Translation of "Bulutu" in English

Bunlar yağmur bulutu.

Those are rain clouds.

Araba toz bulutu kaldırdı.

The car raised a cloud of dust.

Araba arkasında bir toz bulutu bıraktı.

The car left a cloud of dust behind it.

İlin üzerindeki bir duman bulutu var.

There is a smoke cloud over the province.

Bir eşekarısı bulutu çocuklara doğru yöneldi.

A cloud of hornets set at the children.

Sami bir şüphe bulutu altında yaşıyor.

Sami lives under a cloud of suspicion.

Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.

which is generally just a big cloud of birds.

Her geçen araba bir toz bulutu kaldırdı.

Each passing car threw up a cloud of dust.

Araba arkasında bir toz bulutu yükselterek geçti.

The car passed by, raising a cloud of dust behind it.

Bizim bildiğimiz yağmur bulutu gibi bir şey mi?

something like the rain cloud we know?

Ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.

and the background hum of anxiety that comes along with that.

Yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

so the oort cloud is not a structure that protects the solar system

Neredeyse bir deve gibi görünen o bulutu görüyor musun?

Do you see that cloud that almost looks like a camel?