Translation of "Ediyor" in English

- Komşusundan nefret ediyor.
- Komşularından nefret ediyor.

- He hates his neighbor.
- He hates his neighbour.

- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.

He hates Nancy.

- Ödülü hak ediyor.
- O ödülü hak ediyor.

He deserves the prize.

- Sizi rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?

- Am I disturbing you?
- Am I bothering you?

- Seni rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?

- Am I disturbing you?
- Am I bothering you?

- Soruşturma devam ediyor.
- Bir soruşturma devam ediyor.

An investigation is ongoing.

Sizi tahrik ediyor

It drives you

Hava tehdit ediyor.

The weather is threatening.

Araştırma devam ediyor.

The investigation is under way.

Makineyi tamir ediyor.

She's fixing the machine.

Mücadele devam ediyor!

The fight continues!

İkiyüzlülük devam ediyor.

Hypocrisy goes on.

Hikaye devam ediyor.

The story continues.

Tom küfür ediyor.

Tom is swearing.

Amayas dua ediyor.

Amayas is praying.

Kendinden nefret ediyor.

He hates himself.

Hepsi ne ediyor?

How much is that all together?

Kim şikâyet ediyor?

- Who's complaining?
- Who is complaining?

Hayatından nefret ediyor.

- He hates his life.
- She hates her life.

Tom dua ediyor.

Tom is praying.

Sinir ediyor beni.

- He gets on my nerves!
- He gets on my nerves.

Tom yardım ediyor.

- Tom's helping.
- Tom is helping.

Birisi ateş ediyor.

Someone's shooting.

Tom tereddüt ediyor.

- Tom's hesitating.
- Tom is hesitating.

Rüya devam ediyor.

The dream continues.

Gürültü sağır ediyor.

The noise is deafening.

Hayat devam ediyor.

Life goes on.

Nancy'den nefret ediyor.

He hates Nancy.

Yardım ediyor olmalıyız.

We should be helping.

Yağmaya devam ediyor.

It keeps raining.

Görüşünde ısrar ediyor.

He persists in his opinion.

Sağlığınızdan endişe ediyor.

She is anxious about your health.

Ödülü hak ediyor.

He deserves the prize.

Dikkat ediyor musun?

Are you paying attention?

Savaş devam ediyor!

The battle goes on!

Tartışmalar devam ediyor.

The discussions are ongoing.

Tartışma devam ediyor.

The debate is continuing.

Soruşturmamız devam ediyor.

Our investigation is ongoing.

İstatistikler şok ediyor.

The statistics are shocking.

Savaş devam ediyor.

The war goes on.

Tom dans ediyor.

Tom is dancing.

Tom müdahale ediyor.

Tom is interfering.

Tom hareket ediyor.

Tom is moving.

Kim istifa ediyor.

Who's resigning?

Tom mücadele ediyor.

Tom is fighting.

Tom istifa ediyor.

- Tom is quitting.
- Tom is resigning.

Tom muziplik ediyor.

Tom is teasing.

İtiraz ediyor musun?

Do you object?

Olmaya devam ediyor.

It keeps happening.

Tom dikkat ediyor.

Tom is paying attention.

Ebeveynlerim ziyaret ediyor.

My parents are visiting.

Yunanistan iflas ediyor.

Greece is bankrupt.

Orkestra akort ediyor.

The orchestra's tuning up.

O acele ediyor.

He's hurrying up.

Kırlangıçlar göç ediyor.

The swallows are migrating.

Arama devam ediyor.

The search continues.

Kim şikayet ediyor?

- Who's complaining?
- Who is complaining?

Kabul ediyor musun?

- Do you agree?
- Are you cool with that?

Ondan nefret ediyor.

She hates him.

Koşmaktan nefret ediyor.

He hates running.

Keşiş dua ediyor.

The monk is praying.

Annem dua ediyor.

My mother's praying.

Herkes kabul ediyor.

Everybody agrees.

Teslim ediyor musunuz?

Do you deliver?

Süreç devam ediyor.

The process is ongoing.

Toplantılar devam ediyor.

Meetings are going on.

Bekleme devam ediyor.

The wait continues.

Hediyeleri kabul ediyor.

She accepts the gifts.

Tom acele ediyor.

Tom is in a hurry, isn't he?

Mücadele devam ediyor.

The fight continues.

Bütçesine dikkat ediyor.

He is paying attention to his budget.

- Tom'dan herkes nefret ediyor.
- Herkes Tom'dan nefret ediyor.

- Everybody hates Tom.
- Everyone hates Tom.

- İsa sizden nefret ediyor.
- İsa senden nefret ediyor.

Jesus hates you.

- Davranışı saygıyı hak ediyor.
- Davranışınız saygıyı hak ediyor.

Her action deserves respect.

- Sorun büyümeye devam ediyor.
- Sorun kötüleşmeye devam ediyor.

The problem just keeps getting worse.

- Tom ödülü hak ediyor.
- Tom armağanı hak ediyor.

Tom deserves the award.

- Sami dükkânı terk ediyor.
- Sami mağazayı terk ediyor.

Sami is leaving the store.

- Gerçeği bilmeyi hak ediyor.
- O, gerçeği bilmeyi hak ediyor.

He deserves to know the truth.

- Bunu hayal ediyor muyum?
- Ben bunu hayal ediyor muyum?

Am I imagining this?

- Tom dallamalık yapıyor.
- Tom hıyarlık ediyor.
- Tom eşeklik ediyor.

Tom is being a jerk.

Iskelet sistemini işgal ediyor --

they invade the skeletal tissues --

Sara okula devam ediyor.

Sara's in school.

Veri analizleri devam ediyor

So the data analysis is ongoing,