Translation of "Bilmiyorum" in English

0.008 sec.

Examples of using "Bilmiyorum" in a sentence and their english translations:

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.

- I don't know.
- I do not know.
- Dunno.

Bilmiyorum.

- I don't know.
- I do not know.
- Dunno.

Bilmiyorum!

I don't know!

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

I don't know.

- Doğruyu bilmiyorum.
- Gerçeği bilmiyorum.

- I don't know the truth.
- I do not know the truth.

- Cevabı bilmiyorum.
- Yanıtı bilmiyorum.

I don't know the answer.

- Kalbini bilmiyorum.
- Kalbinizi bilmiyorum.

I don't know your heart.

- Ben henüz bilmiyorum.
- Hâlâ bilmiyorum.

- I don't know yet.
- I still don't know.
- I still don't know yet.

- İngilizce bilmiyorum.
- Ben İngilizce bilmiyorum.

I don't know English.

- Bilmiyorum. Bakayım.
- Bilmiyorum. Bir bakayım.

I don't know. Let me look.

- Kim olduklarını bilmiyorum.
- Kimdiler, bilmiyorum.

I don't know who they were.

- Yaşını bilmiyorum.
- Onun yaşını bilmiyorum.

- I don't know her age.
- I don't know his age.

- Nerede yaşadığını bilmiyorum.
- Nerede oturduğunu bilmiyorum.
- Yaşadığın yeri bilmiyorum.

I don't know where you live.

- Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- Nasıl yüzülür bilmiyorum.
- Nasıl yüzüleceğini bilmiyorum.

I don't know how to swim.

Cevabı bilmiyorum

I don't have the answers,

bilmiyorum... zannetmiyorum

I don't know ... I don't think

Kesin bilmiyorum.

- I don't know for certain.
- I don't know for sure.
- I'm not sure.
- I am not sure.
- I don't know exactly.

İngilizce bilmiyorum.

I don't know English.

Henüz bilmiyorum.

- I don't know yet.
- I still don't know.
- I still don't know yet.

Hâlâ bilmiyorum.

- I don't know yet.
- I still don't know.

Gerçekten bilmiyorum.

- I don't really know.
- I really don't know.

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

- I don't know.
- Dunno.

Geleceğini bilmiyorum

I don't know if he'll come.

Tam bilmiyorum.

I just don't know.

Kısacası, bilmiyorum.

In short, I don't know.

Nedenini bilmiyorum.

I don't know why.

İsteyeceğimi bilmiyorum.

I don't know if I want to.

Şifreyi bilmiyorum.

I don't know the password.

Doğruyu bilmiyorum.

- I don't know the truth.
- I do not know the truth.

Onu bilmiyorum.

I don't know that.

Ayrıntıları bilmiyorum.

I don't know the details.

Adını bilmiyorum.

I don't know your name.

Kuralları bilmiyorum.

I don't know the rules.

Bilmiyorum. Öğrenelim!

I don't know. Let's find out!

Estonca bilmiyorum.

I don't speak Estonian.

Detayları bilmiyorum.

I don't know the details.

Rusça bilmiyorum.

I don't know Russian.

Aslında, bilmiyorum.

In fact, I don't know.

Hiç bilmiyorum.

I don't know at all.

Gerçekleri bilmiyorum.

I don't know the facts.

Bilmiyorum. Hatırlayamıyorum.

I don't know. I can not remember.

Yöntemi bilmiyorum.

I don't know how.

Zamanı bilmiyorum.

I don't know when.

Yeri bilmiyorum

I don't know where.

Sadece bilmiyorum.

I simply don't know.

Yolu bilmiyorum.

I don't know the way.

Korkarım bilmiyorum.

- I'm afraid I don't know.
- I'm afraid that I don't know.

Aslında bilmiyorum.

I actually don't know.

Almanca bilmiyorum.

I don't know German.

Arnavutça bilmiyorum.

I don't speak Albanian.

Yunanca bilmiyorum.

I don't know Greek.

Hayır, bilmiyorum.

No, I don't know.

Fransızca bilmiyorum.

I don't know French.

Dürüstçe bilmiyorum.

I don't honestly know.

Yüzme bilmiyorum.

I'm not able to swim.

Korece bilmiyorum.

I don't speak Korean.

Adresinizi bilmiyorum.

I don't know your address.

Bunu bilmiyorum.

I don't know this.

Japonca bilmiyorum.

I don't know Japanese.

Berberice bilmiyorum.

I don't know Berber.

- "Bilmiyorum", dedi Tony.
- Tony, "bilmiyorum" dedi.

"I don't know", said Tony.

- Sorunun ne bilmiyorum.
- Sorununuz ne bilmiyorum.

I don't know what your problem is.

- Nedenini bilmiyorum bile.
- Nedenini bile bilmiyorum.

I don't even know why.

- Nasıl başlanacağını bilmiyorum.
- Nasıl başlayacağımı bilmiyorum.

I don't know how to begin.

- Tam olarak bilmiyorum.
- Kesin olarak bilmiyorum.

- I don't know for certain.
- I do not know exactly.
- I don't know for sure.
- I don't know exactly.

- Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne yapacağım bilmiyorum.

- I do not know what I will do.
- I don't know what I'll do.

- Nerede doğduğumu bilmiyorum.
- Doğduğum yeri bilmiyorum.

I don't know where I was born.

- O dili bilmiyorum.
- Bu dili bilmiyorum.

I don't know that language.