Translation of "Alabilecek" in English

0.003 sec.

Examples of using "Alabilecek" in a sentence and their english translations:

Savaşı kontrol altına alabilecek misiniz?

oh, are you going to have a battle on your hands, right?

Onu o zamandan önce alabilecek miyim?

Will I be able to get it before then?

Tom ne isterse alabilecek kadar zengindir.

Tom is rich enough to buy whatever he wants.

Onun yerini alabilecek birini bulmak kolay olmayacak.

It won't be easy to find someone capable of taking his place.

Tom'un Mary ne isterse alabilecek maddi durumu var.

Tom can afford to buy Mary anything she wants.

Hiç kimse geçmişini satın alabilecek kadar zengin değildir.

No one is rich enough to buy back his own past.

İstediğin her şeyi alabilecek kadar zenginsin, değil mi?

You're rich enough to buy anything you want, aren't you?

Genlerin kendilerini nasıl ifade ettiklerini kontrol altına alabilecek yeni teknolojiler geliştiriliyor.

New technologies are being developed that will be able to control how genes express themselves.

Osaka Üniversitesi'nden Profesör Hiroshi Ishiguro, gelecekte cep telefonlarının yerini alabilecek bir telenoid icat etti.

Professor Hiroshi Ishiguro of Osaka University invented a telenoid which could replace mobile phones in the future.

- İhtiyacın olan her şeyi alabilecek kadar yeterli paran var mı?
- İhtiyacınız olan her şeyi alabilecek kadar yeterli paranız var mı?
- İhtiyacın olan her şeyi almaya yetecek kadar paran var mı?

Do you have enough money to buy everything you need?