Translation of "Böyle" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Böyle" in a sentence and their arabic translations:

İşte böyle.

‫ها هي ذا.‬

Böyle takıyorsunuz.

‫ضعها عليك.‬

Böyle söylersiniz

أنت قلت ذلك

Şimdiyse böyle.

أما الاَن، فتبدو مثل هذه.

Anne dedim böyle böyle, iki seçenek var:

قلت لأمي عندي خياران:

Aman canım bugüne kadar böyle gelmiş böyle

يا عزيزي ، لقد كان الأمر كذلك حتى الآن

Peki neden böyle?

لماذا تحدث؟

Böyle işler yapıyorum.

أفعل تلك الأشياء. (أعمال روتينية)

Huzuru böyle bulabildim.

وبذلك، تمكنت من منح نفسي السلام.

İşte böyle, bakın.

‫ها هو، انظر.‬

Bakın, böyle kırıyorsunuz.

‫انظر، سأكسر هذه.‬

Ya da böyle.

أو ربما كهذا.

Neden böyle oluyor?

إذًا لماذا يحدث هذا؟

Çünkü böyle yaparak

لأن القيام بذلك

Neyse, İşte böyle.

لذلك.

Soru böyle olmalı

يجب أن يكون السؤال هكذا

Böyle asıyordu boynuna

علقها حول رقبتها

Devam edelim böyle!

لنكمل!

Devam böyle devam

تواصل مثل هذا

Aynı ruhta böyle

بنفس الروح

Neden böyle düşünüyorsunuz?

لماذا تعتقد ذلك؟

Böyle şeyler söyleme.

لا تَقُل مِثل هذهِ الأشياء.

Gripte böyle olmaz.

لا يحدث هذا مع الإنفلونزا

Tom'u böyle bırakamayız.

لا يمكننا ترك توم هكذا

Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.

قليلاً، بهذا الشكل، باستخدام المجرفة. أترون؟ أعطني إياها.

Ay çocuğum böyle oldu böyle büyüdü diye videosunu paylaşan

كان ابني هكذا

Top böyle yok oluyor

الكرة تختفي هكذا،

Bak, kesinlikle böyle düşünüyordur.

انظر، بالتأكيد كان يفكر في هذا.

İşte çıktım böyle anlatıyorum.

وقفت أشرح هكذا.

Ama bu böyle işlemiyor.

لكن لا يعملُ الأمر بهذا الشكل.

Ben gerçekten böyle düşünüyorum.

أنا أفكر هكذا حقاً.

Böyle kördüğüm olur bırakılır.

هذا هو الطريق المسدود.

Hepimiz böyle ekosistemlerde geliştik,

إذ تطورنا جميعًا في أنظمة بيئية كهذه،

Böyle bir sınırlama yok.

لا توجد قيود شبيهة.

Peki neden böyle oluyor?

فلماذا؟

Bakın, onları böyle bırakacağız.

‫انظر، سنتركها هكذا.‬

Bakın, bu böyle dönüyor.

‫انظروا، هذا يلف هنا.‬

Böyle asla karşıya geçemem.

‫مستحيل أن أنجح في العبور.‬

İşte böyle, onu aldık.

‫ها هو، أمسكت به.‬

İşte, gerçeği böyle bulursunuz.

هكذا تتوصلون إلى الحقيقة.

Böyle 1.000 kareniz olur.

سينتج لديكم حوالي 1000 من هذه المربعات.

İşte dostum. İşte böyle.

هنا يا صديقي.

Böyle bir şey oluyor.

إنه شيء مثل هذا.

Bu hep böyle oldu.

كانت هكذا دائمًا.

Ben de böyle düşünmüyorum.

إنني لا أعتقد ذلك.

Karşılaşacağınız arayüz böyle gözükürdü.

فهكذا ستبدو واجهة التفاعل.

Böyle bir oda değil.

ليس كهذه الغرفة.

Böyle bir durumda bile,

لا أحد يشاهدك،

Hani böyle top atarlardı

كما لو كانوا يرمون الكرات بهذه الطريقة

Yahu sonuna yetiştik böyle

وصلنا إلى نهايته

Kuzey kutbunu gösteriyor böyle

تظهر القطب الشمالي هكذا

İşte gerçekten durum böyle

هذا هو الحال بالفعل

Oh karınını doyuruyor böyle

يا يغذي بطنك هكذا

Maalesef, durum böyle değil.

