Translation of "Kalabalıktır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kalabalıktır" in a sentence and their english translations:

Hindistan kalabalıktır.

India is populous.

İstanbul'un yolları kalabalıktır.

The roads of Istanbul are crowded.

çok kalabalıktır bu karıncalar

these ants are very crowded

İnsanları işaret etmek kalabalıktır.

- It is rude to point at people.
- It's rude to point at people.

Park her mevsimde kalabalıktır.

The park is busy every season.

İtalya'nın sahilleri yazın kalabalıktır.

Italy's beaches are crowded in the summer.

Aziz Petrus meydanı kalabalıktır.

Saint Peter's Square is crowded.

Otobüs her zaman kalabalıktır.

The bus is always crowded.

Kyoto en güzel olduğunda kalabalıktır.

Kyoto is most crowded when it is most beautiful.

İki kişi ortaktır, fakat üç kişi kalabalıktır.

Two's company, but three's a crowd.

Otobüsler özellikle işe gidiş geliş saatlerinde kalabalıktır.

The busses are especially crowded during rush hour.

Newport gibi, deniz kenarındaki tatil köyleri yaz aylarında çok kalabalıktır.

Seaside resorts, such as Newport, are very crowded in summer.

- Bu restoran her zaman kalabalıktır.
- Bu restoran her zaman kalabalık.

This restaurant is always crowded.

O yer her zaman kalabalıktır, ama bir masa rezervasyonu yaptım, endişelenmemeliyiz.

That place is always crowded, but I reserved a table today, so we don't have to worry.

Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.

In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.

- Hapishaneler aşırı kalabalıktır.
- Hapishaneler kalabalık.
- Hapishaneler aşırı kalabalık.
- Hapishaneler çok kalabalık.
- Hapishaneler fazla kalabalık.

Prisons are overcrowded.