Translation of "Durumu" in English

Durumu düzelteceğim.

I shall rectify the situation.

Durumu kavrayabilir.

She is able to grasp the situation.

Durumu halledebilirim.

I can handle the situation.

Durumu değerlendireceğiz.

We'll assess the situation.

Durumu açıklayayım.

Let me explain the situation.

Durumu açıklayabilirim.

I can explain everything.

Durumu kritikti.

He was in critical condition.

- Tom durumu ağırlaştırdı.
- Tom durumu kötüleştirdi.

Tom aggravated the situation.

Escobar'a durumu iletti

Conveyed the situation to Escobar

Bu durumu görebileceğiz

we will be able to see this situation

Sana durumu anlatayım.

Let me tell you about the case.

Onun durumu kritik.

His condition is critical.

Bu durumu açıklıyor.

That explains it.

Durumu Tom'a açıkladık.

We explained the situation to Tom.

Biz durumu açıkladık.

We explained the situation.

Tom durumu açıkladı.

Tom explained the situation.

Fiziksel durumu iyidir.

- He is in good physical condition.
- He's in good physical condition.

Tom durumu araştırıyor.

- Tom is looking into the situation.
- Tom is investigating the situation.

Ben durumu biliyorum.

I know the situation.

Durumu Tom'a açıklarım.

I'll explain the situation to Tom.

Durumu idare ediyorum.

I'm handling the situation.

Ben durumu anlıyorum.

I understand the situation.

Tom durumu biliyor.

Tom knows the situation.

Onlar durumu biliyor.

They know the situation.

Tom'a durumu açıkladım.

I've explained the situation to Tom.

Tom durumu anlamaz.

Tom doesn't get the situation.

O, durumu kurtardı.

He saved the situation.

Tom durumu anlar.

Tom understands the situation.

Tom durumu özetledi.

Tom summarized the situation.

Tom durumu açıklayabilir.

Tom can explain the situation.

Tom'un durumu nedir?

What's Tom's condition?

Hastanın durumu kötüleşti.

- The patient got worse.
- The patient's condition worsened.

Tom durumu sevmedi.

Tom didn't like the situation.

Durumu görüşmemiz gerek.

We need to discuss the situation.

Durumu anlıyor musun?

Do you understand the situation?

Durumu yanlış değerlendirdin.

You've misjudged the situation.

Tom'un durumu kötüleşti.

- Tom's condition worsened.
- Tom's condition got worse.

Biz durumu araştırıyoruz.

We're investigating the situation.

Polis durumu araştırıyor.

The police are investigating the situation.

Hastanın durumu düzeldi.

The patient's condition improved.

Tom'un durumu bilinmiyor.

Tom's condition is unknown.

Tom'un durumu farklı.

Tom's situation is different.

Tom'un durumu farklıydı.

Tom's situation was different.

Durumu askıda bıraktılar.

They left the situation unsettled.

Savaş durumu umutsuzdu.

The war situation was desperate.

Durumu anlamanız zorunlu.

It's essential that you understand the situation.

Tom durumu anlamıyor.

Tom doesn't understand the situation.

Tom'a durumu açıkla.

Explain the situation to Tom.

Biz durumu düzelttik.

We've corrected the situation.

Sen durumu abarttın.

You've aggravated the situation.

Kocamın durumu farklı.

My husband's situation is different.

Tom'un durumu umutsuz.

Tom's situation is desperate.

Durumu düzeltmek zorundayım.

I have to make it right.

Durumu dikkatle inceledim.

I looked into the situation carefully.

Durumu Tom'a açıkladım.

I explained the situation to Tom.

Tom'un durumu iyileşmedi.

Tom's condition hasn't improved.

Tom'un durumu iyileşti.

Tom's condition has improved.

- Tom durumu sakinleştirmeye çalıştı.
- Tom durumu yatıştırmaya çalıştı.

Tom tried to defuse the situation.

- Yakında durumu çözebileceğini umuyorum.
- Umarım bu durumu yakında çözebilirsiniz.

I hope that you are able to resolve the situation soon.

- Şimdi acil durumu ilan etmeliyiz.
- Şimdi acil durumu bildirmeliyiz.

We should now declare the state of emergency.

durumu daha da kötüleşmişti.

again, the opening of the Olympics, London.

Bu durumu birçoğumuz yaşamışızdır.

Many of us have had this experience.

Şu durumu hayal edin:

Imagine the following situation.

Şimdi, hava durumu zamanı.

Now it's time for the weather forecast.

Onun durumu iyi gidiyor.

She's getting on all right.

Hava durumu tahmini doğruydu.

The weather forecast was right.

Hükümetin mali durumu sıkıntılı.

The government's financial situation is tense.

Durumu nasıl analiz edersin?

How would you analyze the situation?

Durumu yeterince iyi biliyor.

He knows the situation well enough.

Babasının durumu hakkında sordu.

She asked about his father's condition.

Durumu nasıl idare ettin?

How did you handle the situation?

Bir rehine durumu var.

We have a hostage situation.

Tom'un fiziksel durumu iyi.

Tom is in good physical condition.

Tom'un sağlık durumu kötü.

Tom is in poor health.

Tom'a durumu açıkladın mı?

Did you explain the situation to Tom?

Tom'un durumu çok kritik.

Tom's condition is very critical.

Senin durumu anladığını sanmıyorum.

- I don't think you understand the situation.
- I don't think that you understand the situation.

Bu durumu Tom'la tartıştım.

I've discussed this situation with Tom.

Sanırım Tom'un durumu iyi.

- I believe Tom is doing well.
- I think Tom is doing well.
- I think that Tom is doing well.

Acaba Tom'un durumu nasıl?

I wonder how Tom is holding up.

Durumu iyi idare ettin.

You handled the situation well.

Tom durumu Mary'ye açıkladı.

- Tom explained the situation to Mary.
- Tom has explained the situation to Mary.

Yakınmak bu durumu çözmeyecek.

Complaining won't remedy the situation.

Tom'un durumu hızla kötüleşiyor.

- Tom's condition is deteriorating rapidly.
- Tom's condition is rapidly worsening.

Tom durumu anlıyor mu?

Does Tom understand the situation?

Polis bu durumu araştıracak.

The police will investigate that case.

Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti .

The economic situation of the country worsened.

Durumu mükemmel şekilde belirledin.

You've assessed the situation perfectly.

Biz şimdi durumu değerlendiriyoruz.

We're now assessing the situation.

Tom'un durumu ciddi değil.

Tom's condition isn't serious.

Tom durumu sana açıklayacak.

Tom will explain the situation to you.

Arkadaşımın durumu çok ciddi.

My friend's condition is very serious.

Hava durumu çok kötü.

The weather is very bad.

Durumu hayal etmeye çalışın.

Try to imagine the situation.