Translation of "İstanbul'a" in English

- İstanbul'a gitmem lâzım.
- İstanbul'a gitmeliyim.

I must go to Istanbul.

İstanbul'a gideceğim.

I will go to Istanbul.

- Hiç İstanbul'a gitmedim.
- Ben hiç İstanbul'a gitmedim.
- İstanbul'a hiç gitmedim.

I never went to Istanbul.

Hiç İstanbul'a gitmedim.

- I've never been to Istanbul.
- I never went to Istanbul.

İstanbul'a hiç gitmedim.

I have never been to Istanbul.

İstanbul'a taşınmaya karar veriyorum.

I decide to move to Istanbul.

O, karısıyla İstanbul'a taşındı.

He moved to Istanbul with his wife.

Haftaya İstanbul'a gitmeyi düşünüyor.

He plans to go to Istanbul next week.

Berlin'den İstanbul'a uçak ile geldiler.

They took an airplane from Berlin to Istanbul.

İki yıl önce İstanbul'a taşındı.

He moved to Istanbul two years ago.

Ve faturalarını ödemek için İstanbul'a geliyorum.

of a house I've never seen before and pay the bills.

Bir Türk hücumunu korkan, o çekildi İstanbul'a.

Fearing a Turkish counter-attack, he withdrew to Constantinople.

İstanbul'a geldiğimden beri tam on kez taşındım.

Since I came to Istanbul I have moved exactly ten times.

Otobüsü öğleden sonra bir buçukta İstanbul'a kalkacak.

His bus leaves for Istanbul at 1:30 p.m.

Herkes köyünden kentinden İstanbul'a gidiyordu meşhur olmak derdine

Everyone was going from his village to his city to Istanbul to be famous

Tom, Paris'ten İstanbul'a efsanevi Orient Express'le yolculuk etti.

Tom traveled on the legendary Orient Express from Paris to Istanbul.

En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.

My biggest hope at age 25, to come to Istanbul and pay my bill.

İşgalci gücün İstanbul'a geliş haberi Bayazid'e Konstantonopolis`de ulaştı.

The news of the invading force reached Bayezid at Constantinople.

Anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef

unfortunately, he was appointed from Istanbul to Anatolia and his salary is not enough to live in Istanbul.