Translation of "Kız" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Kız" in a sentence and their chinese translations:

Piyano çalan kız kız kardeşimdir.

弹钢琴的女孩是我妹妹。

- O kız, annesine benziyor.
- Kız annesine benzemektedir.

這個女孩酷似她的母親。

Kız elbiseyi yırttı.

那个女孩把布撕了。

Kız annesine benziyordu.

這個女孩很像她的母親。

Kız çay içiyor.

这个女孩子在喝茶。

Kız kardeşim ünlüdür.

我的妹妹有名。

Kız arkadaşımı bekliyorum.

我在等我的女朋友。

Kız ödev yapıyor.

这个女孩正在做家庭作业。

Kız arkadaşını sevmiyorum.

我不喜欢你的女朋友。

Kapıdaki kız kimdir?

在门口的女孩是谁?

Resimdeki kız gülümsüyor.

照片里的女孩在微笑。

Kız arkadaşın kim?

你女朋友是谁?

Kız kardeşim hemşiredir.

我的妹妹是护士。

Güzel kız yataktadır.

这个漂亮女孩在床上。

Bu kız kimdir?

這個女孩是誰?

O kız kim?

那個女孩是誰?

Kız, oğlandan büyük.

她比他大。

- Kız kardeşimin ismi Patricia.
- Kız kardeşimin adı Patricia'dır.

我姐姐的名字是Patricia。

- Sarı yağmurluk giyen kız kim?
- Sarı yağmurluklu kız kim?

穿黃色雨衣的女孩是誰?

- Seiko'nun hiç kız kardeşi yok.
- Seiko'nun kız kardeşi yok.

Seiko 沒有姐妹。

- O kız kardeşimin fotoğrafı.
- Bu, kız kardeşimin bir resmidir.

這是我姊姊的照片。

- O kız güzelliğinden dolayı kibirli.
- Kız güzelliği nedeniyle kibirli.

- 那位女生对自己的美貌感到很骄傲。
- 那个女孩因为长得漂亮所以很自大。

- Kız kardeşini görmek istiyorum.
- Senin kız kardeşini görmek isterim.

我想见你的姐姐。

Kız, sihir gibi kayboldu.

女孩變魔術一樣地消失了。

Kız bulaşıkları yıkamayı sevmiyordu.

這女生不喜歡洗碗。

Kız kardeşin hangi sınıfta?

你的妹妹唸幾年級?

Kız yaşına göre küçüktür.

就她的年齡來說,這個女孩算是矮小的。

Kız bir şey söylemedi.

這個女孩什麼也沒說。

Genç kız gözyaşlarına boğuldu.

這個年輕的女孩淚流滿面。

Partiye kız kardeşimi getireceğim.

我會帶我妹妹去派對。

O güzel bir kız.

她是一個漂亮的女孩。

Hiç kız arkadaşı yok.

他没有女朋友。

O büyüleyici bir kız.

她是个迷人的女孩子。

Şu kız bisiklet süremiyor.

那个女孩还不会骑车。

Kız kardeşim "Merhaba" demedi.

我妹妹没有说“你好”。

Dört kız kardeşim yok.

我没有四个姐妹。

Ben senin kız kardeşinim.

我是你的妹妹。

Bir kız arkadaş istiyorum.

我想找女朋友。

Şu kız kim acaba.

那女孩子是谁呢?

Tam kız kardeşime benziyorsun.

- 你很像我妹妹。
- 你很像我姐姐。

Onun kız kardeşini tanıyorum.

- 我认识她的姐姐。
- 我认识她的妹妹。

İki kız yeğenim var.

我有两个外甥女。

O inatçı bir kız.

她是个倔强的女孩。

Onun kız arkadaşı Japon.

他的女朋友是日本人。

Kız kardeşim anneme benzer.

我妹妹很像我妈妈。

Fırında çalışan kız sevimlidir.

在面包房工作的姑娘很可爱。

O benim kız arkadaşım.

她是我的女朋友。

Bir kız beni aradı.

