Translation of "Böyle" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Böyle" in a sentence and their japanese translations:

İşte böyle.

食べよう

Böyle takıyorsunuz.

顔を覆う

Şimdiyse böyle.

それが今は こうです

Yasa böyle.

- 法律です。
- 法律ですから。

Böyle yaşayamam.

私はそんな風には生きられない。

Böyle hiç böyle aptalca bir şey demedim.

こんな馬鹿なことは言ったことが無い。

- Sizi böyle düşündüren nedir?
- Siz neden böyle düşündünüz?
- Sizi böyle düşündüren neydi?

どうしてあなたはそう考えたのですか。

Kendilerini böyle övmeye,

また それを自慢しなければ いけなくなったり

İşte böyle, bakın.

つかまえた

Bakın, böyle kırıyorsunuz.

割るよ

Ya da böyle.

あるいはこれ

Neden böyle oluyor?

では なぜなのでしょうか?

Çünkü böyle yaparak

なぜなら そうすることによって

Neyse, İşte böyle.

これで おわかりでしょう

Böyle şeyler yapmaz.

彼女はそんなことはしない。

Durum böyle değil.

- それは真相ではない。
- それは事実とは違う。

Neden böyle düşünüyorsunuz?

- 何があなたにそう考えさせるのですか。
- あなたは何故そう考えるのですか。
- 何故そう思うの?
- なんでそう思うの?

Böyle söylemeyi bırak!

そんなこと言うのは、やめて!

İngilizce'yi böyle öğrendim.

それが私が英語を学んだ方法です。

Ben böyle yetiştirildim.

そうやって私は育ったのです。

Hayat böyle işte.

人生とはそんなものさ。

Böyle şeyler söyleme.

そんなこと言うなよ。

Gripte böyle olmaz.

この広がり方が

Bundan böyle, görüşelim.

これからはお互いに連絡を取り合おうな。

Olur böyle şeyler.

事故は避けられない。

Hiç böyle öpülmemiştim.

あんなキスされたことないわ。

Böyle yapmaktan utanıyorum.

私はそうしたのを恥じている。

Bunu böyle yapmalısın.

こういう風にやればいい。

Neden böyle düşünmelisin?

いったいどうしてあなたはそう考えるのですか。

Böyle acele etmeyin.

- そんなに急いではいけません。
- そんなに急がないの。

- Burada işleri böyle yapmıyoruz.
- Burada işleri böyle halletmiyoruz.

ここではそんなやり方はしません。

- Böyle tedavi edilmeye itirazım var.
- Böyle davranılmaya itirazım var.

- 私はそのように扱われることに反対する。
- 私はあのように扱われるのはいやだ。
- そのような扱いを受けるのは嫌です。

- Böyle bir şey asla duymadım.
- Hiç böyle şey duymadım.

そんなことは聞いたことがない。

Ama bu böyle işlemiyor.

でも そんな風にはいきません

Böyle bir sınırlama yok.

そんな制限はありません

Peki neden böyle oluyor?

どういうことでしょう?

Bakın, onları böyle bırakacağız.

置(お)いておこう

Bakın, bu böyle dönüyor.

ここに回すよ

Böyle asla karşıya geçemem.

渡ることは不可能だ

İşte böyle, onu aldık.

つかまえたぞ

İşte, gerçeği böyle bulursunuz.

そのように真実を見つけるのです

Böyle 1.000 kareniz olur.

1000くらいの正方形ができるでしょう

İşte dostum. İşte böyle.

ほら おいで おいでよ

Böyle bir şey oluyor.

それは こういうものです

Bu hep böyle oldu.

自由を奪い続けてきました

Ben de böyle düşünmüyorum.

いないと思います

Karşılaşacağınız arayüz böyle gözükürdü.

インターフェースはこうなっています

Böyle bir oda değil.

こんな場所ではありません

Böyle bir durumda bile,

4回とも裏が出たと

Maalesef, durum böyle değil.

