Translation of "Konuştukları" in English

0.215 sec.

Examples of using "Konuştukları" in a sentence and their english translations:

Tek konuştukları bu.

It's all they talk about.

Onların hakkında konuştukları bu değil.

That's not what they were talking about.

İngilizler Amerikalılardan sadece konuştukları dilde farklıdır.

Englishmen differ from Americans only in the language they speak.

Dan, Linda ve Matt'in konuştukları odaya girdi.

Dan walked into the room where Linda and Matt were talking.

Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.

At first, I had difficulty understanding people when they spoke too fast.

Tom'un, Mary ve John'un konuştukları hakkında bir fikri yoktu.

Tom had no idea what Mary and John were talking about.

Tom ve Mary, Fransızca konuştukları zaman hala birçok hata yapıyorlar.

Tom and Mary still make a lot of mistakes when they speak French.

- Bir halkın ruhu, konuştuğu dildedir.
- Halkın ruhunu yaşatan konuştukları dildir.

The soul of a people lives in its language.

Tom gerçekten kıskançtır ve diğer çocuklar benimle konuştukları zaman o deli olur.

Tom is really jealous and he gets mad when other guys talk to me.

Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.

If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there.