Translation of "Yeme" in English

0.016 sec.

Examples of using "Yeme" in a sentence and their english translations:

Beni yeme.

Don't eat me.

Onu yeme!

Don't eat it!

Yeme bizi.

Don't eat us.

Domuz gibi yeme.

- Don't eat like a pig.
- Don't eat like a pig!

Abur cubur yeme!

Don't eat fast food!

Okurken yemek yeme.

Don't eat while reading.

Bensiz yemek yeme.

Don't eat without me.

Arabamda yeme lütfen.

Please don't eat in my car.

Sevmiyorsan yeme bunu.

If you don't like it, don't eat it.

Patates kızartmalarımı yeme.

Don't eat my french fries.

Yeme isteğim var.

I've got the munchies.

Domuz gibi yeme!

- Don't eat like a pig.
- Don't eat like a pig!

O kayısıyı yeme!

Don’t eat that apricot!

Aceleyle yemek yeme.

Do not eat hastily.

Çok hızlı yeme.

Don't eat so fast.

- Ben yokken yiyeceklerimi yeme.
- Ben yokken yemeğimi yeme.
- Ben yokken benim şeylerimi yeme.

Don't eat my food while I'm gone.

Kendisi, akrep yeme uzmanı.

He's a scorpion eating specialist.

Öğünler arası yemek yeme.

Don't eat between meals.

Tırnaklarını yeme alışkanlığından kurtulmalısın.

You must get rid of the habit of biting your nails.

Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.

She has a habit of biting her nails.

Öğle yemeği yeme zamanı.

It's time to eat lunch.

Benim yeme bozukluğum var.

I have an eating disorder.

Yemek yeme zamanı mı?

Is it time to eat?

Laboratuvarın içinde yemek yeme.

Don't eat inside the laboratory.

Çok fazla kek yeme.

- Do not eat too much cake.
- Don't eat too much cake.

Sanırım yemek yeme zamanı.

I think it's time to eat.

- Yeme onu, tarihi geçmiş.
- Onu yeme, son kullanma tarihi geçmiş.

Don't eat that, it's expired.

Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.

Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism.

Beğenmezsen o halde onu yeme.

If you don't like it, then don't eat it.

Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.

Eating habits differ from country to country.

Eğer bunu yemek istemezsen yeme.

If you don't want it, don't eat it.

O tuhaf kokarsa onu yeme.

If it smells funny, don't eat it.

Pişirmeden önce domuz eti yeme.

Don't eat pork without cooking it first.

"Bu gece ayrılıyorum." "Yeme beni!"

"I'm leaving tonight." "Don't give me that!"

Tom'un yeme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor.

Tom needs to change his eating habits.

Tom sandviç yeme yarışmasını kazandı

Tom won the hot dog eating contest.

Henüz yemek yeme zamanı değil.

It's not time to eat yet.

Yeme alışkanlıklarını değiştirsen iyi olur.

You'd better change your eating habits.

Burada yeme yerine eve gidelim.

Instead of eating here, let's go home.

Yeşil elma yeme yoksa hastalanacaksın.

Don't eat green apples or you'll get sick.

Uyuşma geçene kadar yemek yeme.

Don't eat till the numbness wears off.

Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.

I think you should change your eating habits.

Et yeme ahlaken yanlış mıdır?

- Is eating meat morally wrong?
- Is it morally wrong to eat meat?

Mary'nin bir yeme bozukluğu var.

Mary has an eating disorder.

Hiç yeme bozukluğu yaşadın mı?

Have you ever had an eating disorder?

Sami'nin kötü yeme alışkanlıkları vardı.

Sami had bad eating habits.

- Yemeğin ucundan alıp bırakma.
- Uyuşuk uyuşuk yeme.
- Mıymıntı gibi yeme.
- Canlı canlı ye.

Don't pick at your food.

Çok fazla yeme hastalığa neden olabilir.

Eating too much may lead to sickness.

En azından üç saat yemek yeme.

Don't eat for at least three hours.

Bana Tom'un yeme alışkanlıklarından bahseder misin?

Could you tell me about Tom's eating habits?

Tom yemek yeme zamanı olduğunu söyledi.

- Tom said it was time to eat.
- Tom said that it was time to eat.

Pilav kilo aldırır, fazla yeme ondan!

Rice makes you fat, so don't eat too much of it!

Yeme ve içme, doktoru zengin yapar.

Eating and drinking makes the doctor rich.

Salyangoz yeme düşüncesi beni hasta hissettiriyor.

The very thought of eating snails makes me feel sick.

Onun tuhaf koktuğunu düşünüyorsan onu yeme.

Don't eat that if you think it smells funny.

Sadece balık yeme. Et de ye.

