Translation of "Diyebilirim" in English

Evet diyebilirim.

I might say yes.

Aylar sürdü diyebilirim.

months, as a matter of fact.

Mesela, şöyle diyebilirim:

So I can say, for instance,

Dürüstçe hayır diyebilirim.

I can honestly say no.

Onun hakkında ne diyebilirim?

What can I say about him?

- Ne söyleyebilirim?
- Ne diyebilirim?

What can I say?

Diyebilirim ki o haklı.

- I dare say he is right.
- I dare say that he's right.

Muhtemelen nasıl hayır diyebilirim?

How could I possibly say no?

"ama nereye evim diyebilirim bilmiyorum."

but I don't know where to call my home."

Daha ne diyebilirim ki ben size?

What more can I say to you?

Onun konuşma şeklinden o odur diyebilirim.

I can tell it's him by the way he speaks.

- Sana ne diyebilirim?
- Sana ne söyleyebilirim?

What can I tell you?

Sizin dilinizde nasıl "Seni seviyorum" diyebilirim?

How can I say "I love you" in your language?

Bugün biraz daha iyi oldu diyebilirim gibi (geliyor).

She is, if anything, a little better today.

Size diyebilirim ki Tom'un yerinde olsam Boston'a gitmem.

I can tell you that if I were in Tom's place, I wouldn't go to Boston.

Durumu bugün dünkünden biraz daha iyi diyebilirim gibi (geliyor).

His condition is, if anything, better than yesterday.