Translation of "Hafta" in English

Hafta bitti.

The week is over.

- Önümüzdeki hafta gidebilirim.
- Gelecek hafta gidebilirim.

I can go next week.

- Bir hafta olmuş.
- Bir hafta geçmiş.

It's been quite a week.

- Geçen hafta kovuldum.
- Geçen hafta şutlandım.

I was fired last week.

- Bu hafta meşgulüm.
- Bu hafta meşguldüm.

I've been busy this week.

- Gelecek hafta görüşürüz!
- Gelecek hafta görüşürüz !

- See you next week!
- See you next week.

- O, geçen hafta hastaydı.
- Geçen hafta hastaydı.

He was sick last week.

- Geçen hafta hastanedeydim.
- Geçen hafta hastanede idim.

I was in the hospital last week.

- Bir hafta bekleyeceğim.
- Ben bir hafta beklerim.

- I will wait a week.
- I'll wait a week.

Kutsal hafta Paskalyadan tam bir hafta öncedir.

Holy Week is the week just before Easter.

Bu hafta geçen hafta olduğumdan daha yoğunum.

I'm busier this week than I was last week.

- Hafta sonunu Boston'da geçireceğim.
- Hafta sonluğuna Boston'dayım.

I'm in Boston for the weekend.

Hafta sonları çalışıyordum.

I worked every weekend.

Birkaç hafta sonra

And then a few weeks later,

Birkaç hafta sonra,

And then, a couple of weeks later,

İki hafta geçti.

Two weeks went by.

Hafta sonunda görüşürüz.

See you on the weekend.

Bu hafta tatildeyim.

I am on holiday this week.

Gelecek hafta görüşürüz.

- See you next week!
- See you next week.

Bu hafta neredeydin?

Where have you been this week?

Üç hafta geçti.

Three weeks went by.

İyi hafta sonları!

- Have a nice weekend.
- Have a nice weekend!

Önümüzdeki hafta gelemem.

- I cannot come next week.
- I can't come next week.

Bütün hafta sıçmadım.

I have not crapped all week.

İyi hafta sonları.

- Have a nice weekend.
- Have a good weekend.
- Enjoy your weekend.

Gelecek hafta görüşürüz!

See you next week!

Bu hafta meşguldüm.

- I was busy this week.
- I've been busy this week.

Bu hafta meşgulüm.

- I have been busy this week.
- I've been busy this week.

Gelecek hafta görüşeceğiz.

We'll see you next week.

Bütün hafta meşguldüm.

I've been busy all week.

Geçen hafta gidebilirdim.

- I could've gone last week.
- I could have gone last week.

Bir hafta bekleyeceğim.

- I will wait for a week.
- I'll wait a week.
- I'll wait for a week.

Gelecek hafta dondurabilir.

It may freeze next week.

Geçen hafta hastalandım.

I got sick last week.

Geçen hafta Boston'daydım.

I was in Boston last week.

Gelecek hafta evleniyorum.

I'm getting married next week.

Hafta nihayet bitti.

The week is finally over.

Geçen hafta tutuklandım.

I was arrested last week.

Bir hafta oldu.

It's been a week.

Bütün hafta neredeydin?

Where have you been all week?

Üç hafta sürecek.

It's going to take three weeks.

Geçen hafta Boston'daydık.

We were in Boston last week.

Gelecek hafta döneceğim.

I'll be back next week.

Geçen hafta halamdaydık.

We were at my aunt's last week.

Hafta sonu geldi.

The weekend is here.

Birkaç hafta sürebilir.

It could take a few weeks.

Geçen hafta tanıştık.

We met last week.

Hafta sonu başlasın.

Let the weekend begin.

Geçen hafta Londra'daydık.

We were in London last week.

Önümüzdeki hafta deneyeceğim.

I will try next week.

Bir hafta kalacağım.

I'll stay for a week.

Geçen hafta Claudia'ylaydım.

I was with Claudia last week.

Geçen hafta meşguldün.

You were busy last week.

Bütün hafta hastaydım.

I've been sick all week.

Gelecek hafta ayrılıyorum.

- I am leaving next week.
- I'm leaving next week.

İki hafta cezalandırıldım.

I got grounded for 2 weeks.

Bu hafta güzeldi.

This week was nice.

Bütün hafta sabırlıydım.

I've been patient all week.

Bu hafta farklıydı.

This week was different.

Hafta sonlarında izinliyim.

I'm off on weekends.

Bu hafta çalışamayacağım.

I'm unable to work this week.

Geçen hafta serindi.

Last week was cool.

Geçen hafta soğuktu.

Last week was cold.

Geçen hafta sıcaktı.

Last week was hot.

Bütün hafta yağdı.

It rained all week.

Üç hafta çalışamayacağım.

I won't be able to work for three weeks.

Bu hafta Boston'dayım.

I'm in Boston this week.

Geçen hafta buradaydım.

I was here last week.

Birkaç hafta oldu.

It's been a few weeks.

Bütün hafta buradayım.

I've been here all week.

Bu hafta kritik.

This week is critical.

Gelecek hafta çalışmıyorum.

I don't work next week.

Geçen hafta Avustralya'daydık.

We were in Australia last week.

- Birkaç hafta kalacağız, birlikte.
- Birlikte birkaç hafta kalacağız.

We are going to stay some weeks together.

- Güzel bir hafta sonu geçirin.
- İyi hafta sonları!

- Have a nice weekend.
- Have a nice weekend!

Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.

We're having a three-day weekend this week.

- Bu hafta çok meşgulüm.
- Bu hafta çok meşguldüm.

- I have been very busy this week.
- I've been very busy this week.

- Bütün hafta burada olacağız.
- Tüm hafta burada olacağız.

We'll be here all week.

- Geçen hafta söylediğin bu.
- Geçen hafta söylediğiniz bu.

That's what you said last week.

- İşlem birkaç hafta sürdü.
- Süreç birkaç hafta sürdü.

The process took several weeks.

- Kesinlikle önümüzdeki hafta bileceğiz.
- Kesinlikle önümüzdeki hafta öğreneceğiz.

We'll know for sure next week.

- İyi hafta sonları, arkadaşlar.
- İyi hafta sonları, millet.

Have a great weekend, folks.

- Üç hafta ve gidiyoruz.
- Üç hafta sonra gidiyoruz.

Three weeks and we're off.

- Bu hafta çok uğraştım.
- Bu hafta çok yaptım.

I've done a lot this week.

- Geçen hafta Boston'a gitmedim.
- Boston'a geçen hafta gitmedim.

I didn't go to Boston last week.

- Gelecek hafta burada olacağım.
- Önümüzdeki hafta burada olacağım.

I'll be here next week.

- Umarım bu hafta tamamlayabilirim.
- Bu hafta bitirebilmeyi umuyorum.

I hope to be able to finish it this week.

- Bu hafta sonunda çalışmam gerekiyor.
- Bu hafta sonunda çalışmalıyım.
- Bu hafta sonunda çalışmak zorundayım.

I have to work this weekend.

- Üç hafta burada olacağım.
- Üç hafta boyunca burada olacağım.
- Üç hafta için burada olacağım.

I'll be here for three weeks.

- Tam bir hafta boyunca yağmur yağdı.
- Hava bütün hafta yağışlıydı.
- Hafta boyunca yağmur yağdı.

It rained for an entire week.

- Bu hafta sonu çekip gidelim.
- Bu hafta sonu uzaklaşalım.

Let's go away this weekend.