有個女孩打了電話給我。

Kız kardeşimi burada bekleyeceğim.

我會在這裡等我姊姊。

Fırında çalışan kız şirin.

在面包房工作的姑娘很可爱。

Kız portakal suyu içiyor.

那個女孩喝柳橙汁。

Kız kardeşimin ismi Patricia.

我姐姐的名字是Patricia。

Junko güzel bir kız.

順子是一個漂亮的女孩。

Orada oturan kız Nancy'dir.

坐在那裡的女孩是南希。

Bu benim kız kardeşim.

这是我的妹妹。

Kız kardeşim bir öğretmen.

我的妹妹是老师。

Ne güzel bir kız!

怎么可爱的女子!

Hiç kız kardeşim yok.

我没有姐妹。

Küçük kız Brezilya'da yaşıyor.

這個小女孩住在巴西。

John'la konuşan kız Susan'dır.

正在和約翰談話的女孩叫蘇珊。

Bu resimdeki kız kimdir?

這張照片裡的女孩是誰?

Zavallı kız kör oldu.

這可憐的女孩瞎了。

Alice kız kardeşini dinlemiyordu.

愛麗絲沒有在聽她妹妹說話。

Konuştuğun kadın kız kardeşimdir.

跟你講話的那個女人是我姐姐。

Kız arkadaşımın klitorisini bulamıyorum.

我找不到我女朋友的阴蒂。

Kız beni tebessümle selamladı.

這個女孩面帶微笑向我打招呼。

Orada duran kız kimdir?

站在那儿的女孩是谁?

Kız kardeşim anneanneme benzer.

我的姐姐就像我的祖母。

Küçük kız Brezilya'da yaşadı.

這個小女孩住在巴西。

O hâlâ bir kız.

她还是个小孩儿。

O kız güzel görünümlü.

那個女孩長得很好看。

O kız öğrenci Amerikalıdır.

那个女学生是美洲人。

O kız kardeşimin fotoğrafı.

- 那是我妹妹的一张照片。
- 那是我妹妹的照片。
- 這是我姊姊的照片。

- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.
- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

我妹妹正在玩娃娃。

- Kız kardeşin orada çalışıyor mu?
- Kız kardeşin orada mı okuyor?

你的姐姐在这里上学吗?

- O kız kardeşimin fotoğrafı.
- O, benim küçük kız kardeşimin fotoğrafıdır.

那是我妹妹的照片。

- Ben onun kız kardeşini Ann zannettim.
- Ann'i kız kardeşi sandım.

我把安誤認為是她姊姊了。

- Hâlâ bakir misin?
- Hâlâ bakire misin?
- Hâlâ kız oğlan kız mısın?

- 你還是處男嗎?
- 你还是处女吗?

- O, benim kız kardeşim.
- O benim kız kardeşim.
- O benim bacım.

她是我的姊妹。

Kız uygunsuz bir selamlama yaptı.

- 這個女孩做了一把很難使用的弓。
- 這個女孩做了一把不稱手的弓。

Kız kardeşim mutfakta yemek pişiriyor.

我妹妹正在厨房做饭。

Sana el sallayan kız kimdir?

那個向你招手的女孩是誰?

Mary çok güzel bir kız.

瑪麗是一個非常漂亮的姑娘。

Mary sınıfında en güzel kız.

玛丽是班里面长得最漂亮的女孩。

Kız her zaman annesini izliyordu.

- 女孩總是跟隨在母親背後。
- 那女孩不管到哪兒都跟著母親。

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.

女孩把鳥兒從籠中放了出來。

Kız çatıdan aşağıya atlamaya korkuyordu.

小女孩害怕从屋顶上跳下来。

"Şu kız kim?" "O Keiko."

"那個女孩是誰?" "那是惠子。"

Kız kardeşine benden selam söyle.

代我问候你妹妹。

O, bir kız lisesine gidiyor.

她上女子高中。

Mike'ın iki kız arkadaşı var.

麦克有两个女朋友。

Kız kardeşime bir sözlük verdim.

我給了我妹妹一本字典。