Translation of "Böyle" in Chinese

0.062 sec.

Examples of using "Böyle" in a sentence and their chinese translations:

Böyle yaşayamazsın.

你不能這樣活。

Böyle yaşayamam.

- 我不能活那種命。
- 我無法這樣生活。

İngilizce'yi böyle öğrendim.

我就是这么学会英语的。

Böyle insanlara güvenmemelisin.

您不應該信任這樣的人。

Bundan böyle, görüşelim.

我們以後要保持聯絡啊。

Böyle şeyler söyleme.

不要这样说。

Böyle yaşamak istemiyorum.

我不想过这样的生活。

Böyle iğrenç olma.

不要这么恶心。

Benimle böyle konuşma.

不要这样对我讲话。

İşte böyle imiş!

原来如此!

- Böyle zulüm görmeye tahammül edemem.
- Böyle zulüm görmeye katlanamam.

我不忍目睹这种残酷的行径。

Ne cüretle böyle konuşursun?

您怎么敢这样说话?

Doktor böyle söylemiş olabilir.

- 医生可能说过。
- 医生也许这么说过。

Böyle söylemekte çok haklısın.

你有很好的理由這樣說。

- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.

- 別這樣說話。
- 不要这样说。

Böyle uğursuz şeyler söyleme.

別說這麼不吉利的話。

Bu da ne böyle?

这是什么东西?

Hayatımı böyle yaşamak istemiyorum.

我不想过这样的生活。

Onların hepsi böyle mi?

他们都像这一样吗?

Sen böyle bir pisliksin.

你真是個傻子。

Böyle davranılmak hoşuma gitmiyor.

我不喜欢以这种方式被对待。

- Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

我必须停止吃那么甜的冰激凌。

Niçin böyle bir şey söyledin?

你為什麼說了這樣的事?

Böyle şeylerin var olduğuna inanmıyorum.

我不相信這樣的事情存在。

- Devam et!
- Aynen böyle devam.

坚持。

Böyle bir risk almak istemiyorum.

我不想承担这样一个风险。

- Hayat budur.
- Hayat böyle işte.

這就是生命。

Böyle bir şeyin olmasını istemiyorum.

我不想这种事发生。

Böyle şeylerden konuşabileceğim arkadaşlarım yok.

我没有任何可以和他说(这事)的朋友。

- Hayat bu.
- Hayat böyle işte.

- 這就是生活。
- 人生就是如此。

Öğretmen böyle bir şey söyleyemez.

老师不可能说过这样的事。

Hayatımda hiç böyle küçük düşürülmedim.

我一生中从没那么糗过。

Seninle hiç böyle gurur duymadım.

我从没这么以你为豪。

Böyle bir davranışa alışık değilim.

我不習慣這樣的待遇。

Hayat böyle bir şey işte!

那就是人生

Ona böyle davranmak adil değil.

这样对待他似乎不太公平。

Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.

这种错误很容易被人忽视。

Böyle bir metodun modası geçti.

这种方法早已过时了。

Böyle bir şey var mıydı?

有這回事嗎?

Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.

我没有想到我们会这样分手。

Böyle şeyler nadiren başıma gelir.

我觉得这种事情偶然发生。

Sanırım Tom beni böyle buldu.

我猜那就是汤姆找到我的方法。

Böyle arkadaşlarınız olduğu için çok şanslısınız.

你们很幸运有这样的朋友们。

- Bunu neden söylüyorsun?
- Neden böyle söylüyorsun?

你為什麼那樣說?

Böyle bir şey için endişe etmeyin.

不要擔心這樣的事情。

O böyle bir yolla tehlikeden kaçınıyordu.

- 他就是那样脱离危险的。
- 他就是那样如何脱离危险的。

Böyle bir fikir onun için iğrenç.

她很討厭這樣的想法。

Böyle bir gürültüde ders çalışmak imkansızdır.

在这么嘈杂的环境中无法学习。

Bir Japon böyle bir şey yapmaz.

日本人不會做這種事。

Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.

一个绅士是不会做这种事的。

Öğretmen böyle bir şey söylemiş olamaz.

老师不可能说过这样的事。

Birisi böyle parlak sonuçlara nasıl ulaşabilir?

这样辉煌的成绩,是如何取得的?

Bir virüs böyle görünür örneğin koronavirüsü.

这就是病毒,就比如冠状病毒等的外观。

Sen böyle güzel ela gözlerin var.

你有如此美麗的淡褐色眼睛。

Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin?

你竟敢這樣和我說話?

Böyle karanlık bir yerde ne yapıyorsun?

你在那么暗的地方做什么?

