Translation of "Yapılacak" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Yapılacak" in a sentence and their arabic translations:

Yapılacak tek şey

الشيء الوحيد الذي يجب القيام به هو

Yapılacak doğru şey bu.

هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله.

Umarım hastane yapılacak dendiğinde de

آمل أن يتم بناء المستشفى كذلك

Yapılacak bir sonraki adım nedir?

ما هي الخطوة التالية ليصبح جاهز؟

Ve daha fazla yapılacak bir şey yoktu,

وكان هناك شيءٌ واحدٌ فقط ينبغي فعله.

En çok yapılacak şeye sahip olan biziz.

‫و العلاقة بين الجنسين و المناخ‬ ‫تتجاوز الآثار السلبية‬

Buzullarımızı korumak için yapılacak savaşı sahiplenmeleri gerekiyor.

يجب أن يقودوا الحرب لحماية الأنهار الجليدية لدينا.

Bunun sebeplerinden bir tanesi Ayasofya'ya yapılacak saldırıları engellemekti

أحد الأسباب كان منع الهجمات على آيا صوفيا.

Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.

‫أول شيء يجب عليك عمله في هذا الموقف‬ ‫هو مقاومة ذلك الميل للشعور بالفزع.‬

Denetiminden de sorumlu olacak . 2000 yılının Aralık ayında yapılacak

البرلمانية والرئاسية. المقرر عقدها في ديسمبر من عام الفين

Yapılacak olan iş İsa'nın Vaftizi tablosunda çizilecek bir melek çocuktu

كان العمل الذي يجب القيام به هو طفل ملاك يتم رسمه في معمودية يسوع.

Işletmeden sonraki yirmi yıl içinde yapılacak . Herkesin cazip bulduğu ve

بشكلٍ كامل مع حادثة انتحار مدير دايو الكورية. لكن الحكومة

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

‫تعتقد أن أفضل ما يمكن عمله، ‬ ‫هو أن نترك الإناء مع المصباح مضاء‬

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

‫ما الأسلوب الذي يجب أن نستخدمه ‬ ‫لمحاولة اقتناصه؟‬ ‫تعتقد أن أفضل ما يمكن عمله، ‬ ‫هو أن نترك الوعاء مع المصباح مضاء‬

Açık bir savaşa zorlayamayacak halde olan Hannibal için Arretium'a yapılacak bir saldırı söz konusu değil.

غير قادر على شن معركة مفتوحة، بالنسبة لحنبعل الهجوم على أرسيتيوم أمر غير وارد

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

إن إرادة الشعب هي مصدر سلطة الحكومة، ويعبر عن هذه الإرادة بانتخابات نزيهة دورية تجري على أساس الاقتراع السري وعلى قدم المساواة بين الجميع، او حسب أي إجراء مماثل يضمن حرية التصويت.