Translation of "Gitmeye" in English

- Gitmeye korkuyorum.
- Ben gitmeye korkuyorum.

- I am afraid to go.
- I'm afraid to go.

Gitmeye hazırım.

I'm ready to go.

Gitmeye korkuyorum.

- I am afraid to go.
- I'm afraid to go.

Gitmeye isteksizim.

I'm reluctant to leave.

Gitmeye zorlandım.

I was forced to go.

Gitmeye hazırız.

We're ready to leave.

Gitmeye hazırlandım.

I prepared to leave.

Gitmeye hazırlanıyoruz.

We're getting ready to go.

Bara gitmeye hazırlanıyordum.

as was my custom.

Oraya gitmeye değmez.

- It isn't worthwhile going there.
- It's not worthwhile going there.

Ben gitmeye hazırım.

I'm ready to leave.

Şimdi gitmeye hazırım.

I'm ready to leave now.

O gitmeye isteksizdi.

He was unwilling to go.

Gitmeye hazır mısın?

Have you finished?

Gitmeye hazır mısınız?

Are you ready to go?

Sanırım gitmeye hazırım.

I think I'm ready to leave.

Gitmeye karar verdim.

I decided to go.

Beni gitmeye zorlayamazsın.

You can't make me leave.

Aslında gitmeye hazırım.

I'm actually ready to go.

O gitmeye hazır.

She's ready to go.

Gitmeye devam edelim.

Let's keep going.

Sadece gitmeye hazırlanıyoruz.

We're just getting ready to leave.

Eve gitmeye korkuyorum.

I'm afraid to go home.

Eve gitmeye hazırım.

I'm ready to go home.

Tom'u gitmeye zorladık.

We urged Tom to go.

Tom gitmeye hazırlanıyor.

Tom is getting ready to go.

Neredeyse gitmeye hazırım.

I'm about ready to go.

Beni gitmeye zorlayamazsınız.

- You can't force me to go!
- You can't force me to go.

Ben gitmeye korkuyorum.

- I am afraid to go.
- I'm afraid to go.

Ben gitmeye hazırdım.

I was ready to go.

Tom gitmeye başladı.

Tom started leaving.

Gitmeye devam et.

You keep going.

Yarın gitmeye hazırlanıyorum.

I'm getting ready to leave tomorrow.

Tom gitmeye hazır.

Tom is ready to leave.

Gitmeye hazırlanıyor musun?

Are you getting ready to leave?

Artık gitmeye hazırım.

I'm ready to go now.

Yalnız gitmeye korkuyorum.

I'm afraid to go alone.

Tom gitmeye isteksizdi.

Tom was reluctant to go.

Nereye gitmeye çalışıyorsun?

Where are you trying to go?

Biz gitmeye hazırdık.

We were ready to go.

Gitmeye devam edebilirim.

I can keep going.

Alışverişe gitmeye niyetlenmiştim.

I had intended to go shopping.

Gitmeye isteksiz görünüyorsun.

You seem reluctant to go.

Tom'u gitmeye zorladım.

I urged Tom to leave.

Yüzmeye gitmeye niyetlenmiştim.

I had intended to go swimming.

Sami gitmeye hazırlanıyor.

Sami is preparing to leave.

Herkes gitmeye hazır.

- Everyone is ready to go.
- Everybody is ready to go.

Avustralya'ya gitmeye hazırım.

I'm ready to go to Australia.

Biz gitmeye hazırız.

We're ready to go.

- Tom ile Boston'a gitmeye hazırım.
- Tom'la Boston'a gitmeye istekliyim.

I'm willing to go to Boston with Tom.

Liman yönünde gitmeye başladık.

We began to sail in the direction of the port.

Sinemaya gitmeye ne dersin?

- What do you say to going to the movies?
- How about going to the cinema?

Oraya gitmeye karşı çıkıyorum.

I object to going there.

Oraya gitmeye karşı uyarıldım.

- I have been warned against going there.
- I've been warned not to go there.

Oraya gitmeye karar verdim.

I made up my mind to go there.

O, üniversiteye gitmeye isteksiz.

He is reluctant to go to the college.

O, oraya gitmeye korkuyordu.

He was afraid to go there.

O oraya gitmeye isteksizdi.

He was reluctant to go there.

Hemen yatağa gitmeye çalışmadı.

He did not try to go to bed at once.

O, İngiltere'ye gitmeye kararlıydı.

He is determined to go to England.

Gitmeye karar verdiğini bilmiyordum.

I didn't know he had decided to leave.

Onunla gitmeye niyet ettim.

I intended to go with him.

Hacılarla gitmeye karar verdim.

I decided to go away with the pilgrims.

Daha yavaş gitmeye çalış.

Try to go slower.

Düz gitmeye devam et.

Keep going straight.

Amerika'ya gitmeye karar verdi.

She made up her mind to go to America.

Oraya gitmeye karar verdi.

He decided to go there.

Hepiniz gitmeye hazır mısınız?

Are you all set to leave?

Nereye gitmeye karar verdin?

- Where did you decide to go?
- Where did you decide to go to?

Tom alışverişe gitmeye niyetleniyor.

Tom intends to go shopping.

Tom eve gitmeye korkuyor.

Tom is afraid to go home.

Tom artık gitmeye hazırlanıyor.

Tom is preparing to leave now.

Tom gitmeye hazır değil.

- Tom isn't ready to go.
- Tom's not ready to go.

Trenle gitmeye karar verdim.

I've decided to go by train.

Boston'a gitmeye karar verdim.

I've decided to go to Boston.

Henüz gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go yet.

Doğru gitmeye devam et.

Keep going straight.

Fransa'ya gitmeye karar verdi.

He decided to go to France.

O gitmeye karar verdi.

She decided to go.

Yüzmeye gitmeye karar verdim.

I decided to go swimming.

Koleje gitmeye ihtiyacım yok.

I don't need to go to college.