Translation of "Geliş" in English

0.002 sec.

Examples of using "Geliş" in a sentence and their english translations:

Onun geliş haberi kalabalığı heyecanlandırdı.

The news of her arrival excited the crowd.

Önce geliş sonra bir gelin al.

First thrive and then wive.

Sami, Leyla'nın geliş ve gidişini gördü.

Sami saw Layla come and go.

Otobüsler özellikle işe gidiş geliş saatlerinde kalabalıktır.

The busses are especially crowded during rush hour.

Gidiş-geliş bütün yolları, yan sokakları da biliyorsunuz.

street just in case.

İşgalci gücün İstanbul'a geliş haberi Bayazid'e Konstantonopolis`de ulaştı.

The news of the invading force reached Bayezid at Constantinople.

İnsan ölçüleriyle düşünürsek, her gece 400 kilometrelik gidiş geliş demek bu.

The human equivalent of a 400-kilometer round trip every night.