Translation of "Kaygı" in English

Kaygı

like anxiety,

Sami kaygı çekmeye başladı.

Sami began to suffer from anxiety.

Kaygı ve endişeyle takip ediyor.

with trepidation and dread.

Mutluluk sık sık kaygı ile kesildi.

The bliss was often interrupted by anxiety.

Gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.

that we've put ourselves on the path to a jobless future.

Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu

People who suffer from this mental illness also suffer from other mental disorders

Ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.

and the background hum of anxiety that comes along with that.

Bu ürün güvenlik için en yüksek kaygı ile tasarlanmıştır.

This product has been designed with the highest concern for safety.

Son zamanlarda kaygı ve uykusuzluk nedeniyle yaklaşık 10 kilo verdi.

Recently what with anxiety and lack of sleep, she has lost almost ten pounds.

- İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygı duyuyorlar.
- İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.

People are concerned about racial problems.

Göç ile ilgili kaygı Büyük Britanya'nın Avrupa birliğinden ayrılmak için oy verme nedenlerinden biridir.

Anxiety about immigration is one of the reasons why Great Britain voted to leave the European Union.