Translation of "Gittiler" in English

- Nereye gittiler?
- Ne tarafa gittiler?

Where are they headed?

Nereye gittiler?

Where have they gone?

Balığa gittiler.

They went fishing.

Aceleyle gittiler.

They hurried off.

Birlikte gittiler.

They left together.

Çocuklar gittiler.

The children left.

- Arabayla Şikago'ya gittiler.
- Arabayla Chicago'ya gittiler.

They went to Chicago by car.

Nereye gittiler? Olamaz!

Where have these gone? [Bear] Oh no!

Misafirlerin hepsi gittiler.

The guests are all gone.

Hazine aramaya gittiler.

They went in search of treasure.

Onlar Tottori'ye gittiler.

They went to Tottori.

Onlar Avrupa'ya gittiler.

They have gone to Europe.

Dün sinemaya gittiler.

Yesterday, they went to the movies.

El ele gittiler.

They went hand in hand.

Oraya birlikte gittiler.

They went there together.

İstasyona arabayla gittiler.

They went to the station by car.

Balinaları izlemeye gittiler.

They went whale watching.

Az önce gittiler.

They just left.

Onlar plaja gittiler.

They went to the beach.

Onlar uzaklara gittiler.

They went away.

Doğruca yatmaya gittiler.

They went straight to bed.

Oğlanlar kuzeye gittiler.

The boys have gone north.

Onlar kiliseye gittiler.

They went to church.

Onların hepsi gittiler.

They all left.

Onlar zaten gittiler.

They already left.

Onlar arabayla gittiler.

They drove off.

Onlar geri gittiler.

They went back.

Onlar birlikte gittiler.

They went together.

Onlar gittiler mi?

- Are they gone?
- Have they gone?

İşçiler greve gittiler.

The workers went on strike.

Onlar hastaneye gittiler.

They went to the hospital.

Hele şükür gittiler!

- Good riddance!
- Good riddance.

Dün balığa gittiler.

They went fishing yesterday.

Çocuklar okula gittiler.

The kids went out to school.

Komşularım dün gittiler.

My neighbors left yesterday.

- Birlikte buz patenine gittiler.
- Beraber buz pateni yapmaya gittiler.

They went ice-skating together.

Ama daha ileri gittiler.

But they went further.

Bütün öğrenciler eve gittiler.

All the students have gone home.

Onlar hayvanat bahçesine gittiler.

They went to the zoo.

Onlar mutluluğu aramaya gittiler.

They went in search of happiness.

Onlar çocuğun yardımına gittiler.

They went to the boy's rescue.

Calais yoluyla Paris'e gittiler.

They went to Paris by way of Calais.

Onlar metro ile gittiler.

They went by subway.

Onların hepsi restorana gittiler.

They all went to the restaurant.

Dün gece sinemaya gittiler.

They went to the movies last night.

Onlar art arda gittiler.

They left one after another.

Onlar kendi yollarına gittiler.

They went their separate ways.

Çocuklar çoktan okula gittiler.

The children have already gone to school.

Çocuklar parkta oynamaya gittiler.

The children went to play in the park.

Noel arefesinde kiliseye gittiler.

They went to church on Christmas Eve.

Onlar sörf yapmaya gittiler.

They went surfing.

Antartika'ya bir sefere gittiler.

They went on an expedition to the Antarctic.

Dağlarda kayak yapmaya gittiler.

They went skiing in the mountains.

Onlar dağlara gittiler mi?

Did they go to the mountains?

Tom ve Mary gittiler.

Tom and Mary have gone.

Onlar sessizce yemeğe gittiler.

They went on eating in silence.

Mary'yle birlikte Boston'a gittiler.

They went to Boston with Mary.

Onlar Disney World'e gittiler.

They went to Disney World.

Onlar oraya nasıl gittiler?

How did they get there?

Onlar zıt yönlere gittiler.

They went in opposite directions.

Diğer kızlar nereye gittiler?

Where did the other girls go?

Onlar Sao Paulo'ya gittiler.

They went to Sao Paulo.

Onlar bir motele gittiler.

They went to a motel.

Onlar İncil kampına gittiler.

They went to Bible camp.

Onların ikisi de gittiler.

They both left.

Onlar arabayla eve gittiler.

They drove home.

Onlar bir bara gittiler.

They went to a bar.

Onlar Yeni Zelanda'ya gittiler.

They went to New Zealand.

Onlar üçer üçer gittiler.

They went three by three.

Onlar kasabaya nasıl gittiler?

How did they go to town?

Onlar birlikte sinemaya gittiler.

They go to movies together.

Piknik için ormana gittiler.

They went into the woods for a picnic.

Bir saat önce gittiler.

They went an hour ago.

Mekanı terk edip gittiler.

They've cleared out the place.

Turistler önce oraya gittiler.

The tourists got there first.

Onlar çok uzaklara gittiler.

They have gone far away.

O güzel 'kayıklara' binip gittiler

they got on those beautiful 'boats'

Tom ve Mary lunaparka gittiler.

Tom and Mary went to the Luna Park.

Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.

Every now and then they went shopping together.

Kuşlar ses nedeniyle uçup gittiler.

Birds flew away at the sound.

Onlar aceleyle tren istasyonuna gittiler.

They hurried to the station.

Onlar müzeye otobüsle gittiler mi?

Did they go to museum by bus?

Öğle yemeği yedikten sonra gittiler.

- They went out after they finished lunch.
- They left after they finished lunch.

Erkekler ve kadınlar savaşa gittiler.

Men and women went into battle.

Onlar ne zaman eve gittiler?

When did they go home?

Bir sonraki sabah parka gittiler.

They went to the park the next morning.

Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

They went to the zoo by bus yesterday.

Kuzey kutbuna bir sefere gittiler.

They went on an expedition to the North Pole.

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.

They went out to Australia seeking gold.