Translation of "Adım" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Adım" in a sentence and their arabic translations:

Adım adım.

‫القدم تلو القدم.‬

Adım adım başarılı olabiliriz.

يمكننا أن ننجح تدريجيا.

- Benim adım Sally.
- Adım Sally.

اسمي سالي.

İkinci adım:

الخطوة الثانية :

Üçüncü adım:

الخطو الثالثة هي :

Adım Joel,

اسمي جويل

Birinci adım:

أولًا:

Adım Shu.

اسمي شو.

Adım Hasan.

إسمي حسّان.

Ne olması gerektiğini adım adım anlatayım.

ليصيبكم بالعدوى وهم يمرون بجانبكم.

Adım adım yıkacağız bu korkunu.''dedi

وأردف: خطوةً بخطوة سنهزم هذا الخوف.

- Benim adım Tom.
- Adım Tom.
- İsmim Tom.

إسمي توم.

Birinci adım olarak

ما أريد منكم فعله للخطوة الأولى هو :

Nihayet, dördüncü adım,

ورابعًا، أخيرًا...

Benim adım Nanfu.

اسمي نانفو

Adım Thandiswa Mazwai.

اسمي ثانديسوا مازاوي.

Benim adım Yamada.

اسمي يامادا.

Beni adım Kuzey.

اسمي كوزي.

Benim adım Wang.

- اسمي وانج.
- إسمي وانغ.

Benim adım Jack.

اسمي جاك.

Benim adım Henry.

اسمي هنري.

Benim adım Ahmet.

اسمي أحمد.

Benim adım Yatarou.

اسمي يتارو.

Adım listede görünmüyor.

- اسمي لم يظهر في القائمة.
- اسمي لا يبدو في القائمة.

Benim adım Emily.

اسمي إيميلي.

Benim adım Ricardo'dur.

إسمي ريكاردو.

Benim adım Tom.

إسمي توم.

Benim adım Hashimoto.

اسمي هاشيموتو.

Insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

‫فإن الناس تزحف بثبات‬ ‫إلى مساحات الحياة البرية،‬

Oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.

مُوجّهًا ومراقبًا الطبيب المحلي خلال إجراء العملية خطوة بخطوة.

Bilinçli bir şekilde rezil oluyorsunuz ama adım adım.

أن تُحرجوا بهذا الشكل عمدًا، لكن خطوةً بخطوة.

Geri adım atmak zorundaydım.

كان عليّ أنْ أتخلّى عن ذلك.

Benim adım Stuart Duncan.

اسمي ستيوارت دانكن،

Benim adım listede değil.

اسمي ليس في القائمة.

Doktor, benim adım Mutaz.

أنا معتز يا دكتور.

Bir adım daha yürüyemem.

لا يمكنني المشي خطوة أخرى.

Benim adım Xiao Yu.

إسمي شياو يو.

Schirra ve ekibi, Apollo uzay aracını ilk kez adım adım ilerledi.

وضع شيرا وطاقمه مركبة أبولو الفضائية في خطواتها لأول مرة.

Sonrasında bir adım ileri götürdü;

ولكنه حينها أخذ الأمر خطوة أبعد؛

Küçük bir adım olmasına rağmen

لكن على الرعم من أنها كانت خطوة صغيرة فقط،

At büyük bir adım attı

وعندما نزلنا خطوة كبيرة،

Gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.

كنت أستعد لدخول العالم الواقعي.

Herkesin başlayabileceği dört ilk adım,

أربع خطوات أولى تمكّن الجميع في البدء،

Biz bir adım bile ilerleyemedik

لم نتمكن من المضي قدمًا

Bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun.

‫تخطو إلى ذلك العالم المختلف تمامًا.‬

Adım Kancha Sherpa. Memleketim Namche.

اسمي كانشا شيربا من نمتشي‏.

- Benim adım Tom.
- İsmim Tom.

