Translation of "Ulaştı" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "Ulaştı" in a sentence and their spanish translations:

O, hedeflerine ulaştı.

Ella ha conseguido sus metas.

Taksi geç ulaştı.

- El taxi llegó con retraso.
- El taxi atrasado llegó.

Maria hastaneye ulaştı.

Mary llegó al hospital.

O nihayet ulaştı!

¡Ella finalmente llegó!

O güvenle ulaştı.

Él llegó sano y salvo.

Gemi limana ulaştı.

El barco alcanzó el puerto.

O hedefine ulaştı.

- Ella alcanzó su objetivo.
- Logró su cometido.

Onlar hedefine ulaştı.

Alcanzaron su meta.

O amacına ulaştı.

- Logró su cometido.
- Él alcanzó su objetivo.
- Él alcanzó su meta.

O, amacına ulaştı.

Él alcanzó su meta.

Ve birçok yere ulaştı.

y trajo consigo muchas cosas.

Heyecan doruk noktasına ulaştı.

La emoción llegó a su punto máximo.

Hikaye bir sonuca ulaştı.

La narración se aproximó a una conclusión.

O, general rütbesine ulaştı.

Alcanzó el grado de general.

Sonunda o, hedefine ulaştı.

Por fin él consiguió su objetivo.

O, mavi denize ulaştı.

Llegó al mar azul.

Enfeksiyon kan dolaşımına ulaştı.

La infección ha alcanzado la corriente sanguínea.

Kayıp 2,000,000 dolara ulaştı.

La pérdida ascendió a los 2.000.000 $.

Tom pazartesi günü ulaştı.

Tom llegó el lunes.

Cumartesi günü Kyoto'ya ulaştı.

El sábado llegó a Kioto.

Sonunda Kuzey Kutbu'na ulaştı.

Por fin ha llegado al Ártico.

- Zararları bir milyon yene ulaştı.
- Onların kaybı bir milyon yene ulaştı.

Sus pérdidas alcanzaron un millón de yenes.

Apollo 7 tüm hedeflerine ulaştı.

Apollo 7 logró todos sus objetivos.

Napolyon 9 Kasım'da Smolensk'e ulaştı.

Napoleón llegó a Smolensk el 9 de noviembre.

O sonunda gücün konumuna ulaştı.

Ella finalmente consiguió una posición de poder.

Onun borcu yüz dolara ulaştı.

Su deuda alcanzó los cien dólares.

Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.

Nuestro equipo conquistó cinco medallas en total.

Kasırgaya rağmen gemi limana ulaştı.

- A pesar del huracán la nave llegó al puerto.
- A pesar del huracán el barco llegó al puerto.

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

El clima ha llegado a un punto de crisis mundial.

Çoğu birliğini doğuya çektiğinin haberi ulaştı

campaña contra Egipto y retiro la mayoría de sus tropas al este.

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

El invierno llegó a las montañas de la Patagonia al sur de Chile.

şafak vakti Napolyon'un sağ kanadına ulaştı.

llegando al amanecer al flanco derecho de Napoleón.

Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.

Bob alcanzó la línea de meta el primero.

Tatoeba sekiz yüz bin cümleye ulaştı.

¡Tatoeba ha llegado a ochocientas mil oraciones!

Trenimiz hava karardıktan sonra Roma'ya ulaştı.

Nuestro tren llegó a Roma después de que se oscureció.

O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı

Ella ganó fama imperecedera por su obra.

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.

Truman llegó a la Casa Blanca en unos minutos.

George, Amerika'ya seyahat etme hedefine ulaştı.

George logró su meta de viajar a América.

Ancak bu, günümüz dijital çağında zirveye ulaştı.

Y esto se ha superado en la reciente era digital.

Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.

Algunos, incluso, casi llegaron a los tres monarcas de la Coalición.

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

A pesar de la adversidad, el arquitecto consiguió fama mundial.

Stok geçen temmuz ayında yüksek noktaya ulaştı.

Las acciones alcanzaron su punto más alto el julio pasado.

Avrupa'da köleliğin kaldırılması, sonunda Amerikan anakarasına ulaştı.

La abolición de la esclavitud en Europa se extendió finalmente al continente americano.

On gün sonra Kartaca ordusu Adriyatik Denizi'ne ulaştı.

Después de diez días el ejército cartaginés llegó El mar Adriático.

İslam Çin'e ilk olarak 7nci yüzyılın ortalarında ulaştı.

El islam llegó por primera vez a China más o menos a mitad del siglo VII.

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar

Hoy en México llegaron hasta 11 millones de creyentes en el mundo plano

Avrupanın içlerine doğru akınları;Polonya,Macaristan ve balkanlara kadar ulaştı.

Las incursiones en Europa llegaron hasta Polonia, Hungría y los Balcanes, mientras el

Hava rüzgarlı olmasa bile, dışarıdayken daha az parçacık tişörtüne ulaştı.

A pesar de que no hacía viento, muchas menos partículas de spray llegaron a su camisa afuera.

Yoğun kar tarafından geciktirildiği için, mektubun bana sadece bugün ulaştı.

He recibido tu carta hoy, puesto que se vio retrasada a causa de las fuertes nevadas.

Ulaştığı korkunç Eylau Muharebesi ile doruğa ulaştı . O yaz Bennigsen'in Rus ordusu,

Ese verano, el ejército ruso de Bennigsen lanzó un ataque sorpresa con la esperanza de rodear y

Bir Sovyet uzay aracı 1967 yılında Venüs atmosferine ulaştı, ama yaklaştığında gezegenimizle iletişimi kayboldu.

Una sonda espacial soviética llegó a la atmósfera de Venus en 1967, pero perdió la comunicación con nuestro planeta apenas se aproximó.