残念ながら現実はそうではありません

Ne cüretle böyle konuşursun?

君はよくもそんな口がきけるもんだ。

Böyle bir şey yapmamalısın.

君はそんなことをすべきではない。

Böyle bir şey yapmamalıydın.

君はそんなことはすべきではなかったのに。

Doktor böyle söylemiş olabilir.

医者はそう言ったかもしれない。

Böyle faydasız kitapları okumamalısın.

そんな役に立たない本を読むべきではない。

Bana böyle hüzünlü bakma.

そんな悲しい目で見ないで。

Benimle asla böyle konuşulmadı.

- そんなふうに話しかけられたのは初めてだった。
- 誰もそんなふうに私に話しかけてきた者はなかった。

Hapisten işte böyle kaçtı.

そんなふうに彼は脱獄した。

Bu sadece böyle oldu.

それはまさにこういうふうにして起きたのでした。

Böyle hatalar yapmaktan kaçınmalısın.

そのような間違いをすることは避けなければなりません。

Böyle sorunlar dikkatsizlikten kaynaklanır.

そのようなトラブルは注意不足のせいだ。

Böyle söylemekte çok haklısın.

そう言うのももっともだ。

- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.

そんな風に言うものじゃない。

Böyle bir kılıç istiyorum!

こんな刀が欲しい!

Böyle zor sorular sormayın.

そんな難しい質問をするなよ。

Böyle bir semtte yaşayamam.

私はこんな近所で住めません。

Böyle bir hata yapma.

そんな間違いをするな。

Böyle güzel çiçekler görmemiştim.

こんなにきれいな花は見たことがない。

Böyle uğursuz şeyler söyleme.

縁起の悪いことを言いなさんな。

Bütün öğretmenler böyle davranmaz.

先生がみんなそんなふうにふるまうわけではない。

Böyle aptalca şeyler söyleme.

そんな愚かなことを言うな。

Böyle konuştuğunu hiç duymadım.

- 私はあなたがそんなふうに話すのを聞いたことがない。
- お前のあんな話し方、初めて聞いたよ。

Japonya'da durum böyle değil.

日本ではそうではない。

Neden böyle erken geldin?

なんでこんなに早く来たの?

Biz böyle kalmak istiyoruz.

私たちはこのままでずっといたい。

Böyle davranılmak hoşuma gitmiyor.

- 私はこんなふうに扱われるのは嫌です。
- 私はこんなふうに扱われるのはいやです。

Böyle bir hakarete katlanamam.

このような侮辱は我慢できません。

Böyle insanlarla işbirliği yapma.

あんな人たちと交際してはいけない。

O böyle şeyler söyleyebilir.

彼ならそれくらいの事はいいかねない。

Böyle bir adama güvenilmez.

こんな男は信頼できない。

Benimle asla böyle konuşma!

二度とそんな口の利き方をするな!

- Hiç böyle bir atış görmedim.
- Hiç böyle bir şans görmemiştim.

こんなすごいショットは今まで見た事がないよ。

- Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

私はこんなに甘いアイスクリームを食べるのをやめなければならない。

Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.

私の人生で最大の苦痛よ

Ve biz de böyle yapacağız.

俺たちも同じだ

İşte böyle, ağzı biraz açılıyor.

口を少し開けるぞ

Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,

だから少しづつパートナーと協力して

Ve böyle şeyleri fark ederim.

この類の事はわかるのです

Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.

これは この都市を マンハッタンと比較したものです

Ama bence bu böyle olmamalı.

でも そうと決まったわけではありません

Öyle ya da böyle gideceğim.

晴雨にもかかわらず、私は行きます。

Böyle şeyler her zaman olur.

- その様なことはしょっちゅう起こる。
- そのような事はしょっちゅう起こる。

Bundan böyle daha çok çalışacağım.

これからもっと勉強します。

Niçin böyle bir şey söyledin?

- 君はどうしてそのようなことを言ったのか。
- なんでそんなこと言っちゃったの?