Translation of "Torunları" in English

Farelerin torunları yoktur.

Mice don't have grandchildren.

Onların torunları, esaretin nesilleri

Their descendants, now generations out of enslavement,

Sami torunları ile oynadı.

Sami played with his grandchildren.

Torunları tarafından çevrilmiş şekilde oturdu.

He sat surrounded by his grandchildren.

Onların her birinin yarım düzine torunları var ama Mary'nin sadece erkek torunları varken Tom'un daha fazla kız torunları var.

They each have half a dozen grandchildren, but Tom has more granddaughters, as Mary has only grandsons.

Tom'un torunları, doğum sahnesi figürinleriyle oynuyorlardı.

Tom's grandchildren were playing with the nativity set figures.

Walt'ın oğulları ve torunları sadece kendileriyle ilgililer.

Walt's sons and grandsons are interested only in themselves.

Tom ve Mary'nin üç tane torunları var.

Tom and Mary have three grandchildren.

Tom'un torunları onun için büyük bir zevk kaynağıydı.

Tom's grandchildren were a source of great pleasure for him.

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var.

She has an equal number of grandsons and granddaughters.

Yaşlı insanlar, zorunda kalırlarsa torunları için fedakârlıkta bulunmaya hazırdırlar.

The elderly people are ready to sacrifice for their grandchildren, if they have to.