Translation of "Gelirsek" in English

Eve gelirsek sizi görürüz.

We'll see you when we get home.

Geri gelirsek sizin için önemli mi?

Does it matter to you when we come?

Eğer araba ile gelirsek üç saat içinde varırız.

We'll arrive in three hours if we drive.

Oraya ne kadar erken gelirsek, koltuk alma ihtimalimiz o kadar yüksektir.

The sooner we get there, the more likely are we to get seats.

Flaminius'a gelirsek her şey peşi sıra geldiğinden onun da bunu yapmaya vakti yoktu.

And with Flaminius hot on his heels he didn't have much time either.