Translation of "Ediyorum" in English

Davet ediyorum.

and good infrastructure.

Merak ediyorum,

And one wonders,

İstifra ediyorum.

I am throwing up.

İstifa ediyorum.

I'm resigning.

Kabul ediyorum.

I agree.

Endişe ediyorum.

I do worry.

Acele ediyorum.

- I am in a hurry.
- I'm in a hurry.

İtiraz ediyorum!

Objection!

Terfi ediyorum.

I'm being promoted.

Yardım ediyorum.

I'm helping out.

Dikkat ediyorum.

I'm paying attention.

Tasarruf ediyorum.

I've been saving.

Hayal ediyorum.

I've been dreaming.

Dua ediyorum.

I am praying.

- Kaynanamdan nefret ediyorum.
- Kayınvalidemden nefret ediyorum.

I hate my mother-in-law.

- Hatamı kabul ediyorum.
- Ben, hatamı kabul ediyorum.

- I acknowledge my mistake.
- I admit my mistake.

- Yardımınızı rica ediyorum.
- Sizden yardım talep ediyorum.

I'm asking you for your help.

- O yükselmeyi hak ediyorum.
- O rütbeyi hak ediyorum.
- O makamı hak ediyorum.

I deserve that raise.

Rüzgarla flört ediyorum.

Flirting with breeze.

Mahkumiyetimi protesto ediyorum.

I protest against my condemnation.

Öneriyi kabul ediyorum.

I accept the offer.

Sürüngenlerden nefret ediyorum.

I hate reptiles.

Rakunlardan nefret ediyorum.

I hate raccoons.

Seni davet ediyorum.

- I'm inviting you.
- I invite you.

Sebebini merak ediyorum.

I wonder why.

Pazartesilerden nefret ediyorum.

I hate Mondays.

Kendimi tebrik ediyorum.

I congratulate myself.

Senden nefret ediyorum!

I hate you!

Soğuktan nefret ediyorum.

- I can't stand the cold.
- I hate the cold.

İtirazını kabul ediyorum.

I accept your challenge.

Büyükbabama yardım ediyorum.

- I am helping my grandfather.
- I'm helping my grandfather.

Sadece hayal ediyorum.

I am just dreaming.

Buğday hasat ediyorum.

- I am harvesting wheat.
- I'm harvesting wheat.

Evet, yemin ediyorum!

Yes, I am swearing!

Odamda dua ediyorum.

I am praying in my room.

Anlamamaya devam ediyorum.

I keep on not understanding.

Şehri terk ediyorum.

- I'm leaving town.
- I'm leaving the city.

Kendimden nefret ediyorum.

I hate myself.

Bilgisayarlardan nefret ediyorum.

I hate computers.

Bunu takdir ediyorum.

I appreciate it.

Çavdar hasat ediyorum.

I am harvesting rye.

Ailemden nefret ediyorum.

I hate my parents.

Sesimden nefret ediyorum.

I hate my voice.

Sürprizlerden nefret ediyorum.

I hate surprises.

Sadece tahmin ediyorum.

I'm just guessing.

Hayatımdan nefret ediyorum.

I hate my life.

İşini takdir ediyorum.

- I like your work.
- I appreciate your work.

Anlayışını takdir ediyorum.

I appreciate your understanding.

Tavsiyeni takdir ediyorum.

I appreciate your advice.

Duygunu takdir ediyorum.

I appreciate the sentiment.

Daveti takdir ediyorum.

I appreciate the invitation.

Çabayı takdir ediyorum.

I appreciate the effort.

Nezaketini takdir ediyorum.

I appreciate the courtesy.

Tavsiyeyi takdir ediyorum.

I appreciate the advice.

Futboldan nefret ediyorum.

- I hate football.
- I hate soccer.

Cahilliğimi kabul ediyorum.

I plead ignorance.

İtiraf ediyorum. Hatalıydım.

I admit it. I was wrong.

Kaynanamdan nefret ediyorum.

I hate my mother-in-law.

Ben kabul ediyorum.

- I'd agree.
- I'd accept.

Senden nefret ediyorum.

I hate you.

Biraz tereddüt ediyorum.

I hesitate a little.

İşimden nefret ediyorum.

I hate my job.

Güneşten nefret ediyorum.

I hate the sun.

Terörizmden nefret ediyorum.

I hate terrorism.

Fasulyeden nefret ediyorum.

I hate beans.

Ondan nefret ediyorum.

I hate him.

Müzikten nefret ediyorum.

I hate music.

Kalabalıklardan nefret ediyorum.

I hate crowds.

Yağmurdan nefret ediyorum.

- I hate the rain.
- I hate rain.

Hepinizden nefret ediyorum.

I hate you all.

Ben teşvik ediyorum.

I'm encouraged.

Sıkılmaktan nefret ediyorum.

I hate being bored.

İşinizi takip ediyorum.

I've been following your work.

Öneriyi takdir ediyorum.

I appreciate the offer.

Sana hayret ediyorum.

I'm surprised at you.

Arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

- I am visiting my friends.
- I'm visiting my friends.

Çalışmaktan nefret ediyorum.

I hate studying.

Gerçeği talep ediyorum.

I demand the truth.

Kaşlarımdan nefret ediyorum.

I hate my eyebrows.