Translation of "Leyla'nın" in English

0.006 sec.

Examples of using "Leyla'nın" in a sentence and their english translations:

- Leyla'nın hayatı parçalandı.
- Leyla'nın hayatı dağıldı.

Layla's life fell apart.

- Leyla'nın sıkıntısı bitmedi.
- Leyla'nın çilesi bitmedi.

Layla's ordeal isn't over.

Sami, Leyla'nın cesedini Leyla'nın dairesinde buldu.

Sami discovered Layla's body in her apartment.

- Leyla'nın oyunu işe yaradı.
- Leyla'nın oyunu işledi.

Layla's game worked.

- Sami, Leyla'nın evine geldi.
- Sami, Leyla'nın evine vardı.
- Sami, Leyla'nın evine ulaştı.

Sami arrived at Layla's house.

Leyla'nın hayatı kırılgandı.

Layla's life was fragile.

Sami, Leyla'nın yolundaydı.

Sami was in Layla's way.

Leyla'nın başı kanıyordu.

Layla was bleeding from the head.

Leyla'nın şansı tükendi.

Layla's luck has run out.

Leyla'nın telefonu çöpteydi.

Layla's phone was in the garbage.

Leyla'nın annesi ölüyordu.

Layla's mother was dying.

Leyla'nın ofisi arandı.

Layla's office called.

Leyla'nın alışkanlıkları değişmedi.

Layla's habits didn't change.

Leyla'nın atı öldü.

Layla's horse has died.

Leyla'nın evi yanıyordu.

Layla's house was on fire.

Leyla'nın cesedi kaldırıldı.

Layla's body was removed.

Leyla'nın evliliği sallantıdaydı.

Layla's marriage was on the rocks.

Leyla'nın hikayesi inanılırdır.

Layla's story is believable.

Top, Leyla'nın mahkemesinde.

The ball is in Layla's court.

Leyla'nın kabusu bitti.

Layla's nightmare was over.

Leyla'nın yüzü asıldı.

Layla's face dropped.

Leyla'nın arkadaşları yoktu.

Layla didn't have friends.

Leyla'nın kocası gitmişti.

Layla's husband was gone.

Hepsi Leyla'nın fikriydi.

It was all Layla's idea.

Leyla'nın tavırları değişti.

Layla's demeanor changed.

Leyla'nın gözleri acıyor.

Layla's eyes hurt.

Leyla'nın bacakları şişti.

Layla's legs got swollen.

Leyla'nın sevgilisi var.

Layla does have a lover.

Sami, Leyla'nın gözetimindeydi.

Sami was under the care of Layla.

Sami, Leyla'nın hayatıydı.

Sami was Layla's life.

Sami, Leyla'nın tutkusuydu.

Sami was Layla's passion.

Sami, Leyla'nın stalkerıdır.

Sami is Layla's stalker.

Sami Leyla'nın yeğeni.

Sami is Layla's nephew.

Sami, Leyla'nın babasıdır.

Sami is Layla's dad.

Leyla'nın başörtüsü muhteşem.

Layla's hijab is gorgeous.

- Din, Leyla'nın ikinci adıydı.
- Din, Leyla'nın göbek adıydı.

Religion was Layla's middle name.

- Leyla'nın suç geçmişi vardı.
- Leyla'nın sabıka geçmişi vardı.

Layla had a criminal history.

- Leyla'nın arabası çok havalıdır.
- Leyla'nın arabası çok harikadır.

Layla's car is so cool.

- Leyla'nın yüzü kanla kaplıydı.
- Leyla'nın yüzü kanla kaplandı.

Layla's face was covered in blood.

- Leyla'nın bir oğlu vardı.
- Leyla'nın bir oğlu oldu.

Layla had a son.

- Sami, Leyla'nın tarzını beğendi.
- Sami, Leyla'nın tarzını beğeniyordu.

Sami liked Layla's style.

- Sami, Leyla'nın çağrısını bekledi.
- Sami, Leyla'nın aramasını bekledi.

Sami waited for Layla's call.

- Sami, Leyla'nın çığlığını duydu.
- Sami, Leyla'nın çığlığını işitti.

Sami heard the scream of Layla.

- Sami, Leyla'nın bebeğini yetiştirdi.
- Sami, Leyla'nın bebeğini büyüttü.

Sami raised Layla's baby.

- Sami, Leyla'nın bedenine dokunmadı.
- Sami, Leyla'nın cesedine dokunmadı.

Sami didn't touch Layla's body.

- Sami, Leyla'nın römorkuna girdi.
- Sami, Leyla'nın karavanına girdi.

Sami entered Layla's trailer.

- Sami, Leyla'nın arabasını sürdü.
- Sami, Leyla'nın arabasını kullandı.

Sami drove Layla's car.

- Sami, Leyla'nın konağına taşındı.
- Sami, Leyla'nın köşküne taşındı.

Sami moved into Layla's mansion.

