Translation of "Kalsın" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Kalsın" in a sentence and their dutch translations:

Üstü kalsın!

- Hou het wisselgeld!
- Hou het wisselgeld maar!

Üstü kalsın.

- Hou de rest maar.
- Hou het wisselgeld maar!

- Canım istemiyor.
- Kalsın.

Ik heb geen trek.

Onun hasta olduğu aramızda sır olarak kalsın.

Dat hij ziek is, maken we beter niet bekend.

- Sağ ol, ama kalsın.
- Teşekkürler, ama hayır.

Bedankt, maar toch liever niet.

- Teşekkürler, ama almayayım.
- Sağ ol, ama kalsın.

- Bedankt, maar ik pas.
- Bedankt, maar ik doe niet mee.

- Artık şimdilik onu bırakalım.
- Şimdilik bu kadarla bırakalım.
- Şimdilik böyle kalsın.

Laten we het daarbij laten voor nu.

Aramızda kalsın, Lisa, biz biliyoruz ki sözün kısası Nick'le ben yapamam.

Tussen jou en mij, Lisa, we weten dat ik Nick simpelweg niet mag.

- Tom o kazada neredeyse ölüyordu.
- Tom az kalsın ölüyordu o kazada.

Tom kwam bij dat ongeluk bijna om het leven.

- Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
- Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

- Tussen jou en mij, Toms idee trekt me niet zo aan.
- Tussen ons: Toms idee trekt me niet erg aan.

Seninle ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bir problem varsa, çözülmeli. Pazar gününü az kalsın polisi arayarak ve kapıyı kırarak sonlandırıyorduk. Komşuların bunu kapamayacaktır, bir dahaki sefer polisi arayacaklar. İşlerin böyle kötüye gitmesine izin verme. Ayrıca dediler ki sen deliymişsin ve bir volkanın üzerindeymiş gibi yaşıyorlarmış.

Ik weet niet wat ik met je moet doen. Als er een probleem is, moet het worden opgelost. Op zondag hebben we bijna de politie gebeld en de deur opengebroken. Je buren zullen dit niet langer meer dulden en de volgende keer zullen ze gewoon de politie bellen. Laat de situatie niet zo uit de hand lopen. Ze hebben ook gezegd dat je gestoord bent en dat ze net als op een vulkaan leven.