Translation of "Otobüsler" in English

Otobüsler gidiyor.

The buses are leaving.

Bütün otobüsler dolu

- Every bus is full.
- All of the buses are full.

Tüm otobüsler dolu.

- All the buses are full.
- All of the buses are full.

- Otobüsler peş peşe ayrıldılar.
- Otobüsler art arda ayrıldı.

The buses left one after another.

Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?

How often do the buses run?

Otobüsler ne sıklıkta gelir?

How often do the buses come?

Ülkedeki otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler.

- Buses in the country do not usually come on time.
- Buses in the country don't usually come on time.

Şehir içi otobüsler nereden kalkar?

- Where do the buses for downtown leave from?
- Where do the buses headed downtown leave from?

Ülkedeki otobüsler genellikle zamanında gelmezler.

Buses in the country do not usually come on time.

Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.

Buses are running at 20 minute intervals.

Otobüsler her zaman üçerli gelir.

Buses always come in threes.

İstasyon ve havaalanı arasında otobüsler çalışır.

Buses run between the station and the airport.

Otobüsler her on dakikada bir çalışır.

The buses run every ten minutes.

Burada otobüsler saatte kaç kez kalkar?

How many times an hour do the buses here leave?

Arabalar, otobüsler, kamyonlar; hepsi birer araçtır.

Cars, buses, and trucks are all vehicles.

Otobüsler özellikle işe gidiş geliş saatlerinde kalabalıktır.

The busses are especially crowded during rush hour.

Otobüsler bir saat içinde ne sıklıkta çalışırlar?

How often do the buses run in an hour?

Burada otobüsler her on dakikada bir çalışır.

The buses run every ten minutes here.

Yaklaşık olarak bu otobüsler saatte kaç kez gidiyor?

About how many times an hour do these buses leave?

- Otobüsler Montgomery'de ayrıldı.
- Montgomery'de otobüslerin içinde ırk ayrımcılığı vardı.

The buses in Montgomery were segregated.

Bu yol o kadar geniş ki, otobüsler kolayca geçebilir.

This road is so broad that buses can pass easily.

"Otobüsler bir saat içinde ne sıklıkta çalışırlar?" "Her otuz dakikada."

"How often do the buses run in an hour?" "Every thirty minutes."