- Sami, Leyla'nın horlamasını duydu.
- Sami, Leyla'nın horlamasını işitti.

Sami heard Layla snoring.

- Sami, Leyla'nın sesini duydu.
- Sami, Leyla'nın sesini işitti.

Sami heard Layla's voice.

- Sami, Leyla'nın memelerine baktı.
- Sami, Leyla'nın göğüslerine bakıyordu.

Sami looked at Layla's boobs.

- Sami, Leyla'nın hayatını mahvetti.
- Sami, Leyla'nın yaşamını mahvetti.

Sami ruined Layla's life.

- Sami, Leyla'nın itibarını zedeledi.
- Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi.
- Sami, Leyla'nın itibarına zarar verdi.

Sami damaged Layla's reputation.

- Fadıl, Leyla'nın dördüncü kocasıydı.
- Fadıl, Leyla'nın dört numaralı kocasıydı.

Fadil was Layla's husband number four.

- Leyla'nın ifadesi mahkemeyi şok etti.
- Leyla'nın tanıklığı mahkemeyi şaşırttı.

Layla's testimony shocked the court.

- Sami, Leyla'nın söylediği şeyi yaptı.
- Sami, Leyla'nın söylediğini yaptı.

Sami did what Layla said.

- Sami, Leyla'nın çalabileceğini düşünmedi.
- Sami, Leyla'nın hırsızlık yapabileceğini düşünmedi.

Sami didn't think Layla could steal.

Fadıl, Leyla'nın telefonunu kullandı.

Fadil used Layla's phone.

Leyla'nın hamile olduğu keşfedildi.

It was discovered that Layla was pregnant.

Fadıl, Leyla'nın ölümünden sorumluydu.

Fadil was responsible for Layla's death.

Fadıl, Leyla'nın ölümünden sorumludur.

Fadil is responsible for Layla's death.

Fadıl, Leyla'nın evine girdi.

Fadil got into Layla's house.

Fadıl, Leyla'nın hücresini aradı.

Fadil called Layla's cell.

Polis, Leyla'nın kaçtığını düşündü.

The police thought Layla had run away.

Leyla'nın kaçak olduğunu sanmıyorum.

I don't think Layla was a runaway.

Fadıl, Leyla'nın geleceğinden korktu.

Fadil feared for Layla's future.

Fadıl, Leyla'nın altıncı kocası.

Fadil is Layla's sixth husband.

Fadıl, Leyla'nın günlüğünden okuyordu.

Fadil was reading from Layla's diary.

Leyla'nın namusu ele geçirilemezdi.

Layla's virtue was impregnable.

Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.

Layla's love turned to revenge.

Sami, Leyla'nın oğlunun babasıydı.

Sami was the father of Layla's son.

Sami, Leyla'nın geçmişini araştırdı.

Sami investigated Layla's past.

Sami, Leyla'nın davranışlarından öfkelendi.

Sami was exasperated by Layla's behavior.

Sami, Leyla'nın hediyesinden etkilendi.

Sami was touched by Layla's gift.

Leyla'nın paraya ilgisi vardı.

Layla had interest in money.

Leyla'nın arabası hâlâ çalışıyordu.

Layla's car was still running.

Polis, Leyla'nın iPhone'unu buldu.

Police recovered Layla's iPhone.

Leyla'nın annesi hala hayattaydı.

Layla's mother was still alive.

Leyla'nın banka hesapları donduruldu.

Layla's bank accounts were frozen.

Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.

Layla's assets were frozen.

Leyla'nın evi tamamen yanıyordu.

Layla's house was completely on fire.

Leyla'nın evi alevleri atlattı.

Layla's house survived the flames.

Leyla'nın ölümü bir gizemdi.

Layla's death was a mystery.

Leyla'nın onu anladığını sanmıyorum.

I don't think Layla understands that.

Leyla'nın annesine anne diyorum.

I call Layla's mom Mom.

Leyla'nın cesedi kanepede yatıyordu.

Layla's body was laying on the couch.

Bu, Leyla'nın ilk arabasıydı.

This was Layla's first car.

Leyla'nın gerçek adı Salima'dır.

Layla's true name is Salima.

Leyla'nın başka planları vardı.

Layla had other plans.

Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.

Layla was a hooker herself.

Leyla'nın babası bir kaçakçıdır.

Layla's father is a smuggler.

Bu, Leyla'nın başına geldi.

This happened to Layla.

Leyla'nın gömleği kanla kaplıydı.

Layla's shirt was covered in blood.

Leyla'nın bir kızı vardı.

Layla did have a daughter.

Bugün Leyla'nın yaşamı iyidir.

Today, Layla's life is good.

Leyla'nın yeri polislerce kuşatıldı.

Layla's place was surrounded by police.

Leyla'nın planı özür dilemekti.

Layla's plan was to apologize.

Leyla'nın bir gözü morarmıştı.

Layla had a black eye.

Leyla'nın psikolojide diploması vardı.

Layla had a degree in psychology.