Translation of "Söyleyebilirim" in English

Ne söyleyebilirim?

- What can I say?
- What could I say?

Şarkı söyleyebilirim.

I can sing.

Olduğunu söyleyebilirim.

it's an experience.

Şarkı söyleyebilirim

I might sing.

- Başka ne söyleyebilirim?
- Başka ne söyleyebilirim.

What else can I say?

Size söyleyebilirim ki

And I can tell you,

Yol açtığını söyleyebilirim.

to what I call three silent revolutions.

Güzel şarkı söyleyebilirim.

I can sing well.

Daha ne söyleyebilirim?

- What else can I say?
- What more can I say?

Kızgın olduğunu söyleyebilirim.

I can tell that you're angry.

Tom'un ağladığını söyleyebilirim.

- I could tell that Tom had been crying.
- I could tell Tom had been crying.

Seni seveceğimi söyleyebilirim.

I can tell I'm going to like you.

Tom'u sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love Tom.

Bildiklerimi size söyleyebilirim.

I can tell you what I know.

Uykulu olduğunu söyleyebilirim.

I can tell you're sleepy.

Yorgun olduğunu söyleyebilirim.

I can tell you're tired.

Üzgün olduğunu söyleyebilirim.

I can tell you're upset.

Onlara ne söyleyebilirim?

What can I tell them?

Ona ne söyleyebilirim?

What can I tell him?

Onları sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love them.

Onu sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love him.

Onları umursadığını söyleyebilirim.

I can tell you cared about them.

Onu umursadığını söyleyebilirim.

I can tell you cared about him.

Başka ne söyleyebilirim?

What else can I say?

Tom'a ne söyleyebilirim?

What can I tell Tom?

Tom'un rahatladığını söyleyebilirim.

I could tell Tom was relieved.

Onun yaralandığını söyleyebilirim.

I could tell she was hurt.

Onun incindiğini söyleyebilirim.

I could tell he was hurt.

Tom'un yaralandığını söyleyebilirim.

I could tell Tom was hurt.

Sanırım onu söyleyebilirim.

I think I can sing that.

İstersem Tom'a söyleyebilirim.

I can tell Tom if I want to.

- Sanırım, Tom'a gerçeği söyleyebilirim.
- Sanırım Tom'a gerçeği söyleyebilirim.

I could tell Tom the truth, I suppose.

Bunu da güvenle söyleyebilirim

Now I can say this with some conviction,

- Ne söyleyebilirim?
- Ne diyebilirim?

What can I say?

Tom'un Mary'ye inanmadığını söyleyebilirim.

- I can tell that Tom doesn't believe Mary.
- I can tell Tom doesn't believe Mary.

Ben acı çektiğini söyleyebilirim.

- I can tell that you've suffered.
- I can tell you've suffered.

Ben aynı şeyi söyleyebilirim.

I could say the same thing.

Sana ne yapmadığımı söyleyebilirim.

I can tell you what I'm not doing.

Sen bana kızgınsın, söyleyebilirim.

You're mad at me, I can tell.

Şize nasıl yalan söyleyebilirim?

How could I lie to you?

Senin endişeli olduğunu söyleyebilirim.

I can tell that you're worried.

Eve gitmek istediğinizi söyleyebilirim.

I can tell that you want to go home.

Başka ne söyleyebilirim, bilmiyorum.

I don't know what else I can say.

Onu epeyce daralttığını söyleyebilirim.

I'd say that narrows it down quite a bit.

Bunu burada sevmediğini söyleyebilirim.

I can tell you don't like it here.

Bunun olmadığını sana söyleyebilirim.

- I can tell you that that didn't happen.
- I can tell you that didn't happen.

Ben ne istersem söyleyebilirim.

I can say whatever I want.

Tom'u önem verdiğini söyleyebilirim.

I can tell you cared about Tom.

Hiç çocuğunun olmadığını söyleyebilirim.

I can tell you don't have any children.

Tom'u çok sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell you love Tom very much.

Ne arayacağımı sana söyleyebilirim.

I can tell you what to look for.

Ne olacağını sana söyleyebilirim.

I can tell you what's going to happen.

Tom'un beni tanıdığını söyleyebilirim.

I could tell that Tom recognized me.

Tom'un mutlu olmadığını söyleyebilirim.

- I could tell that Tom wasn't happy.
- I could tell Tom wasn't happy.

Sana daha sonra söyleyebilirim.

I can tell you later.

Sana her şeyi söyleyebilirim.

I might tell you everything.

Onlara her şeyi söyleyebilirim.

I might tell them everything.

Ona her şeyi söyleyebilirim.

I might tell him everything.

Ben de Tom'a söyleyebilirim.

I might as well tell Tom, too.

Her şeyi Mary'ye söyleyebilirim.

I can tell Mary everything.

Bildiğimi sadece sana söyleyebilirim.

I can only tell you what I know.

Ben sana yalan söyleyebilirim.

I'm able to lie to you.

Sana başka ne söyleyebilirim?

What else can I tell you?

Tom'un Mary'yi sevdiğini söyleyebilirim.

I could tell that Tom liked Mary.

Onu burada sevmediğini söyleyebilirim.

I can tell you don't enjoy it here.

Tom'un antrenman yaptığını söyleyebilirim.

I could tell that Tom had been working out.

Tepkine bakarak şaşırdığını söyleyebilirim.

I could tell from your reaction that you were surprised.

Bunu kendi deneyimimden söyleyebilirim

I say this from my own experience.

Gerçekten âşıksam nasıl söyleyebilirim?

How can I tell if I'm really in love?

Tom "şarkı söyleyebilirim" dedi.

"I can sing," said Tom.

Bazı Fransızca şarkıları söyleyebilirim.

I can sing some French songs.

Ben de şarkı söyleyebilirim.

I can sing, too.

Ben bile şarkı söyleyebilirim.

Even I can sing.

Tom'un memnun olmadığını söyleyebilirim.

- I could tell that Tom wasn't pleased.
- I could tell Tom wasn't pleased.

Tom'a bunu nasıl söyleyebilirim?

How could I tell Tom that?

Ve rolümüzü nasıl gördüğümü söyleyebilirim.

and how I do see our role.

Gururla söyleyebilirim ki memleketim Oslo'da

I'm proud that my hometown of Oslo

Onun aksanından Alman olduğunu söyleyebilirim.

I can tell by his accent that he is German.

Bunu senin dilinde nasıl söyleyebilirim?

How can I say that in your language?

Tom'un çok acı çektiğini söyleyebilirim.

I could tell that Tom was in a lot of pain.

İstediğimi yapabilirim ya da söyleyebilirim.

I can do or say whatever I want.

Tom'un hâlâ seni sevdiğini söyleyebilirim.

I can tell Tom still likes you.

Tom'un ne düşündüğünü sana söyleyebilirim.

I can tell you what Tom thinks.

Tom'u nerede bulacağını sana söyleyebilirim.

I can tell you where to find Tom.

Tom'un iyi hissetmediğini derhal söyleyebilirim.

I could tell right away that Tom wasn't feeling well.

Ne zaman yalan söylediğini söyleyebilirim.

I can tell when you're lying.

Sana onu kimin yaptığını söyleyebilirim.

I could tell you who did it.

Bunu daha önce gördüğünü söyleyebilirim.

You've seen this before, I can tell.

Bunu daha önce yaptın, söyleyebilirim.

You've done this before, I can tell.

Bunu daha önce duydun, söyleyebilirim.

You've heard this before, I can tell.

Sanırım sana ne olduğunu söyleyebilirim.

- I think I can tell you what's going on.
- I think that I can tell you what's going on.