Translation of "çarpmaya" in English

0.006 sec.

Examples of using "çarpmaya" in a sentence and their english translations:

Tom'un kalbi çarpmaya başladı.

Tom's heart started pounding.

Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.

My heart began to beat fast.

Ben şeylere çarpmaya devam ediyorum.

I keep bumping into things.

Tom artık bana laf çarpmaya uğraşmıyor bile.

Tom doesn't even bother to insult me anymore.

"Uzun boylu olmak harika olmalı." "Öyle mi düşünüyorsun? Gerçekten o kadar harika değil. Kafanı tavana çarpmaya devam edersin."

"It must be great to be tall." "Do you think so? It's not really that great. You keep bumping your head on the ceiling."