Translation of "Yükseldiği" in English

Ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor

As the earth rises as it goes to the equator, it needs to crash

Protesto sesleri gittikçe yükseldiği için onun konuşması duyulamadı.

Because the voices of protest grew louder and louder, his speech couldn't be heard.

Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.

We had this little wooden bungalow, literally below the high-water mark.

Raporda ayrıca deniz seviyelerinin eskisinden daha hızlı yükseldiği tespit edildi.

The report also found sea levels were rising faster than before.

Ve o yıl ortalama sürüş mesafesinin altı metreye kadar yükseldiği yıldı.

And that year was the year that the average driving distance shot up six yards.