Translation of "Planlamıştı" in English

O geçen sene Napoli'yi ziyaret etmeyi planlamıştı.

He intended to have visited Naples last year.

Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yapmayı planlamıştı.

He planned to seek a master's degree in international relations.

Tom patronundan bir zam istemeyi planlamıştı ama korkup vazgeçti.

Tom had planned to ask his boss for a raise, but he chickened out.

Tom Avustralya'da sadece bir ya da iki gün kalmayı planlamıştı.

- Tom had only planned to stay in Australia for just a day or two.
- Tom had only planned on staying in Australia for just a day or two.

Tom oraya varan ilk kişi olmayı planlamıştı fakat oraya ilk Mary vardı.

Tom had planned to be the first one to get there, but Mary got there first.

Tom iş için sadece bir ya da iki gün Boston'da kalmayı planlamıştı.

- Tom had only planned to stay in Boston for just a day or two.
- Tom had only planned on staying in Boston for just a day or two.

Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.

He planned to flank the Roman contingent through a very narrow passage that was now left unguarded.