Translation of "Dilde" in English

0.008 sec.

Examples of using "Dilde" in a sentence and their english translations:

Genel dilde,

in the vernacular,

- Tom aynı dilde cevap verdi.
- Tom aynı dilde yanıt verdi.
- Tom aynı dilde yanıtladı.

Tom answered in the same language.

O, sekiz dilde konuşabilir.

He can speak eight languages.

Herkes aynı dilde gülümser.

Everyone smiles in the same language.

Baba hangi dilde yazdı?

In which language did the father write?

Bu hangi dilde yazılmış?

What language is it written in?

Gülümseme, her dilde aynıdır.

A smile is the same in every language.

O, üç dilde konuşabilir.

She can speak three languages.

Tom üç dilde akıcı.

Tom is fluent in three languages.

Mary beş dilde akıcıdır.

Mary is fluent in five languages.

Hangi dilde rüya görüyorsun?

What language do you dream in?

Malta'da hangi dilde konuşurlar?

What language is spoken in Malta?

Tom hangi dilde konuşuyor?

What language does Tom speak?

Şimdiye dek 14 dilde çalıştık,

So far, we've built it into 14 languages,

Bunu esprili bir dilde söyledim.

I said it by way of a joke.

Tatoeba'ya birçok dilde örnek ekliyorum.

I add examples to Tatoeba in many languages.

Her dilde insanları selamlamayı bilir.

He knows how to greet people in all languages.

Tom'la genellikle hangi dilde konuşursun?

What language do you usually use when talking with Tom?

Başka bir dilde konuşurken gerginimdir.

I'm nervous when speaking in another language.

Ben birçok dilde eğitim yapıyorum.

I study many languages.

Birçok dilde konuşmak çok eğlencelidir.

It's so much fun to speak in so many languages.

Bu kelimeler konuşulan dilde kullanılmaz.

These words aren't used in spoken language.

Dört dilde kendini ifade edebilir.

He can make himself understood in four languages.

Tur rehberi, üç dilde konuşabilir.

The tour guide can speak three languages.

Her dilde yanlış arkadaşlar vardır.

There are false friends in every language.

Bütün insanlar aynı dilde gülümser.

All people smile in the same language.

Öğrendiğin en zor dilde nedir?

What's the hardest language you've learned?

Bu kitap birçok dilde yazılmıştır.

This book is written in multiple languages.

Şiir mecazi dilde gerçeğin ifadesidir.

Poetry is the expression of truth in metaphorical language.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmak zordur.

It's difficult to master a foreign language.

Yabancı dilde ustalaşmak çok sabır gerektirir.

Mastering a foreign language involves a lot of patience.

Hangi dilde hayvanların adlarını görmek istiyorsun?

In which language do you want to see names of animals?

Bir dilde öğrendiğin ilk şey küfürlerdir.

The first thing you learn in a language are swear words.

İngilizler Amerikalılardan sadece konuştukları dilde farklıdır.

Englishmen differ from Americans only in the language they speak.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.

It takes years to master a foreign language.

Joseph beş dilde 'seni seviyorum' diyebilir.

Joseph can say 'I love you' in five languages.

En sık hangi dilde sohbet edersin?

Which language do you most often have conversations in?

Ben dilde sadelik yanlısı bir sanatçıyım.

I'm a purist.

Neden bu sadece yabancı bir dilde?

Why is this only in a foreign language?

Bu dilde pek çok kişi konuşmaktadır.

- This language has many speakers.
- The language has many speakers.

Sami Kuran'ı anladığı bir dilde okudu.

Sami read the Quran in a language that he understood.

Kai-Fu Lee: Veya başka bir dilde

Kai-Fu Lee: And maybe in another language?

Sonra yaşlı adama aynı dilde merhaba dedi.

Then he said hello to the old man in the same language.

O, her iki dilde de aynı kelimedir.

It is the same word in both languages.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmamız uzun zaman alır.

It takes us a long time to master a foreign language.

Birçok dilde fiil konuşmanın önemli bir parçasıdır.

In most languages the verb is an essential part of speech.

Joseph on beş dilde 'seni seviyorum' diyebilir.

Joseph can say "I love you" in fifteen languages.

O sitede başka dilde yazma çok berbattı.

The transliteration on that website was terrible.

"Bu dilde @ işaretini nasıl telaffuz ediyorsunuz?" "Et"

"How do you pronounce the sign @ in this language?" "at"

En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?

Which foreign language are you most proficient in?

Bu dilde en sık kullanılan kelimeler nedir?

What are the most frequent words in this language?

- İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
- İstediğiniz dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da tüm diller eşittir.

You may write in any language you want. On Tatoeba, all languages are equal.

Yabancı bir dilde derdini anlatmak zor değil mi?

Isn't it difficult to make yourself understood in a foreign language?

Çok az bildiğin bir dilde cümle kurmak zordur.

It is hard to make a sentence in a language that you know very little about.

Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şey yazdı.

The teacher wrote something on the blackboard in a language I didn't know.

Bir cümlenin bir dilde birden fazla anlamı olabilir.

One sentence may have multiple meanings in one language.

Yabancı bir dilde ustalaşmak uzun süre çalışmayı gerektirir.

Mastering a foreign language requires a lot of hard work.

Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.

Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.

Tom otuz dilde "Ben yalnızca Fransızca konuşabilirim." diyebilir.

Tom is able to say "I can only speak French" in thirty languages.

Yabancı bir dilde yazılmış bir şiiri çevirmek zordur.

It's difficult to translate a poem written in a foreign language.

Bu tür kılavuzlarun basit bir dilde yazılmaları gerekir.

Such manuals should be written in simpler language.

O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.

In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.

