Translation of "Mesela" in English

0.014 sec.

Examples of using "Mesela" in a sentence and their english translations:

mesela,

for example, he says,

Mesela zaman.

Like, time.

Borsaya bakalım mesela.

Take the stock market for example.

mesela eve gittiğinizde,

like, maybe when you get home today,

Antik Yunanistan'da mesela

In Ancient Greece, for example --

Kodlama hareketi mesela.

Or the code movement.

Mesela yüzde 30?

How about 30 percent?

Mesela, şöyle diyebilirim:

So I can say, for instance,

Mesela, turuncu karnınızı acıktırırken

Well, the color orange makes you more hungry,

Mesela Amerika'daki çiftçi pazarı,

The farmer's market in the Americas:

Mesela sonuncusu Washington'dan geliyor.

The last one, for example, comes from Washington.

"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.

- "Tatoeba" means "for example" in Japanese.
- 'Tatoeba' means 'for example' in Japanese.

Mesela, İngilizceyi seviyor musun?

For example, do you like English?

Mesela, bu bir kalem.

For example, this is a pen.

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

So, for example, I might ask you:

Mesela, el yıkamayı örnek alalım.

Take handwashing, for example.

Mesela, Baba filmine geri dönersek

So for example, going back to The Godfather,

Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem

If somebody sneezed in my mother's home,

Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?

Should you, for instance, care?

Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?

the projectile hurled by Zeus himself?

Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.

It's just wrong to lie, for example.

mesela size bir örnek vereyim

for example, let me give you an example

Mesela şuanda kullandığınız Youtube, Google'ın.

For example, Youtube you use now is Google.

"Yapacak çok şeyimiz var." "Mesela?"

"We have a lot of things to do." "Such as?"

Mesela, bu bir aşk şarkısı.

For example, this is a love song.

Braxton: Mesela Do majör gamındasınız,

Braxton: It's like if you're in the C-major scale,

Mesela bu örnek üzerinden gidebiliriz.

Let us go through this example.

Mesela, sigara paketleri üzerindeki grafik görseller,

So, graphic images on cigarette packets, for example,

Birileri, bir yerler -- mesela Kuzey Kore --

Someone, somewhere -- North Korea, you know --

mesela sevgilinizden ayrıldığınızda veya sevdiğinizi kaybettiğinizde.

such as after a romantic breakup or the death of a loved one.

Mesela Irak'a silah satmaktan daha kolaydı

And it was even easier than, say, selling weapons to Iraq,

Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz

Say you're a university admissions director

Mesela, mikrobilgisayarlar başta video oyunlarında kullanılıyordu

Microcomputers, for example, were used early on for video games,

Mesela Amelia Rivera konusunda olduğu gibi,

Such is the case with Amelia Rivera,

Mesela, genetik faktörleri de hesaba katmalıyız

For example, we have to take genes into account,

Hayvanları seviyorum. Mesela kedi ve köpekleri.

I like animals, for example, cats and dogs.

Mesela ben çok yakışıklıyım biliyorum, "number 2"

For example, I am very handsome, I know. I am number 2

Mesela hep en iyi yanımı ortaya çıkaran,

like my good friend and fellow pastor, Mark,

Mesela, sinek altılı seçtiyseniz sayınaza altı ekleyin,

For example, if you chose the six of clubs, add six,

Katılımcıların mesleklerini söylemelerinin yasak olması kuralı mesela.

you can't reveal what you do for a living.

Memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.

Although they are mammals, they hibernate, for example.

Mesela Do [gamı] İspanyolca, Sol ise Portekizce.

Like maybe C is Spanish and G is Portuguese.

Adam: O zaman, mesela Do İspanyolca olsun,

Adam: If that's the case, like okay maybe C is Spanish and you have a distantly

Mesela kedi kelimesinin de köpek kelimesinin de

Let's say, we can easily see that both words "cat" and "dog"

Başarısız olabilirsiniz, mesela işinizi anlamsız buluyor olabilirsiniz.

that's because you might not find the work meaningful.

Mesela, Hindistan, Bangladeş ya da Pakistan gibi ülkelerden

There are, for example, the painful conditions suffered by many construction workers from

Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.

A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.

Ben mesela bazı çalışmalar yapıyorum, bana soruyorlar, “Nasıl yaptın?”

For example, I do some work, they ask me, "How did you do it?"

Mesela Yunan kimliğinde Türk'ün çok özel bir yeri var.

For example, Turks have a very special place in Greek identity.

Bakın, mesela şu an aslında meditasyon yapıp yapmadığımı bilemiyorsunuz,

See, actually, you don't know if I'm meditating or not,

Mesela, bu ekranda gördüğünüz süt ortalama 60 euro cent

For example, this milk break you see on the screen is worth an average of 60 euro cents

Tamamı 500 değildir. 500 şirket içinde mesela madenciler de var

The whole may not be 500. For instance, there are mining companies too.

Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.

They export a lot of fruit, such as oranges, grapefruits and lemons.

Adam: Herhangi bir şey duyduğumuz vakit, mesela insanların şarkı söylemesini...

Adam: Whenever we're hearing anything, whenever we're hearing people sing...

mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

such as by a witch doctor or as a consequence of eating taboo fruit.

Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,

put worldlets around a star to capture free sunlight,

Mesela, sütte fiyat düşmesinden kaçmak için, Avrupa eskiden üretim limiti koyardı

For example, in order to avoid a price drop in milk, Europe used to but a production limit

Mesela, eğer İspanyada ineklerle birlikte ahırınız varsa, Brüksel direk size para verecektir

For example, if you have a barn with cows in Spain, Brussels will give you cash straight

Biz bu paranın bir kısmını, mesela, röportaj gezileri için uçak biletlerine öderiz.

We spend some of that money on, say, plane tickets for reporting trips,

Gördük. Ya da mesela dahi kelimesi çok erkek bir kelime olarak çıkıyor.

For example, the word "genius" appears to be male.

Dünya neden daha havalı olan bir şekilde, küp mesela, değil de yuvarlak?

Why is the earth round instead of something cooler, like a cube?

Mesela örneğin bundan on beş yıl önce ahşap bir masa almak istiyorsunuz Google'a yazmanız gereken şey şu olurdu ;

For example, if you want to buy a wooden table fifteen years ago, you would have to write to Google;

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

So much prey makes this an ideal training ground for a young jaguar learning to fend for himself.

Eğer Türkçeyi anadili olarak konuşanlar kendi dillerinde yeni, doğal cümleler ekleseler ya da Türkçe olmayan, kendilerinin tamamen anladıkları cümleleri Türkçeye çevirseler, Tatoeba herkes için daha iyi bile bir kaynak olur, mesela İngilizceyi Türkçeyle öğrenenler ya da Türkçeyi İngilizceyle öğrenenler için.

If native speakers of Turkish contribute new, natural-sounding sentences in their own language or translate into Turkish the non-Turkish sentences which they can fully understand, then Tatoeba will become an even better resource for everyone, for example, who is learning English via Turkish or learning Turkish via English.