Translation of "Kız" in English

0.046 sec.

Examples of using "Kız" in a sentence and their english translations:

Piyano çalan kız kız kardeşimdir.

The girl playing the piano is my sister.

Orada çalışan kız kız kardeşimdir.

The girl running over there is my sister.

Mary kız gibi bir kız.

Mary is a girly girl.

Konuştuğun kız benim kız kardeşim.

- The girl you were talking to is my sister.
- The girl that you were talking to is my sister.

Bu kız o kız değildir.

This girl is not that girl.

- Piyano çalan kız kız kardeşimdir.
- Piyano çalan kız kardeşimdir.

- The girl playing the piano is my sister.
- The girl who's playing the piano is my sister.

"O kız kim? "Hangi kız?" "Tom'la dans eden kız."

"Who's that girl?" "What girl?" "The one who's dancing with Tom."

Uslu kız!

Good girl!

Uslu kız.

Good girl.

Kız yalnız.

The girl is lonely.

Kız atlıyor.

The girl is jumping.

Kız çirkin.

The girl is ugly.

Kız güzel.

The girl is beautiful.

Kız nerede?

- Where's the girl?
- Where is the girl?

Kız yazıyor.

The girl is writing.

Kız İrlandalı.

The girl is Irish.

Kız örüyor.

The daughter knits.

Kız haklı.

The girl is right.

Kız okuyor.

The girl is reading.

Kız kaçırıldı.

The girl was kidnapped.

Küçük kız kız kardeşim Allison geldi.

and my little sister Allison comes in.

- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.

The girl broke the window.

Bikinili güzel kız Tom'un kız kardeşidir.

The pretty girl in the bikini is Tom's sister.

Mayumi ile konuşan kız kız kardeşimdir.

The girl talking with Mayumi is my sister.

Piyanoyu çalan kız benim kız kardeşim.

The girl that plays the piano is my sister.

- Kız okula gidiyor.
- Kız okula gider.

The girl goes to school.

Kız kardeşim çok güzel bir kız.

My sister is a very beautiful girl.

- Kız kardeşim hasta.
- Kız kardeşim hastalandı.

My sister has been sick.

Kız kardeşim birçok kız tarafından sevilir.

My sister is liked by many girls.

O güzel kız benim kız kardeşim.

That pretty girl is my sister.

Oradaki şu kız benim kız kardeşim.

That girl over there is my sister.

Mary kız gibi bir kız değil.

Mary is not a girly girl.

- Kız kardeşlerimi seviyorum.
- Kız kardeşlerimi severim.

I love my sisters.

- Bir kız kardeşim yok.
- Hiç kız kardeşim yok.
- Kız kardeşim yok.

- I don't have any sisters.
- I do not have a sister.
- I don't have a sister.
- I have no sisters.
- I don't have any sister.

- O kız, annesine benziyor.
- Kız annesine benzemektedir.

The girl resembles her mother.

Orada şarkı söyleyen kız benim kız kardeşimdir.

The girl singing over there is my sister.

Orada ayakta duran kız kız kardeşim Sue'dur.

The girl standing over there is my sister Sue.

Beyaz elbise giymiş kız, benim kız kardeşimdir.

The girl wearing a white dress is my sister.

Orada şarkı söyleyen kız benim kız kardeşim.

The girl who sings there is my sister.

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

She hit her sister.

- Ben Tom'un kız kardeşiyim.
- Tom'un kız kardeşiyim.

I'm Tom's sister.

Şu küçük kız benim kız kardeşimin arkadaşıdır.

- That little girl is my sister's friend.
- This little girl is my sister's friend.

- Bir kız kardeşim yok.
- Kız kardeşim yok.

- I do not have a sister.
- I don't have a sister.

Sami kız kardeşini ve kız yeğenini öldürdü.

Sami killed his sister and niece.

Tom'un kız kardeşi kasabadaki en güzel kız.

Tom's sister is the prettiest girl in town.

- Bir kız, erkeksi bir kız olabilir.
- Bir kız, bir erkek fatma olabilir.

A girl can be a tomboy.

Kız: (Ağlayarak) -- Bilmiyorum.

Girl: (Crying) I -- I don't know.

Kız: On dört.

Girl: Fourteen.

Kız kardeşimi aradım.

I call my sister.

Kız uyumaya gitti.

The girl went to sleep.

Kız, bebeğini kucakladı.

The girl hugged her doll.

Radyonun sesini kız.

Turn down the radio.

Kapıdaki kız Lucy'dir.

The girl at the door is Lucy.

Kız gözyaşlarına boğuldu.

- The girl burst into tears.
- The girl broke into tears.
- The girl melted into tears.

Kız yanıma oturdu.

The girl sat beside me.

Kız bana gülümsedi.

The girl smiled at me.

Kız, köpeklerden korkuyor.

The girl is afraid of dogs.

Kız hasta görünüyordu.

The girl appeared sick.

Kız bir hemşire.

The girl is a nurse.

Kız çiçekleri kokluyor.

The girl is smelling the flowers.

Kız evini özlüyordu.

The girl was sick for home.

Kız elbiseyi yırttı.

The girl tore the cloth.

Kız annesine benziyordu.

The girl resembled her mother.

Kız odaya girdi.

The girl entered the room.

Kız çay içiyor.

The girl is drinking tea.

Kız büyükbabasıyla okuyor.

The girl reads with her grandfather.

Kız kardeşimle tartıştım.

I had a quarrel with my sister.

Kız kardeşim ünlüdür.

My sister is famous.

Kız kardeşim evlidir.

My sister is married.

Kız kardeşim nişanlandı.

My sister got engaged.

Kız ağaçlarla konuştu.

The girl talked to trees.

Kız korkudan titriyordu.

- The girl trembled with fear.
- The girl was trembling with fear.

Kız hasta görünüyor.

The girl looked ill.

Arabandaki kız kimdir?

Who is the girl in your car?

Kız arkadaşımı bekliyorum.

I'm waiting for my girlfriend.

Kız erkeği görüyor.

The girl sees the boy.

Küçük kız güzel.

The little girl is beautiful.

O bir kız.

- She's a girl.
- She is a girl.

Kız arkadaşım ağlıyordu.

My girlfriend was crying.

Kız arkadaşım ağlıyor.

My girlfriend is crying.

Kız arkadaşıma söyleme.

Don't tell my girlfriend.

Bu kız Japonyalı.

This girl comes from Japan.

Kız kardeşine vuramazsın.

You cannot hit your sister.

Kız arkadaşım yok.

I don't have a girlfriend.

Kız kardeşlerim var.

I have sisters.

Kız kardeşimle çıkıyor.

He's dating my sister.

Tipik kız konuşması!

Typical girl talk!

Yeni kız kim?

Who's the new girl?

Yeni kız nerede?

Where's the new girl?

Kız kardeşini aradı.

She called her sister.

Kız kardeşinle evlenmeliydim.

- I should have married your sister.
- I should've married your sister.

Mary soldaki kız.

Mary is the girl on the left.