O dilde eskiden çok daha fazla konuşan vardı.

That language used to have a lot more speakers.

Yedi hafta sonra, o dilde sağlam bir diyalog kurabiliyordum

Seven weeks later, I could hold a solid conversation in the language,

11 dilde iletişim kuran, milyonların izlediği bir sitemiz var.

We have 11 language versions, we have millions of views,

Tom sözleri anlamadığı bir dilde olsa bile şarkıyı sevdi.

Tom loved the song even though the lyrics were in a language he didn't understand.

Sen Fince öğrenmeden önce Marika ile hangi dilde konuştun?

In which language did you speak with Marika before you learnt Finnish?

Yunanistan Prensesi Alice sağırdı ve üç dilde dudak okuyabilirdi.

Princess Alice of Greece was deaf and could lip-read in three languages.

Ben sadece bir yabancı dilde yeni bir şarkı öğrendim.

I've just learned a new song in a foreign language.

Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.

Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language.

İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.

You may write in any language you want. On Tatoeba, all languages are equal.

Bir dile hakim olmak istiyorsan o dilde düşünmeyi öğrenmelisin.

If you want to master a language, you need to learn to think in that language.

Herhangi bir dilde en güzel kelimelerden biri "arkadaş" olurdu.

One of the most beautiful words in any language would have to be "friend."

Ki bu, bir dilde akıcı olmak için, bu tarz programlarda

which is far less than what you'd need using these programs

Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.

Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.

4 milyondan fazla Avustralyalı, İngilizceden başka bir dilde iletişim kuruyor.

Over 4 million Australians communicate in a language other than English.

O, Arapça yazılmış bir şeyi başka bir dilde yazmaya çalışıyor.

She's trying to transliterate something that was written in Arabic.

Birinin onu konuşma fırsatı olmadığında bir dilde akıcı olması zordur.

It is difficult to be fluent in a language when one has no opportunities to speak it.

Siri için her dilde edebiyatçılar istihdam ediyorlar yani yazarlar şairler falan

Authors and poets in every language are hired

Dil becerilerinizi geliştirmek için, öğreniyor olduğunuz dilde yazılmış kitapları bulmaya çalışın.

In order to improve your language skills, try to find books written in the language you are learning.

Üzgünüm ama bu güzel dilde nasıl söyleyeceğimi bildiğim tek şey bu cümledir.

I'm sorry, but the only thing I know how to say in this beautiful language is this sentence.

Her dilde kelimenin tam anlamıyla tercüme edilemeyen, sözler, ifadeler, deyimler ve atasözleri vardır.

There are sayings, phrases, idioms and proverbs in every language which can not be translated literally.

Adam: Her dilde bir kelime söylemek bile değil, o üç dili kullanarak anlamlı

Adam: It's not only just like you're saying one word per language, you're having to construct

Kanadalılar bizim mahallede çalışırken biraz İngilizce öğrendim, ama ben hala bu dilde okuyamıyorum.

I learnt a little English when Canadians worked in our neighborhood, but I still can't read in this language.

Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.

It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.

2003'te kabul edilen federal bir yasa, Meksikalılara iki dilde eğitim hakkı veriyor.

A federal law passed in 2003 gives Mexicans the right to bilingual education.

Bu dilde, fonem olan /b/ bir kelimenin sonunda geçtiğinde [p] şeklinde telaffuz edilir.

In this language, the phoneme /b/ is pronounced [p] when it occurs at the end of a word.

dilde düşmanı suçlaması için defalarca emir gönderdi ve o akşam iki Mareşal neredeyse patlayacaktı.

verged on an accusation of cowardice, and that  evening the two Marshals nearly came to blows.

Hedef dilde okuma ve dinleme yeteneklerini artırmanın iyi bir yolu okumak ve haber dinlemektir.

A good way to boost reading and listening skills in a target language is to read or listen to the news.

İnsan ülkede değil, konuştuğu dilde yaşar. Memleketi de o dildir, başka bir şey değil.

One doesn't live in a country; one lives in a language. One's native land is that and nothing else.

Birkaç olası çeviri olduğunu anlarsanız benzer cümleleri not edin, çünkü aynı dilde birkaç çeviri ekleyebilirsiniz.

If you feel there are several possible translations, note that for the same sentence, you can add several translations in the same language.

Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.

I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.

Bir adamla anladığı bir dilde konuşursan, onun kafasına gidecek. Onunla onun dilinde konuşursan, onun kalbine gidecek.

- If you talk to a man in a language he understands, it will go to his head. If you talk to him in his language, it will go to his heart.
- If you talk to a man in a language he understands, that goes to his head. If you talk to him in his language, that goes to his heart.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.

Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.

You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.

Bir insanla onun anladığı bir dilde konuşursan onun kafasına gider. Onunla onun diliyle konuşursan bu onun kalbine gider. Nelson Mandela

- If you talk to a man in a language he understands, that goes to his head. If you talk to him in his language, that goes to his heart.
- If you talk to a man in a language he understands, that goes to his head. If talk to him in his language, that goes to his heart.

O dilde bilimsel bir yazı okudum ve neredeyse her şeyi anladım ama başlangıç seviyesindekiler için yazılmış bir hikayeyi okumaya çalıştığımda hiçbir şey anlamadım.

I read an academic article in that language and understood almost everything, but when I tried reading a story for beginners I understood nothing.

Bir kelime başka dilden ödünç alındığı zaman, sık sık aynı anlama sahip olarak başlar; ancak her iki dilde de sürekli kullanımı ile, şimdi ayrı kelimeler farklı çağrışımları artırabilir.

When a word is borrowed from another language, it frequently begins by having the same meaning; but with continued use in both languages, the now separate words may accrete disparate connotations.