لكن للأسف، لم نعاملها بكونها مصدرًا غنيًا.

Işte serüven böyle başladı.

هكذا بدأت مغامرتك.

- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.

- لا تقل ذلك.
- لا تتكلم هكذا.

Böyle bir kılıç istiyorum!

أريد السيف، مثل هذا!

İşte ben böyle düşünüyorum.

هذا ما ظننته

Sen böyle bir korkaksın.

- يالك من جبان.
- جبان كالدجاجة.

Sizin beyniniz böyle bir şey.

هذا ما يبدو عليه دماغك

Yani böyle bir askerî deha.

يعني هذا الذكاء العسكري.

Standart budur; herkes böyle yapıyor.

تلك هي المعايير، هكذا يفعلها الجميع.

Bütün kültürler böyle sabit değil.

ليست كل الثقافات بتلك الصرامة.

Kimsenin yeniden böyle hissetmesini istemedim.

ولم أكن أريد لأحد المرور بالشعور نفسه ثانيةً.

Böyle bir sürü çocuk var.

هناك العديد من الأطفال هكذا.

Inanılmaz heyecanlıyım böyle gecelerce uyumamışım.

أنا متحمسة بشكل لا يصدق لم أنم ليلة بعد ليلة.

Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.

‫لا شك أنه أشد ألم شعرت به يوماً.‬

Ve biz de böyle yapacağız.

‫وهذا ما سنفعله كذلك.‬

İşte böyle, ağzı biraz açılıyor.

‫ها هي تفتح فمها قليلاً.‬

Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,

وخطوة فخطوة، وبالعمل مع شركائنا،

Ve böyle şeyleri fark ederim.

وأستطيع أن ألاحظ هذه الأمور.

Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.

وهذا ما تبدو عليه مقارنةً بمنهاتن،

Ama bence bu böyle olmamalı.

ولكن لا أعتقد أن الأمر سيسير بهذا الشكل.

Eleştirel düşünmek -- bilimi böyle ilerletiriz --

التفكير النقدي - كيف نمضي قدماً بالعلم -

Hayat böyle neyse diyelim geçelim

دعنا نقول مهما كانت الحياة

Sererim böyle altınları yatardım üzerinde

أضعها على الذهب

Böyle müzeye götürdüğünüzde anlatırsınız da

عندما تأخذها إلى المتحف

İslamiyet'te böyle bir uygulama yoktur

لا يوجد مثل هذا الممارسة في الإسلام

Yok böyle bir şey diye

لا شيء من هذا القبيل

Ama böyle bir paylaşım olabilirmiş

ولكن يمكن أن يكون هناك مثل هذا المشاركة

Böyle güzel bir teknoloji varken

مع هذه التكنولوجيا الجميلة

Yani kutuplardan böyle biraz basık

حتى مسطح قليلا من القطبين

Böyle göbeğine doğru biraz tombul

ممتلئ قليلاً تجاه بطنك هكذا

Güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen

تحيط بالكامل بالنظام الشمسي

Neden böyle olduğunu da biliyoruz

نحن نعلم أيضًا لماذا

Einstein'ın böyle bir sözü yok

ليس لدى آينشتاين مثل هذه الكلمات

Ve çevremiz tarafından böyle söyleniyorsa

وإذا قيل من بيئتنا

Böyle muazzam bir şaheseri deliyorlar

إنهم يخترقون مثل هذه التحفة الضخمة

Böyle yazılmıştır. Türkler geliyor, hazırlanın!

التي تقول: "الأتراك قادمون ، جهز نفسك!"

Böyle hüzünlü gözlerle bana bakma.

لا تنظري إلي بهاتين العينين الحزينتين.

Ben böyle davranılmaya alışkın değilim.

لست معتادا أن أعامَلَ بهذه الطريقة.

Sen böyle iyi bir arkadaşsın.

أنت صديق رائع.

Neden böyle bir yerde uyuyorsun?

لم تنام في مكان كهذا؟

- Hayat bu.
- Hayat böyle işte.

هكذا هي الحياة.

Böyle kalabalık bir grup karşısında

ومواجهتي لحشد كهذا،