

O mektubu yerinden çıkarıp rüzgârıyla beni değiştirsin diye

J'ai dû relire cette lettre de nombreuses fois

Ve ya birinin çıkarıp çıkarmadığı da mühim değil

Et peu importe si quelqu'un l'a enlevé

O yarığa halatla inmek bizi soğuk zincir güzergâhından çıkarıp

Descendre la gorge en rappel nous a éloignés de la chaîne du froid.

- Paltosunu çıkardı ve onu tekrar giydi.
- Paltosunu çıkarıp tekrar giydi.

Il enleva son manteau et le remit sur lui.

Biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.

pour chercher de l'eau et on la verse dans le trou afin de la faire sortir.

Bir çocuğu dışarı çıkarıp elinizle Ay'ı işaret ederseniz, çocuk Ay'a bakar. Aynı şeyi bir köpekle yaparsanız, köpek parmağınıza bakar.

Si vous emmenez un enfant dehors et pointez la lune, l'enfant regardera la lune. Si vous faites la même chose avec un chien, le chien regardera le doigt.