إسمي توم.

Yapılacak bir sonraki adım nedir?

ما هي الخطوة التالية ليصبح جاهز؟

Benim adım okulumdaki herkesçe bilinir.

اسمي معروف لدى الجميع في مدرستي.

Tabelada yazıldığı gibi, adım Kyle Eschen.

كما تقول اللوحة، اسمي كايل ايشن.

Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip

ومن ثم تحتاجُون إلى الرجوع خطوة إلى الخلف

İlk adım her zaman en zorudur.

الخطوة الأولى دائماً ما تكون الأصعب.

Yani bu ilk adım işe yaramıyor.

لذا الخطوة الأولى هذه غير نافعة.

Adım Zain Asher, CNN International'da sunuculuk yapıyorum.

اسمي زين آشر، مذيعة أخبار على قناة CNN.

Cesaret olmazsa da bilinmeyene asla adım atamayız.

وبدون الشجاعة، لن نخطو خطوة تجاه المجهول.

Düğme mercan bu gecelik geri adım atmadı.

‫يحافظ المرجان المستدير على منطقته الليلة.‬

Sonrasında olacaklara karar verebilecek dört ilk adım.

أربع خطوات أولى تقرر كل شيء يمكن أن يحدث بعد ذلك.

Ben bir kediyim. Henüz bir adım yok.

- أنا قط، وليس عندي اسم بعد.
- أنا قطة، وليس عندي اسم بعد.

Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.

لذلك أعتقد أن الخطوة الثانية أيضاً لا تفيد.

Santrala adres, adım, her nedense doğum günüm gibi

وبينما كنت أخبر الموظف بالمعلومات المطلوبة

İkinci adım sekiz tatsız duyguyla baş etmekle ilgili.

الخطوة الثانية ذات علاقة بالتعامل مع الأحاسيس الثمانية المزعجة

Buna ister siyasi bir hata, yanlış bir adım

سواء تريد أن تسمي هذا

Böylece çok yetenekli bir kadın liderliğe adım atabilecekti.

لإعطاء الفرصة لامرأة كفؤة لتكون واحدة من القادة.

Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.

‫وأنا أصارع لأخطو بضع خطوات‬ ‫كل مرة في هذا الوحل العميق.‬

Ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak

وأردت أن أرجع خطوة للخلف وألقي نظرة على المشهد الكلي

Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.

ولكن ليس أي خطوات، بل الخطوات الصحيحة بالنسبة لنا.

Sadece bir adım ileri attığında bakın ne oldu.

انظر ماذا حدث عندما خطو خطوة للأمام.

O yıllarda hiç görülmemiş bir adım attı Sovyetler Birliği

اتخذ الاتحاد السوفياتي خطوة لم يسبق لها مثيل

Bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.

تكون أول خطوة في سبيل التغلُّب على هذا الشكل من الشعور بالوحدة قد تمَّت.

Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım diyordu

كانت خطوة كبيرة لإنساني الصغير

Bir adım, nasıl oluyor ve nedenleri ve sonuçları neler? Dünyada hayatın tükenmeyeceğine

خطوة فكيف يحدث الامر وما هي اسبابه ونتائجه? وهل هناك املٌ

Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.

‫أنا "بير غريلز" وقد خرجت سالماً‬ ‫من بعض أقسى الأماكن على ظهر الكوكب.‬

Apollo programı tekrar yoluna girdi ve bir sonraki adımı gerçekten dev bir adım olacaktı.

عاد برنامج أبولو إلى مساره الصحيح ، وستكون خطوته التالية قفزة عملاقة حقًا.

Ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

إطلاق القمر والأشخاص الاستثنائيين الذين تغلبوا عليها.

Bir İlk adım, projenin ilk ayağı olacak bir dalgakıran inşa etmekti.2000 ve oniki yıllarının sonunda

كانت على مدار طويلة الخطوة الاولى كانت بناء كواسر الامواج