Don't just eat fish. Eat meat, too.

Çiğ et yeme dürtüsüne karşı koyamıyorum.

I can't resist the urge to eat raw meat.

O yeme yarışmasında birincilik ödülü aldı.

She got first prize in the eating contest.

İtalyan yemeği yeme fırsatını asla kaçırmam.

I never miss the opportunity to eat Italian food.

O restoranda yemek yeme planımızdan vazgeçelim.

Let's give up on our plan to eat at that restaurant.

O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.

That psychiatrist specialized in eating disorders.

- Patates kızartmalarımı yeme.
- Patates kızartmalarımı yemeyin.

Don't eat my fries.

Yatmadan kısa süre önce yemek yeme.

Don't eat right before bedtime.

- Sezar'ın hakkı Sezar'a.
- Yiğidi öldür, hakkını yeme.

- Give credit where credit is due.
- Give credit where credit's due.

Benim daha fazla şeker yeme isteğim yok.

I have no more desire to eat sweets.

Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.

I arranged catering for tomorrow's party.

Bu kadar çok yeme yoksa çok şişmanlayacaksın.

Don't eat so much, or you'll get really fat.

Bu tabaktan yeme ve o bardaktan içme.

Don't eat from this plate and don't drink from that cup.

Sadece balık yeme. Biraz et de ye.

Don't just eat fish. Eat some meat, too.

Dışarıda yemek yeme maliyeti burada oldukça yüksek.

The cost of eating out is quite high here.

Doktor bana yeme alışkanlıklarımı değiştirmem gerektiğini söyledi.

The doctor told me that I should change my eating habits.

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

Don't eat the fruit in the bowl on the table. It's plastic.

Her insanın yeme ve içmeye ihtiyacı vardır.

Every human needs to eat and drink.

Tom, Mary'de bir yeme bozukluğu olabileceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary may have an eating disorder.
- Tom thinks that Mary may have an eating disorder.

Bu akşam dışarıda yeme hakkında ne düşünüyorsun?

What do you think about eating out tonight?

Bir yeme yarışması için bir sandviç yiyorum.

I'm eating a sandwich for an eating contest.

Bana benimle öğle yemeği yeme zevkini ver.

Give me the pleasure of having lunch with me.

Hamam böceklerini yeme kötü bir fikir midir?

Is eating cockroaches a bad idea?

Yemeğini aç kurt gibi yeme. Daha yavaş yemelisin.

Don't wolf down your food. You should eat more slowly.

Japonya'da yılbaşı için pirinç kekleri yeme geleneği vardır.

There is a custom of eating rice cakes for New Year's in Japan.

Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.

He has a habit of scratching his back and biting his nails.

Köpek, ev ödevini yeme konusunda kendini suçlu hissetti.

The dog felt guilty about eating the homework.

Bozkurt, beni yeme, senin için bir şarkı söylerim.

Don't eat me, gray wolf, I'll sing a song for you.

Çok fazla yeme ve içme doktorları zengin yapar.

Eating and drinking too much make doctors rich.

Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.

Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.

Bir günde 1800 kalorilik yemek yeme yeterli midir?

Is eating 1,800 calories a day enough?

Çok fazla lif yeme sizin için zararlı mı?

Is eating too much fiber bad for you?

Tom her gün meyve yeme konusunda ısrar ediyor.

Tom insists on eating fruit every day.

Tom meşguldü ve öğle yemeği yeme fırsatı yoktu.

Tom was busy and didn't have a chance to eat lunch.

Gerekten fazla yeme alışkanlığı sağlık için bir tehlikedir.

The habit of eating more than necessary is a danger to health.

Mizofonisi olan insanlar yemek yeme sesinden rahatsız olabilir.

People with misophonia might be annoyed by crunching sounds.

Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu

People who suffer from this mental illness also suffer from other mental disorders

Sen Youtube'dan para kazanacan diye, çocuklarımızın insanlarımızın beynini yeme

Eating our kids' brains so you can make money from Youtube

O günde sadece iki öğün yemek yeme alışkanlığı içindedir.

He is in the habit of eating only two meals a day.

Çin'de yemek yeme alışkanlıkları son yıllarda hızla Amerikanlaşmaya başlamıştır.

Eating habits in China have been rapidly becoming Americanized in recent years.

Yüzeye çok hızlı çıkan dalgıçların vurgun yeme riski vardır.

Divers who surface too quickly run the risk of contracting the bends.

Öğünler arasında yemek yeme sağlığınız için gerçekten zararlı mıdır?

Is eating between meals really bad for your health?

Tom, Mary'nin onunla akşam yemeği yeme davetini kabul etti.

Tom accepted Mary's invitation to have dinner with her.