Translation of "Diskoya" in English

- Diskoya girmekte sorun yaşadık.
- Diskoya girerken sorun yaşadık.

We had trouble getting into the disco.

Diskoya girmeyi zor bulduk.

We found it difficult to enter the disco.

Onlar diskoya gitmemize izin vermezler.

They don't allow us to go to disco.

O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.

When she was a student, she used to go to the disco often.

Alana ve Nila geçen gün diskoya gittiler.

Alana and Nila went clubbing the other day.

Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?

How about going to a disco this weekend?

Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.

When he was a student, he went to the disco only once.

Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.

She was allowed to go to the disco on condition that she was back by ten.