Translation of "Talihsizlik" in English

0.006 sec.

Examples of using "Talihsizlik" in a sentence and their english translations:

Büyük talihsizlik.

It's a crying shame.

Bunun olması talihsizlik.

- It's unfortunate that that happened.
- It's unfortunate that happened.

O, bir talihsizlik yaşadı.

A misfortune befell him.

Bu niye talihsizlik olsun?

Why is that unfortunate?

Talihsizlik durumunda kutlamalar en iyisidir.

In the event of misfortune, celebrations are the best.

Talihsizlik asla tek başına gelmez.

Misfortune never comes singly.

"Nasılsın?" "İyi değil." "Bu talihsizlik."

"How are you?" "Not well." "That's unfortunate."

- Çok yazık.
- Büyük talihsizlik.
- Yazıklar olsun.

It's a crying shame.

Ne talihsizlik olursa olsun, sadece intihar etmeyin.

Whatever misfortunes you may have, just don't commit suicide.

- Dün yağmu yağması talihsizlik oldu.
- Dün yağmur yağması talihsizdi.

It was unfortunate that it rained yesterday.

Talihsizlik at sırtında gelir ama yürüyerek yola devam eder.

Misfortune arrives on horseback but departs on foot.