- Bu şekilde yapıyoruz.
- İşte böyle yapıyoruz.

以下是我们怎么做的。

Tom Mary'yi asla böyle meşgul görmedi.

汤姆从没见过玛丽这么忙。

Biri böyle bir gürültü içinde çalışamaz.

在这么嘈杂的环境中无法学习。

Böyle bir yerde dolaşmasan iyi olur.

你最好別在那種地方走來走去。

Hiç böyle bir şey duydun mu?

你听说过这样的事吗?

Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin!

你怎么敢这样跟我说话!

Bir İngiliz böyle bir kelime kullanmazdı.

英國人是不會用這樣的字的。

O, böyle şeyleri sadece şakasına söylüyor.

他这么说就是为了开玩笑。

- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.

我在东京租不起这样的房子。

Böyle bir şey hakkında üzülmene gerek yok.

你不必擔心這樣的事情。

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

在這麼長程的旅途後你一定很累了。

Böyle yapmak için özel bir nedenim yok.

我没有特别的理由去做。

Niçin böyle bir kitabı okuma ihtiyacı duyuyorsun?

为什么你要读这样一本书?

Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.

這種荒謬的迷信已不復存在了。

Akıllı bir adam böyle bir şey söylemezdi.

一个聪明人不会说这种话。

Böyle bir davranış bir kazaya neden olabilir.

这种行为可能造成意外。

Ona böyle bir şey söylemeye cesaret edemiyorum.

我不敢对他说这种话。

Aksine, ben asla böyle bir şey söylemedim.

正好相反,我从没说过这样的话。

Böyle bir şeyi söylemek çok kızmış olmalı.

他一定是十分生氣了,不然他不會說出這樣的話來的。

Böyle bir şey satın almadığıma memnun oldum.

我很高兴没有买这样的东西。

Onu böyle bir yerde görmeyi hiç ummazdım.

我想也沒有想過會在這樣的地方踫到她。

Böyle konuşursam bir aptal gibi mi görünüyorum?

我这么说的话是不是像个傻瓜?

Böyle bir yeri almaya gücün nasıl yetebilir?

我們怎麼付得起這種地方的錢?

Gerçek bir arkadaş böyle bir şey söylemezdi.

如果真的是朋友的话,是不会说这样的话的吧。

Böyle harika bir gün batımı hiç görmemiştim.

我从没见过那么壮丽的日落景色。

Böyle bir şey olacağı hiç aklıma gelmezdi.

我从来没想到会发生那种事。

Böyle devam etmek benim için kesinlikle imkansızdır.

让我像这样继续下去是绝对不可能的。

Böyle bir soruna değinmeden, ne yapacaklarını bilmiyorlar.

他們從來沒有遇過這樣的問題,所以不知道怎樣處理才好。

Tanrı aşkına, böyle bir şeyi nasıl yapabildin?

你到底怎麼會做出這樣的事?

- Senin yaşında böyle giyersen kendini komik duruma düşürürsün.
- Senin yaşında böyle giyersen kendini aptal yerine koyarsın.

你現在這個年紀,穿成這個樣子,會給人取笑的。

Böyle bir şey yapmak için kendimi ikna edemiyorum.

我不能让自己做这样的事。

Böyle dergilerin çocuklar üzerinde büyük bir etkisi var.

這些雜誌對小孩的影響很大。

Böyle bir şeyi ne gördüm ne de işittim.

我没见过也没听过这样的事。

Şimdiye kadar ilk kez böyle bir hata yaptım.

这是我第一次犯这样的错误。

Bir Japon insanı böyle bir şeyi asla yapmazdı.

日本人是不會做這種事的。

Böyle uzun bir süre seni beklettiğim için üzgünüm.

對不起,讓你久等了。

Sabırlı ve kararlı ol. Böyle şeyler zaman alır.

耐心地坚持下去,这些事急不来。

Anne babanı böyle saçma bir şeyle rahatsız etme.

別為了這樣的小事麻煩你父母。

Böyle buz gibi soğuk bir yerde ne yapıyorsun?

在这么冷的地方做什么?

O, hayattan alınan bir örnektir. Böyle örnekleri severim.

这是从日常生活中而来的例句啊。这样的例句真是不错。

- Ne kadar da aptalsın!
- Sen böyle bir salaksın.

你真是個傻瓜!

- Böyle bir şey Japonya'da olamaz.
- Böylesi Japonya'da olamaz.

這樣的事情不可能在日本發生。

Öğretmeninle böyle bir yerde karşılaşmış olduğuna şaşırmış olmalısın.

在那种地方碰到你的老师,你应该很惊讶吧。