Translation of "Ayrıca" in English

0.021 sec.

Examples of using "Ayrıca" in a sentence and their english translations:

Ayrıca

We also faced

Ayrıca...

And then ...

Ayrıca uykuyu -

And the only thing --

Ayrıca, uçabilirim.

- Moreover, I can fly.
- Also, I can fly.

Ayrıca ilişkilerdeki yalnızlığı,

We also show loneliness in relationships,

Ve ayrıca saçmalık,

And also nonsensical,

Ama ayrıca Hamlet'sindir."

but you're Hamlet as well."

Ayrıca isimlerini duymadığınız

we're also fighting for justice

Evet, ayrıca faydalı.

Yes, they're that, too.

Ayrıca gençler bana

Young people are also telling me

Ayrıca sürecin sonuçlarını

the consequences of the process

Ayrıca çok eğlendim.

I also had a very good time.

Ayrıca geleceği dikkate aldığınızda,

but that when you take it over this longer view,

Bunu ayrıca her zaman

But we can also learn to do this all the time

Ayrıca çoğu kuş türünde

Also, in many species of birds,

Bu, ayrıca sürer durumdu.

Because it was also the status quo.

Ayrıca erkeklerle de çalışmalıyız.

And we must also work with men.

Ayrıca bir güç kaynağı

It's also a source of empowerment,

Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,

And perhaps surprisingly,

Ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.

also to say to them, thank you.

Ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.

and they also attract a host of invertebrates.

Konusu ele alındı. Ayrıca...

was discussed, and it was the central topic. Also...

Ayrıca kendinizi göstermekten çekinmeyin.

And don't be afraid to put yourself out there.

Ayrıca Reconsider Media.com'u ziyaret

  Also don’t forget to check out RECONSIDER

Ve ayrıca sınavı geçmeli.

plus passing of an exam).

Fakirim. Ayrıca meşgulüm de.

For one thing, I am poor; for another, I am busy.

Ayrıca hardal almak istiyorum.

I'd like to have mustard on the side.

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.

In addition, I have to interview a professor.

Ayrıca bir araba kiralayabilirsin.

- I could also hire a car.
- He could also hire a car.
- She could also hire a car.
- You could also hire a car.

Ayrıca ketçap almak istiyorum.

I'd like to have ketchup on the side.

Biz ayrıca bunu bulduk.

We also found this.

Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.

- Tom is also studying French.
- Tom also learns French.

Ayrıca üç sivil öldürüldü.

Three civilians were also killed.

Ayrıca çeşitlerimizde mercimeğimiz var.

We also have lentils in our assortment.

Tom ayrıca Mary'ye aşık.

Tom is also in love with Mary.

Ayrıca liderlik becerilerini geliştirmeleri

I also taught improv to all of my team members

Ayrıca bir buldozer istiyorum.

I also want a bulldozer.

Okuyorum ama ayrıca çalışıyorum.

I'm studying and also working.

Ayrıca biraz Fransızca konuşuyorum.

I also speak a little French.

Ben ayrıca tenis oynarım

I also play tennis.

Tom ayrıca Fransızca öğretti.

Tom also taught French.

Ayrıca biraz Fransızca konuşabiliyorum.

I can also speak a little French.

Ayrıca Avustralya'yı ziyaret ettim.

I've also visited Australia.

- Ayrıca biraz şeker almam lazım.
- Ayrıca biraz şeker almam gerekiyor.

I also need to buy some sugar.

Ayrıca kişisel gelişim, finansal eğitim

they also have personal development,

Ayrıca, bu iyi bir pazarlamaydı.

Besides, it was good marketing.

Ayrıca kültürel bir sorun var.

Another problem is cultural.

Ayrıca Paul soru için teşekkürler,

so, Paul, thank you for the question,

Ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.

while being as open as possible.

Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.

And we also turn out to be the supreme cooperators.

Ve ayrıca da en önemlisi.

and also the most important.

Ayrıca büyük bir fırsat da.

But it's also a big opportunity.

Ayrıca büyük bir aciliyet var.

There is also a deep sense of urgency.

İyileşme de ayrıca zaman alıyor.

Healing also takes time.

Ayrıca, şimdi bir vakıf kuruyorum,

Also, I'm going to create a foundation here,

Ayrıca suyum da azalmaya başladı.

I'm also getting low on water here.

Ayrıca su altında olmaktan hoşlanmıyorum.

Also, I don't like being submerged in water.

Napolyon ayrıca Davout'u Pauline Bonaparte'ın

Napoleon also encouraged  Davout to marry Aimée Leclerc,  

Yalnızca akademiden değil ayrıca hastalardan

not only from academia, but also patients,

Ayrıca belli başlı avantajları var --

And granted, I have certain advantages --

Ayrıca çoğu zaman giriş bedava.

They also are, in many cases, free to enter.

Ayrıca bir araba kiralamak istiyorum.

I would also like to rent a car.

Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.

Tom is tall and likewise strong.

Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.

I'd like to have the sauce on the side, please.

O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.

He was also kind to animals.

Ayrıca uçan balıklar da var.

There are also fish that fly.

Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.

After all, you had homework to prepare.

Ayrıca diğer tarafı da dinlemelisin.

You should also listen to the other side.

Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.

She was so tired that she couldn't walk.

Atatürk ayrıca ülkesini de sanayileştirdi.

Ataturk also industrialized his country.

O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.

He is also studying Chinese.

Tom ayrıca biraz Fransızca konuşur.

Tom also speaks a little French.

Tom ayrıca biraz Fransızca konuşabilir.

Tom can also speak a little French.

Tom ayrıca Fransızca mı öğreniyor?

Is Tom also studying French?

Ayrıca nasıl dans edileceğini bilmiyorum.

Furthermore, I don't know how to dance.

O ayrıca erotik bir rüyaydı.

It was also a wet dream.

Ayrıca Tom artık Mary'yi sevmez.

Also Tom doesn't love Mary anymore.

Ayrıca telefona da cevap vermez.

She's not answering the phone either.

Tom ayrıca Mary'nin bir arkadaşı.

Tom is also a friend of Mary's.

O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.

He is handsome. In addition, he is good at sport.

Bu bina ayrıca bir bankadır.

This building also is a bank.

O garson ve ayrıca aktör.

He is a waiter and also an actor.

Ayrıca beni kabul de edeceklerdir.

They would accept me, also.

Ayrıca ülkeyi birleştirmeye yardım ettiler.

They also helped unite the country.

Ayrıca başka bir nedeni vardı.

There also was another reason.

Ben ayrıca seyahat etmekten hoşlanırım.

I also enjoy traveling.

Benim ayrıca bir oğlum var.

I also have a son.

Ayrıca, nasıl dans edeceğimi bilmiyorum.

Besides, I do not know how to dance.

Ayrıca Tom'a bir mektup yazdım.

I also wrote Tom a letter.

Fransızca ve ayrıca İngilizce konuşabiliyorum.

- I can speak French and also English.
- I can speak French and I can also speak English.

Tom ayrıca Mary ile konuştu.

- Tom talked to Mary as well.
- Tom talked to Mary, too.
- Tom also talked to Mary.

Ve ayrıca da sokaktaki eroinden kaynaklanıyor.

and then your street drug heroin.

Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak

It also causes some changes

Ayrıca istek ve ihtiyaçlarına değer vermelisiniz.

you have to also value what someone else wants or needs.

Ve ayrıca orada, günün her saati

It's also where, at any one time,