Translation of "Yaşadık" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yaşadık" in a sentence and their english translations:

- Fikir ayrılığı yaşadık.
- Görüş ayrılığı yaşadık.

We had a difference of opinion.

Birlikte çok yaşadık.

We've been through a lot together.

Korkunç deneyimler yaşadık.

We had terrible experiences.

Biz çok yaşadık.

We have lived a lot.

Tom ile yaşadık.

We lived with Tom.

- Diskoya girmekte sorun yaşadık.
- Diskoya girerken sorun yaşadık.

We had trouble getting into the disco.

Dün bir fırtına yaşadık.

We had a storm yesterday.

Biz denizin yanıbaşında yaşadık.

We lived close by the sea.

Bazı sert kışlar yaşadık.

We've had some bitter winters.

Boston'da üç yıl yaşadık.

- We've lived in Boston three years.
- We've lived in Boston for three years.

Küçük yanlış anlamalar yaşadık.

We've had our little misunderstandings.

Bir sürü yaralanma yaşadık.

We've had a number of injuries.

Daha önce zorluklar yaşadık.

We've had challenges before.

Dolu bir hayat yaşadık.

We have lived a full life.

İş yerinde sorun yaşadık.

We had problems at work.

Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık.

Besides the rain, we experienced heavy winds.

Bütün hafta güzel hava yaşadık.

We've had beautiful weather all week.

Bunu daha önce de yaşadık.

We've been through this before.

Bazı çok soğuk kışlar yaşadık.

We've had some very cold winters.

Daha önce bu tartışmayı yaşadık.

We've had this discussion before.

Dün gece bir deprem yaşadık.

We had an earthquake last night.

Üç yıl boyunca Boston'da yaşadık.

- We've lived in Boston three years.
- We've lived in Boston for three years.

Biz uzun yıllar kırsalda yaşadık.

We lived in the country for many years.

Biz bacağımızda bir ağrı yaşadık.

We experienced a pain in our legs.

Biz üç yıl Boston'da yaşadık.

- We've lived in Boston three years.
- We lived in Boston for three years.

Bu kış birçok fırtına yaşadık.

We've had a lot of storms this winter.

Çok sert bir kış yaşadık.

We've had a very hard winter.

Houston, burada bir sorun yaşadık.

Houston, we've had a problem here.

Annen ve ben bu duyguları yaşadık.

Your mother and I had it.

Bu kış birçok yağmurlu fırtına yaşadık.

This winter we experienced many rainstorms.

Biz hep iyi bir ilişki yaşadık.

We've always had a good relationship.

Biz bu sonbaharda birkaç tayfun yaşadık.

We have had few typhoons this autumn.

Biz senin otelini bulmakta zorluk yaşadık.

We had difficulty finding your hotel.

Biz uzun süre güzel hava yaşadık.

We had a long period of good weather.

Orada hoş olmayan bir deneyim yaşadık.

We had an unpleasant experience there.

Bu hususta ateşli bir tartışma yaşadık.

We had a fiery debate in this respect.

Tom ve ben bir anlaşmazlık yaşadık.

Tom and I had a disagreement.

- Denize yakın yaşadık.
- Denize yakın oturduk.

We lived close to the sea.

Tokyo'ya gelmeden önce Osaka'da on yıl yaşadık.

- We were living in Osaka for ten years before we came to Tokyo.
- We had lived in Osaka for ten years before we came to Tokyo.
- We lived in Osaka for ten years before we came to Tokyo.

Bu makine ile bir sürü sorun yaşadık.

We've had a lot of problems with this machine.

Biz son zamanlarda çok iyi hava yaşadık.

We've had such good weather lately.

Tom ve ben kendimiz birkaç sorun yaşadık.

Tom and I had a few problems ourselves.

Tokyo gelmeden önce on yıl boyunca Osaka'da yaşadık.

Before coming to Tokyo, we lived for ten years in Osaka.

Geçen hafta sonu büyük bir kar fırtınası yaşadık.

We had a big snow storm last weekend.

Tokyo'ya gelmeden önce on yıl boyunca Osaka'da yaşadık.

We had lived in Osaka for ten years before we came to Tokyo.

Son birkaç gündür her türlü hava koşulunu yaşadık.

We've had all kinds of weather over the past few days.

Savaş başladığında biz on yıl boyunca orada yaşadık.

We lived there for ten years when the war began.

Biz sadece yirmi yıl içindeki en soğuk ağustos sabahımızı yaşadık.

We've just had our coldest August morning for twenty years.

- Gezimizde bir sürü maceramız oldu.
- Yolculuğumuzda bir sürü macera yaşadık.

We had lots of adventures on our trip.